GazeteBilim
Destek Ol
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Astronomi Dersleri
    • Davranış Nörolojisi Dersleri
    • Eğitimciler İçin Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı Dersleri
    • Epigenetik Dersleri
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Kapitalizmin Tarihsel Gelişimi ve İktisadi Düşünce Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörohukuk
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Öğrenilmiş Çaresizlik
    • Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
    • Zihin Dersleri
  • Biz Kimiz
  • İletişim
Okuyorsun: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin öğrenci profiline temel oluşturan insan anlayışı
Paylaş
Aa
GazeteBilimGazeteBilim
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Astronomi Dersleri
    • Davranış Nörolojisi Dersleri
    • Eğitimciler İçin Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı Dersleri
    • Epigenetik Dersleri
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Kapitalizmin Tarihsel Gelişimi ve İktisadi Düşünce Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörohukuk
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Öğrenilmiş Çaresizlik
    • Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
    • Zihin Dersleri
  • Biz Kimiz
  • İletişim
  • Destek Ol
Bizi Takip Edin
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
Copyright © 2023 Gazete Bilim - Bütün Hakları Saklıdır
GazeteBilim > Blog > Eğitim > Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin öğrenci profiline temel oluşturan insan anlayışı
EğitimFelsefe

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin öğrenci profiline temel oluşturan insan anlayışı

Yazar: Doğan Göçmen Yayın Tarihi: 6 Mayıs 2024 6 Dakikalık Okuma
Paylaş
maarif
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne temel oluşturan öğrenci profilinde öğrenci, tüm sosyolojik ilişkilerden yalıtılarak kurgulanmıştır. (Görsel: meb.gov.tr)

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin tüm eğitim alanlarına temel oluşturmak üzere önerdiği öğrenci profiline göre, “kalp ve zihni içeren ruh”a sahip insan modeli temel oluşturmaktadır. Bu model salt ‘duygusal düşünen’ insan modelidir, akıl ve vicdan ile kapsamlı düşünen ve olaylara kuşbakışı bütüncül bakan insan modeli değil.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, yeni bir insan tipi yaratmak istemektedir. Eğitim, insanın doğasına doğrudan müdahale eden tek bilim alanıdır. Eğitim sistemi, verili doğal insanı eğitim yoluyla yeniden şekillendiren veya daha doğrusu yeniden yaratan bir oluşum ve etkinlik olanıdır. Önerilen kapsamlı eğitim reformuna temel oluşturan Model, nasıl bir insan kavrayışına sahiptir?

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin tüm eğitim alanlarına temel oluşturmak üzere önerdiği öğrenci profiline göre, “kalp ve zihni içeren ruh”a sahip insan modeli temel oluşturmaktadır. Bu model salt ‘duygusal düşünen’ insan modelidir, akıl ve vicdan ile kapsamlı düşünen ve olaylara kuşbakışı bütüncül bakan insan modeli değil. Ruh kavramı her ne kadar felsefî, psikolojik dünya görüşüne göre değişebiliyor olsa da; ruh genel olarak modern bilimsel anlamda insandaki tüm duygusal ve zihinsel oluşumların ve hareketlerin bütünü olarak kabul edilir. “Ontolojik Bütünlük: Ruh ve Beden Bütünlüğü” başlığı altında sunulan öğrenci profiline temel edinilen insanın ruh-beden bütünlüğü bedenin bir organına, yani kalbe, eş deyişle duygusallığa indirgenmiştir. Oysa ruh-beden bütünlüğü ruhun ve bedenin ortak işlevi olan akıl ve dolayısıyla aklın yargı gücü dolayısıyla tüm sosyalleşmenin sonucu olarak tesis edilen vicdan ile sağlanır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne temel oluşturan öğrenci profilinde öğrenci, tüm sosyolojik ilişkilerden yalıtılarak kurgulanmıştır. Öğrencilerin sosyal ilişkileri onun ontolojik bütünlüğünün bir parçası olarak alınmamıştır.

