Çin-Türkiye Yayıncılık ve Yapay Zekânın Yakınsaması Sempozyumu’nda, yapay zekânın yayıncılıkla bütünleşmesinin getirdiği fırsatlar ve etik sorunlar masaya yatırıldı.
Çin-Türkiye Yayıncılık ve Yapay Zekânın Yakınsaması Konulu Sempozyum 3 Kasım 2024 tarihinde TÜYAP Kitap Fuarı’nda yapıldı. Saat 10:00’da başlayan sempozyumu China Education Publishing and Media Group Yayıncılık ve Medya Bölüm Müdürü Chi Baodong yönetti. Sempozyumda yayıncılık sektöründe gittikçe yaygınlaşan yapay zekâ kullanımı ele alındı. Yapay zekânın yayıncılığa getirdiği fırsatların yanı sıra risk ve tehditlere de dikkat çekildi. Türk ve Çinli yayıncıların yer aldığı sempozyumda yapılan konuşmalar şöyle:
Zhao Jing: “Türkiye ile Çin arasında yayıncılık iş birliği yapay zekâ teknolojisi ekseninde derinleşmeli”
Çin Yüksek Öğrenim Yayıncılık Limited Şirketi Disiplin Komitesi Sekreteri Zhao Jing yapay zekâ teknolojisinin yayıncılık sektörüne getirdiği yeniliklere ve fırsatlara dikkat çekerek, bu alanda şirket olarak attıkları adımları anlattı. Çin’de 70 yılı aşkın bir geçmişe sahip Yüksek Öğreinim Yayıncılık Şirketi’nin eğitim, kitap ve akademik yayıncılık alanlarında lider konumda olduğunu belirten Zhao Jing, son yıllarda dijital dönüşüme hız verdiklerini ifade etti.
Zhao Jing yapay zekânın yayıncılıkla bütünleşmesini sağlamak için sağlam bir dijital altyapı kurduklarını ve akıllı inceleme platformları, dijital öğretim malzemeleri gibi yenilikleri geliştirdiklerini aktardı. Eğitim uygulamaları kapsamında ise “Sanle Big Model” (Bilgelik Botu) adı verilen entegre öğretim asistanı aracılığıyla akıllı soru yanıtlama, alıştırma oluşturma ve çalışma önerileri sunulduğunu belirtti.
Yapay zekâ kullanımında içerik kalitesi, fikri mülkiyet koruması ve veri güvenliği gibi konularda politikaların önemine vurgu yapan Chi, Türkiye ile Çin arasında eğitim ve yayıncılık iş birliğinin yapay zekâ teknolojisi ekseninde derinleşmesini hedeflediklerini ifade etti.
Yang Kai: “Yapay Zekâ Destekli Yayıncılıkta Yeni Dönem: ‘Biao Ri’ Entegre Yayıncılık Projesi ile Dijital Dönüşümde Başarı Hikayesi”
Halkın Eğitimi Yayınları’ndan yönetici Yang Kai, kağıt yayıncılık ile dijital teknolojilerin bütünleşmesine ilişkin düşünce ve uygulamalarını “Biao Ri” entegre yayıncılık projesi üzerinden katılımcılarla paylaştı. Yang Kai, 1988’de Japonca öğrenimi için basılan ve kısa sürede milyonlarca kullanıcıya ulaşan “Biao Ri”nin, mobil internet ve dijitalleşme talebine yanıt verebilmek amacıyla 2014 yılında entegre yayıncılık sürecine başladığını belirtti. Kai, yapay zekâ desteğiyle güncellenen bu süreçte ders kitaplarının dijitalleştirilmesi, kişiselleştirilmiş öğrenme yolları sunulması ve kullanıcı etkileşiminin artırılması hedefleniyor diye konuştu. Ayrıca, tek kitap, tek kod teknolojisi sayesinde her basılı kitaba özel bir elektronik koruma sistemi eklenerek korsan içeriklerin önüne geçildiğini ifade etti.
Konuşmada, büyük veri analizi sayesinde öğrenci hataları ve öğrenme eğilimleri doğrultusunda içeriklerin güncellendiği ve ders materyallerinin daha bilimsel bir yaklaşımla optimize edildiği vurgulandı. Yang Kai, bu yeni dijital yayıncılık sürecinde editörlerin rolünün de değiştiğini belirterek, artık içerik geliştiren profesyonellerden çok dijital ürün yöneticileri ve kullanıcı deneyimi uzmanları olarak konumlandıklarını aktardı.
Yang Kai, “Biao Ri” bütünleşik yayıncılık projesinin yıllık yeni satış hacminin 30 milyon yuandan fazla olduğunu ve dünya genelinde 10 milyon indirme sayısını aştığını belirterek, bu projenin kullanıcı bağlılığını artırarak dijital dönüşüme önemli katkı sağladığını ifade etti.
Son olarak, yapay zekânın sadece içerik yeniliğini değil, aynı zamanda iş modellerinin gelişimini ve editörlerin rolünü de yeniden şekillendirdiğini vurgulayan Yang Kai, sektörün bu veriye dayalı akıllı modelle daha dinamik bir yapıya kavuşacağını ve yayıncılığın geleceğine değerli bir örnek teşkil edeceğini dile getirdi.
Mehmet Burhan Genç: Yapay zekâda intihal ve manipülasyon sorunları
Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Burhan Genç, yapay zekâda intihal ve manipülasyon sorunlarına değindi. Manipülasyon konusunda yapay zekânın politik sorulara verdiği yanıtları örnekleyen Genç, bu teknolojinin siyasi açıdan yanlı olduğunu belirtti. Genç, yapay zekânın kesinlikle kontrol altına alınması ve disipline edilmesi gereken bir alan olduğunun altını çizdi.
Mehmet Burhan Genç yapay zekâ veri havuzunun izin alınmış eserlerden oluşması ve yapay zekânın kaynak gösterecek şekilde programlanması gerektiğini söyledi. Ancak … yapay zekâ konusunda Batılı ülkelerin şimdilik herhangi bir sınırlamaya gitme niyetleri olmadığını da ifade etti.
“Disipline edilmiş; ahlaki kurallara uyan yerli ürünlere ihtiyacımız var.” diyen Genç, Türkiye ve Çin’in bu alandaki çalışmalara önem vermesi ve iş birliğine gitmesi gerektiğini söyledi.
Erdem Ergen: “Dijital Dalgada Yayıncılık İşbirliğinin Yeni Paradigmaları- Yapay Zekâ Güçlendirmesi, Yayıncılık İnovasyonu”
Nomos Kitap Genel Yayın Yönetmeni Erdem Ergen konuşmasında, yapay zekânın yayıncılık sektöründe getirdiği yenilikleri, iş birlikleri ve etik zorlukları ele aldı. Ergen, dijital dönüşüm sürecinde yapay zekânın yalnızca içerik üretimini hızlandırmakla kalmayıp, veri analizi, içerik öneri sistemleri ve müşteri etkileşimi gibi alanlarda da yaygın olarak kullanıldığını vurguladı.
Yapay zekânın yayıncıların hedef kitlelere daha etkili içerikler sunmasına imkân tanıdığını belirten Ergen, bu teknolojinin etik sorunlarına da değindi. Özellikle veri güvenliği ve insan emeğine etkisi gibi konuların önemine dikkat çeken Ergen, gelecekte sektörde yenilikçi iş modellerinin ve çok disiplinli iş birliklerinin ön planda olacağını öngörüyor. Ergen, yapay zekânın getirdiği bu yeniliklerin, yayıncılığın evrimine katkı sağlayacağını ifade etti.