Küresel sıcaklık artışı yeni bir rekor kırdı. Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin (C3S) yayımladığı son rapora göre Ocak 2025, modern ölçümlerin başladığı 1850’lerden bu yana kaydedilen en sıcak ayı oldu. Küresel ortalama sıcaklık, sanayi öncesi seviyelere kıyasla 1,57 °C daha yüksek ölçüldü ve 2024’ün aynı dönemindeki rekor sıcaklığı 0,09 °C geçti.
Haber: Buse Güler
Küresel sıcaklık artışı yeni bir rekor kırdı. Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin (C3S) yayımladığı son rapora göre Ocak 2025, modern ölçümlerin başladığı 1850’lerden bu yana kaydedilen en sıcak ayı oldu. Küresel ortalama sıcaklık, sanayi öncesi seviyelere kıyasla 1,57 °C daha yüksek ölçüldü ve 2024’ün aynı dönemindeki rekor sıcaklığı 0,09 °C geçti.
İklim değişikliği hızlanıyor
Uzmanlar, bu sıcaklık artışının en büyük nedeninin fosil yakıt tüketimi ve buna bağlı olarak artan sera gazı emisyonları olduğunu belirtiyor. Karbon dioksit (CO₂), metan (CH₄) ve azot oksitler (N₂O) gibi gazların atmosferde birikmesi, güneş ışınlarını hapsederek sera etkisini güçlendiriyor ve dünya genelinde sıcaklıkların yükselmesine sebep oluyor.
Özellikle 2024 yılı, iklim krizinin hız kazandığını gösteren önemli bir yıl oldu. Küresel ortalama sıcaklık artışı ilk kez 1,5 °C sınırını aşarak Paris İklim Anlaşması’nın kritik eşiklerinden birini geçti.
Özellikle 2024 yılı, iklim krizinin hız kazandığını gösteren önemli bir yıl oldu. Küresel ortalama sıcaklık artışı ilk kez 1,5 °C sınırını aşarak Paris İklim Anlaşması’nın kritik eşiklerinden birini geçti. Bu sınırın geçilmesi, iklim bilimciler tarafından geri dönüşü olmayan değişikliklerin başlayabileceğine dair bir işaret olarak yorumlanıyor.
Sıcaklık artışının küresel etkileri
Küresel sıcaklık artışının sonuçları, ekosistemler, insan sağlığı ve ekonomi üzerinde derin etkiler bırakıyor.
Hava olayları ve doğal afetler
2024 yılında dünya genelinde rekor düzeyde sıcak hava dalgaları, orman yangınları ve kuraklıklar yaşandı. Ocak 2025’te de bu eğilim devam etti. Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya’da sıcaklık ortalamalarının mevsim normallerinin 4-5 °C üzerine çıkması, tarım alanlarında ciddi verim kaybına ve su kıtlığına neden oldu. Aynı zamanda Pasifik ve Atlantik okyanuslarında rekor seviyede kasırgalar ve tropik fırtınalar görüldü.
NASA’nın verilerine göre, Grönland ve Antarktika’daki buz tabakalarının erime hızı son 30 yılda üç katına çıktı. Bu durum, deniz seviyelerinin yükselmesine ve kıyı bölgelerinde milyonlarca insanın yer değiştirme riskiyle karşı karşıya kalmasına yol açıyor.
Gıda ve su krizi kapıda
Artan sıcaklıklar, yağış rejimlerinin değişmesine ve tarımsal üretimde ciddi düşüşlere neden oluyor. 2024 yılında Hindistan ve Çin’de aşırı sıcaklıklar ve kuraklık nedeniyle pirinç ve buğday üretimi %15 oranında azaldı. Afrika kıtasında ise tarım alanlarının kuruması ve su kaynaklarının tükenmesi, milyonlarca insanın gıda güvenliğini tehlikeye attı.
Bilim insanları, küresel gıda krizinin önlenmesi için acil adımlar atılması gerektiğini vurguluyor. Sıcaklık artışlarının önümüzdeki on yılda dünya genelinde tahıl üretimini %20 oranında azaltabileceği öngörülüyor.
Bilim insanları, küresel gıda krizinin önlenmesi için acil adımlar atılması gerektiğini vurguluyor. Sıcaklık artışlarının önümüzdeki on yılda dünya genelinde tahıl üretimini %20 oranında azaltabileceği öngörülüyor.
İnsan sağlığı ve göç hareketleri
Artan sıcaklıklar, ısı stresi ve bulaşıcı hastalıkların yayılmasını da tetikliyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, 2024 yazında aşırı sıcaklıklar nedeniyle dünya genelinde 150.000’den fazla kişi hayatını kaybetti. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olan bireyler aşırı sıcaklardan en çok etkilenen gruplar arasında yer alıyor.
2024’te Bangladeş, Maldivler ve bazı Pasifik adalarında deniz seviyelerinin yükselmesi nedeniyle yüz binlerce kişi göç etmek zorunda kaldı. Eğer karbon emisyonları bu hızla devam ederse 2050’ye kadar 1 milyar insanın iklim nedeniyle yer değiştirebileceği öngörülüyor.
İklim değişikliğinin hızlanmasıyla birlikte iklim göçü de artıyor. 2024’te Bangladeş, Maldivler ve bazı Pasifik adalarında deniz seviyelerinin yükselmesi nedeniyle yüz binlerce kişi göç etmek zorunda kaldı. Eğer karbon emisyonları bu hızla devam ederse 2050’ye kadar 1 milyar insanın iklim nedeniyle yer değiştirebileceği öngörülüyor.
İklim bilimciler ve çevre mühendisleri, küresel sıcaklık artışını sınırlamak için acil eylem planlarının uygulanması gerektiğini vurguluyor. Paris Anlaşması’nda belirlenen 1,5 °C sınırının aşılmaması için emisyonların hızla azaltılması şart.
İklim krizi ile başa çıkmak için neler yapabiliriz?
-Fosil Yakıtlardan Yenilenebilir Enerjiye Geçiş
-Karbon Emisyonlarını Azaltacak Politikalar
-Doğal Karbon Yutaklarının Korunması
Kaynakça
- https://tr.euronews.com/green/2025/02/06/ocak-2025in-kayitlara-gecen-en-sicak-ay-olmasi-bilim-insanlarini-soke-etti?utm_source=chatgpt.com
- https://cimsa.com.tr/formulhane/surdurulebilirlik/kuresel-isinma/?utm_source=chatgpt.com
- https://www.iklimhaber.org/dunya-en-sicak-ocak-ayini-yasadi/?utm_source=chatgpt.com
- https://apnews.com/article/climate-change-warming-hot-record-2024-disasters-12f899f071fcdbd051ad49a872611e92
- https://www.thetimes.com/uk/environment/article/hottest-year-climate-change-15c-paris-agreement-2q23q8rv2?utm_source=chatgpt.com®ion=global
- https://www.iklimhaber.org/emisyonlar-azaltilmazsa-yeni-sicaklik-rekorlarindan-kacisimiz-yok/?utm_source=chatgpt.com