Öğrenci profiline dair insan betimlemesinde vicdan kavramını kullanmaktan özellikle kaçınılmıştır. Vicdan kavramına 110 sayfalık “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programları Ortak Metni”nde yalnızca 5 defa kullanılıyor. Erdemli ve yetkin öğrenci profili betimlenirken vicdan kavramı tek bir kez dahi kullanılmıyor. Zira bu insan modeline göre, tüm ahlâki değerler kalbe, yani duygusal olana yüklenmiştir, çünkü kalp, tüm “meyillerimizi, yönelimlerimizi ifade eden iradenin merkezini, dolayısıyla ahlaki değerleri, inancı; vatanseverlik, merhamet, şefkat, iyilikseverlik ve seçicilik gibi insanın içsel dünyasını şekillendiren özellikleri içermektedir.” Her ne kadar kendisini “gerçekleştirmiş kabul” edebilen öğrencinin “dengeli bir aklın bulunduğu bir zihne” sahip olması şart koşulsa da; hemen peşinden “(r)uhun merkezî ve aslî yeteneği olan kalp” denilerek zihnin bir işlevi olan mantıkla düşünme, ruhun ikincil ve böylelikle “merkezî ve aslî” olmayan yeteneği olarak belirlenmiştir. Buna göre zihnin bir işlevi olarak belirlenen “dengeli akıl” kavramsal düşünen değil, duygusal düşünen akıldır. Buna uygun olarak da “Aksiyolojik Olgunluk” bölümünde öğrenci profiline temel oluşturan “aksiyolojik olgunluk modelinin birleştirici ve tamamlayıcı boyutu olarak duyuşşal temelini oluşturmaktadır” denmektedir. Aksiyolojik olgunluk, değer yargılarının olgunlaşması ile ilgilidir. Bu nedenle yalnızca “duyuşsal” olmaları mümkün değildir, akıl yargısını ve vicdani tartmayı içermek zorundadırlar. Duygusal düşünen aklın, önerilen Maarif Modeli çerçevesinde amaçlanan ruh-beden “bütünlüğünü” sağlaması mümkün gözükmemektedir ve bu nedenle her gün daha çok karmaşıklaşan dünya ilişkilerine yetmesi mümkün olmayacaktır.

Duygusal düşünen aklın, önerilen Maarif Modeli çerçevesinde amaçlanan ruh-beden “bütünlüğünü” sağlaması mümkün gözükmemektedir ve bu nedenle her gün daha çok karmaşıklaşan dünya ilişkilerine yetmesi mümkün olmayacaktır.

Önerilen maarif modeline göre, öğrencinin ontolojik bütünlüğünü tamamlayan epistemolojik bütünlüğe göre, her ne kadar “Bir öğrencinin meraklılık, eleştirel düşünme, analitik düşünme, esneklik ve problem çözme gibi eğilim ve becerilerini geliştirmesi önemlidir” dense de, bilginin “aynı zamanda sanat ve kültür gibi alanların yanı sıra bağımsız düşünebilmeyi de” kapsaması gerektiği belirtilse de, ruhunun “merkezî ve aslî yeteneği … kalp”, yani duygusallık olan ve iradesi ve iradi gücü de kalbe, bu duygusallığa bağlanan bir öğrencinin kendi başına düşünme kapasitesini (bağımsız düşünme ile kastedilen muhtemelen budur) nasıl geliştireceği meçhuldür. Kaldı ki önerilen Maarif Modelinin öğrenci profiline uygun olarak yaratılmak istenen insan, akla gerçek ve yanlış, doğru ve yanlış, güzel ve çirkin, etik olanı ve etik olmayanı ayırt etmek için başvuran insan değildir. Tersine, sözüm ona yeni maarif modeli ile yaratılmaya çalışan “yeni insan” tipi aklını araçsal kullanan insan tipidir.

Önerilen Maarif Modelinin tüm eğitime temel olması amacıyla sunulan öğrenci profiline göre, “öğrenci sağlıklı bir bedene, ruhun yetenekleri olan ahlaki olgunluk taşıyan bir kalbe ve sonuçlara göre hareket edebilmeyi başarabilen dengeli bir aklın bulunduğu bir zihne sahipse tam anlamıyla kendini gerçekleştirmiş olarak kabul edilebilir” denmektedir. Öğrenciden talep edilen “dengeli” (yani aslında eleştirel olmayan) akıl kendisini “ahlaki olgunluk” taşıdığı iddia edilen “bir kalbe” göre yönlendirmektedir ve “sonuçlara göre hareket” etmektedir. Öğrenci ancak bunu yapabildiği oranda başarılı olabilmektedir ve kendisini gerçekleştirebilmektedir. Burada önerilen öğrenci profiline göre, öğrencide akıl dengesi “kalp” ve “sonuçlar” tarafından belirlenmektedir, eş deyişle akıl, kalp ve elde edilmesi arzulanan sonuçlar tarafından koşullanmaktadır. Oysa burada kullanılan “ahlaki olgunluk taşıyan bir kalbe ve sonuçlara” tabiri dünya bilincini ve bunların koşulladığı “akıl dengesi” özbilinci temsil ediyorsa, bir yargı kapasitesi olarak akıl bunları kapsayan, bunlara ve kendisine belli bir mesafeden bakabildiği oranda özgür, eleştirel ve böylece de yönlendirici olabilir. Mevcut Maarif Modelinde akıl koşullanmıştır, kalbe, yani duygulara ve faydayı gözeten sonuçlara tâbi kılınmıştır.

