Tabii ki bu cümle baştan aşağı yanlıştır. Öncelikle kurt ilk ve en mükemmel evcilleşen hayvandır. İnsanın en yakın dostu köpek evcilleşmiş kurttan başka bir şey değildir.
Tabii ki bu cümle baştan aşağı yanlıştır. Öncelikle kurt ilk ve en mükemmel evcilleşen hayvandır. İnsanın en yakın dostu köpek evcilleşmiş kurttan başka bir şey değildir. İkinci yanlış ise evcilleşmeyen hayvan türü sayısıdır ki bu sayı oldukça büyüktür. Tüm hayvan türlerinden evcilleşmiş çok az sayıda türü çıkarın, geri kalan sayı evcilleşmeyen tür sayısını verir. At evcilleşmiştir ancak zebra evcilleşmeye uygun değildir. Asya fili evcilleşebilirken Afrika fili evcilleştirmeye uygun bir canlı değildir. İlk ve en iyi evcilleşmiş tür ise kurttur. Hem vahşi hayatta soyunu sürdürmüştür hem de şartların onları zorladıkları yerlerde geçmişte bir veya birkaç grup kurt muhtemelen kendilerini evcilleşme yoluna sokup gerisini insanlara bırakmıştır.
Biraz daha ayrıntıya girelim. Kurt köpeğin tam olarak nesi olur derseniz en yakın akrabasıdır. Öyle ki bugün yaşayan köpeklerin hepsi bir süre önce yaşamış bir kurt popülasyonunun veya daha büyük olasılıkla farklı coğrafi bölgelerde yaşamış olan birkaç farklı kurt popülasyonunun evcilleşmesi ile bugünkü hallerine dönüşmüştür. Zoolojik açıda sınıflandırma sonucu verilen bilimsel adları bu genetik ortaklığı ortaya koymaktadır zaten. Kurt “Canis lupus lupus” iken köpek “Canis lupus familiaris” adını taşımaktadır. Bilimsel ve teknik açıdan köpekler kurtların bir alt türüdür. Şöyle ki, herhangi bir kurdu benzer cüssedeki köpekten kesin olarak ayırmamızı sağlayacak, sadece kurtlara has olan, köpeklerde rastlanmayan hiç bir fiziksel veya davranışsal özellik bulunmamaktadır. İşte bu nedenle de kurt ve köpek çiftleşmesinden doğan canlılar gerçek anlamda yani bir katır gibi melez değildir. Onlar sadece en uygun ve en genel adlandırma ile kurt köpeğidir.
Eğer birden fazla köpek veya kedi yavrusu beslediyseniz hemen bir şey fark etmişsinizdir: Diyelim dört yavru var. Her bir yavru kendine has bir kişiliğe sahiptir. Birisi daha ürkek iken diğeri çok sokulgandır. Birisi saldırgan iken diğeri çok sakindir. İşte çok uzun zaman önce gıda sıkıntısı baş gösterdiği durumlarda muhtemelen kurtlar fazla veya atık et için insan topluluklarına yaklaştılar. İçlerinden sakin ve uysal olanları insanlara daha fazla yaklaşıp risk aldıklarında ilk insan-kurt ilişkisi kurulmuştur. Zaman içinde atalarımız bu ilk yaklaşan diğerlerine kıyasla daha sakin ve daha uysal olanların yavruları içinden, bu kez daha da sakin ve uysal olanları beslemiş, onlarla ilgilenmiştir. Bu yapay seçilim zaman içinde sakinliği ve uysallığı nedeni ile daha çok seçilen ve doğal olarak insanlar tarafından daha çok beslenip korunan kurtların zaman içinde doğadaki kurtlardan az da olsa farklılaşmasına neden olmuştur. Atalarımız bu uysal ve sakin kurtları kamplarında tutup beslemiştir. Çünkü hemen fark etmiş olacakları üzere bu hayvanların keskin duyuları ve artık kendilerini bir parçası saydıkları insan toplumunu koruma içgüdüleri çok değerliydi. Günümüzde Arabistan yarımadasında yaşayan makakların insan yerleşim alanlarına gelip köpek yavruları çaldıklarını ve onları kendi makak sürüleri içinde bir birey olarak büyüttüklerini biliyoruz. Bu şekilde keskin işitme ve görme duyusuna sahip köpekler makak sürüsünü gece faal olan yırtıcılara karşı uyarıp sürünün korunmasını sağlamaktadır. Günümüzde halen köpeğin evcilleşme süreci araştırılıyor. Tüm gizem tamamen çözülmüş değil. Şu an bilebildiğimiz kadarıyla yaklaşık 10.000 yıldır düzenli olarak köpekler insanlarla bir arada yaşıyor. Ayrıca bundan 14.000 yıl öncesinde insanlarla birlikte gömülmüş köpek buluntuları mevcuttur. Yine yapılan kimi genetik çalışmalara göre Çin, Orta Doğu ve Avrupa’da kurtların bir kısmı evcil köpeklere dönüşmüştür. İlginç bir şekilde yine zaman içinde değişen şartlar sonucu evcilleşmiş köpekler tekrar vahşi hayata dönüş yapmıştır. Günümüzde Avusturalya’da yaşayan dingolar, köpeklerin tekrar vahşileşmesi sonucu bir tür haline gelmiştir. Dingoların en yakın ataları kurtlar değil kurtlardan evrilmiş olan köpeklerdir. Drake ve arkadaşlarının kurt ve köpek fosilleri üzerinde 3D morfometrik analiz kullanarak yaptığı bir çalışma Goyet alanında bulunan kurt fosili ve diğer paleolitik dönemden kalan kurt fosillerinin antik ve modern tüm köpeklerle kardeş bir klana ait olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmanın bulguları köpeğin evcilleşmesinin geç paleolitik dönemde değil neolitik dönemde meydana geldiğini desteklemektedir. Neolitik dönemde başlayan insan yerleşimlerinin, kalıcı yerleşim alanları olmaları nedeniyle uysal kurtların insanlara yaklaşması ve insanların da onları benimsemesi nedeni ile evcilleşen ve köpeğe dönüşen kurtlar için yeni bir niş oluşturduğu savunulmaktadır. Kurtların evcilleştirilme zamanı yaklaşık olarak bundan 15.000 yıl önceye tarihlendirilmektedir ve bu sürecin gerçekleştiği alan ise Avrasya olarak kabul edilmektedir.