Etiketler: eğitim, insan, maarif, öğrenci, türkiye yüzyılı, türkiye yüzyılı maarif modeli
Doğan Göçmen 6 Mayıs 2024
Bu Yazıyı Paylaş
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp E-Posta Linki Kopyala Yazdır
Yazar: Doğan Göçmen
Takip Et
Prof. Dr., Hamburg Üniversitesi’nde felsefe ve sosyal bilimler okudu. Dünyanın önde gelen üniversitelerinden olan Edinburg Üniversitesi’nde mülkiyet ve siyaset ilişkisini inceleyen bir yüksek lisans ve ahlak ve iktisat ilişkisini inceleyen bir doktora tezi yazdı. Türkçe, İngilizce, Almanca ve Rusça akademik yazıları yayınlanmış olan Doğan Göçmen’in Adam Smith üzerine bir İngilizce kitabının yanında “Modern Felsefe, Adam Smith, Hegel ve Karl Marx” adlı bir Türkçe kitabı yayınlanmıştır. Yakında yeni bir Türkçe kitabı daha yayınlanacak olan Göçmen evli ve iki çocuk babasıdır. Doğan Göçmen, 2012 yılından beri Dokuz Eylül Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde felsefe dersleri vermektedir. Özellikle modern felsefe, pratik felsefe, Aristoteles, Adam Smith, Klasik Alman Felsefesi, Karl Marx, Husserl ve Wittgenstein çalışmaktadır.
Önceki Yazı refik saydam Bilginler, başbakan olunca…!
Sonraki Yazı Baha Tevfik Ölümünün 110. yıldönümünde Bahâ Tevfîk’in materyalizm mücadelesi

Popüler Yazılarımız

krematoryum fırını

Türkiye’de ölü yakma (kremasyon): Hukuken var, fiilen yok

BilimEtik
23 Kasım 2023
cehalet
Felsefe

“Cehalet mutluluktur” inancı üzerine

Eşitleştiren, özgürleştiren, mutlu kılan, bilgi midir yoksa cehalet mi? Mutlu kılan, cehalet mutluluktur sözünde ifade edildiği gibi, bilgisizlik ve cehalet…

12 Ağustos 2023
deontolojik etik
Felsefe

Deontolojik etik nedir?

Bir deontolog için hırsızlık her zaman kötü olabilir nitekim çalma eyleminin özünde bu eylemi (daima) kötü yapan bir şey vardır.

15 Ağustos 2024
kurt, köpek
Acaba Öyle midir?Zooloji

İddia: “Kurt evcilleşmeyen tek hayvandır!”

Tabii ki bu cümle baştan aşağı yanlıştır. Öncelikle kurt ilk ve en mükemmel evcilleşen hayvandır. İnsanın en yakın dostu köpek…

2 Şubat 2024

ÖNERİLEN YAZILAR

Karl Marx, ulusların özgür halklar olarak kuruluşu ve insanlığın kurtuluşu

Modern dünyada insanlık ulusları ortaya çıkarmış; bu, insanlığın nihai kurtuluşu yolunda zorunlu bir adımdır; fakat egemen devletler olarak örgütlenmiş uluslar…

Felsefe
19 Temmuz 2025

Açlıkla büyüyen estetik

Dayatılan toplumsal güzellik normları sağlıklı bir kadın bedenini değil; metalaştırılmış, hem ruhsal hem fiziksel olarak tüketilmiş bir kadın bedenini vurguluyor.

FelsefePsikiyatriPsikoloji
2 Temmuz 2025

Teolojik tarihten modern zamanların tarihine: İnsan özgürlüğü ve kurtuluşu

Özgürleşmek, tarihi anlamak ve inşa etmek için ilk koşulsa, bu önce özgürleşmenin şartlarını ve tanımını yapmayı gerektirecektir.

Felsefe
2 Temmuz 2025

Etik ve etkili: Hayvansız laboratuvarlar gerçek oluyor!

2022 yılında, ABD Kongresi araştırmalarda hayvan kullanımından uzaklaşmayı destekleyen bir yasa kabul etti. Bu yasa, insanlarda kullanılacak ilaçların önce hayvanlarda…

BiyolojiEtikTıp
27 Haziran 2025
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım İzinleri
  • İletişim
  • Reklam İçin İletişim

Takip Edin: 

GazeteBilim

E-Posta: gazetebilim@gmail.com

Copyright © 2023 GazeteBilim | Tasarım: ClickBrisk

  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk

Removed from reading list

Undo
Welcome Back!

Sign in to your account

Lost your password?