Buna karşın bazı çalışmalar ise köpeklerin kurtlardan evcilleşme sürecinin biraz daha eski tarihlerde meydana geldiğini iddia etmektedir. Bir çalışmada kuzey Sibirya’da bulunan Taimyr Yarımadası’nda bulunan 35.000 yıllık bir kurt fosilinin genom dizilimi incelenmiştir. Bu kurt fosilinin evcil köpek soyunun ortaya çıkışına çok yakın bir zamanda günümüzde yaşayan kurt ve köpeklerin ortak atasından ayrılan bir popülasyona ait olduğu saptanmıştır. Bu çalışmanın bulguları köpeklerin atalarının, son Buzul Çağı’nın tepe noktasından (M.Ö. 26500-19000 arası) önce günümüz kurtlarından ayrıldığını öne sürüyor. Bu bulgu, çalışmaya göre Amerika’ya yerleşen ilk insanların yanında evcilleşmiş köpeklerin olduğu görüşü ile de uyumlu gözükmektedir. Ek olarak günümüz köpeklerinin atalarının birden fazla bölgesel kurt popülasyonundan türediğini gösteren bulgular elde edilmiştir. Yine bir diğer bilimsel yazıda günümüzde saf ırk olarak adlandırılabilecek köpek türlerinden, Asyalı ile Avrupalı köpekler arasındaki etkileşimden doğan melez köpeklerin de varlığına değiniliyor. Tibet mastifinin Asya kökenli, Alman çoban köpeğinin ise Avrupa kökenli bir köpek olduğu belirtiliyor. Buna karşın Sibirya köpeğinin ise Asya ve Avrupa kökenli köpeklerin melezleşmesi sonucu ortaya çıktığı iddia ediliyor. Ayrıca kurtların evcilleşmesinin halen devam ettiğine dair kimi gözlemler de mevcut. Geçmişte yaşanan ekolojik dar boğazları andıran bölgesel koşullar oluştuğunda geçmiştekine benzer insanlara yakın olma davranışı ortaya çıkıyor olabilir. Hollanda’da az sayıda kalan ve klasik av ve avlanma ortamından giderek uzaklaşan kurt nüfusu insanlara yaklaşma ve onlardan yiyecek isteme davranışı sergilemektedir.
Bu ilginç evcilleşme sürecine ilişkin daha fazla bilgiye gereksinim duymaktayız. Ancak eldeki veriler net bir şekilde kurtların birçok farklı bölgede insanlara yaklaştığı ve zaman içinde evcilleştikleri ve günümüzde yaşayan köpeklere dönüştüklerini ortaya koymaktadır. Öyle ki ilk evcilleşen ve insanın en yakın dostu olan canlı da kurtlardır. Saygılarımla.
Faydalı Kaynaklar:
1-https://evrimagaci.org/kopekler-ve-kurtlar-uzerinden-giderek-melez-hayvanlari-ve-evrimi-anlamak-410
2-https://evrimagaci.org/kopeklerin-evrimi-vahsi-kurtlari-evcillestirirerek-kopekleri-nasil-evrimlestirdik-3567
3-Drake, A., Coquerelle, M. & Colombeau, G. “3D morphometric analysis of fossil canid skulls contradicts the suggested domestication of dogs during the late Paleolithic” Sci Rep 5, 8299 (2015). https://doi.org/10.1038/srep08299
4-Pontus Skoglund, Erik Ersmark, Eleftheria Palkopoulou, Love Dalén “Ancient Wolf Genome Reveals an Early Divergence of Domestic Dog Ancestors and Admixture into High-Latitude Breeds” Current Biology, Volume 25, Issue 11,2015; Pages 1515-1519, https://doi.org/10.1016/j.cub.2015.04.019.
5-https://evrimagaci.org/kopekler-birden-fazla-cografyada-bagimsiz-olarak-evcillestirilmis-olabilir-4420
6-A. Klein. Domestic Dogs May Have Evolved Separately In Europe And Asia Read More: https://Www.newscientist.com/Article/2091836-Domestic-Dogs-May-Have-Evolved-Separately-In-Europe-And-Asia
7- https://www.bbc.com/turkce/articles/c4n4yv9l16yo
Ek okuma önerisi:
1-Jared Diamond “Tüfek, Mikrop ve Çelik” IX. Bölüm: Zebralar, Mutsuz Evlilikler ve Anna Karenina Etkisi. Çeviri: Ülker İnce, TÜBİTAK, 1. basım, Ekim 2002.