GazeteBilim
Destek Ol
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
  • Biz Kimiz
  • İletişim
Okuyorsun: Sadece Mozart dinlemek mi beyne iyi gelir?
Paylaş
Aa
GazeteBilimGazeteBilim
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
  • Biz Kimiz
  • İletişim
  • Destek Ol
Bizi Takip Edin
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
Copyright © 2023 Gazete Bilim - Bütün Hakları Saklıdır
GazeteBilim > Blog > Bilim > Acaba Öyle midir? > Sadece Mozart dinlemek mi beyne iyi gelir?
Acaba Öyle midir?

Sadece Mozart dinlemek mi beyne iyi gelir?

Yazar: H. Tuğrul Atasoy Yayın Tarihi: 27 Temmuz 2024 8 Dakikalık Okuma
Paylaş
mozart ve dinleyicileri
Mozart etkisi, geçen yıllarda bir çalışmanın günde 10 dakika Mozart dinlemenin insanı daha zeki yaptığını iddia etmesi ile başlayan ve bir anda popüler olan yanılgının kısa ve bilinen adıdır. (Görsel: Pexels)

Aslında Mozart dinlemek kişiyi daha akıllı yapmıyordu; sessizce oturmak ya da rahatlamak sizi bir uyarana maruz kalmaya kıyasla biraz aptallaştırıyordu! Çünkü sessizlik ve rahatlama deney ortamında bilişsel performansı düşüren durumlardır.

Zekâ ya da yaygın kullanılan diğer deyişle IQ nasıl arttırılır? Örneğin “Mozart dinlemekle” diyen kişilere denk gelmişsinizdir. Mozart etkisi, geçen yıllarda bir çalışmanın günde 10 dakika Mozart dinlemenin insanı daha zeki yaptığını iddia etmesi ile başlayan ve bir anda popüler olan yanılgının kısa ve bilinen adıdır. Olay 1993 yılında Nature dergisinin 365. sayısında Frances Rauscher, Gordon Shaw ve Katherine Ky’ın birlikte yayımladıkları “Müzik ve Uzamsal Görev İcraatı” başlıklı tek sayfalık makale ile gündeme geldi. Mozart sonatı dinlemenin özellikle de dinledikten sonra Stanford-Binet IQ ölçeğinde sekiz ila dokuz kademelik bir artışa neden olduğu ve uzamsal akıl yürütme gerektiren işlerde bireysel başarıda olumlu bir yükseliş görüldüğü iddia ediliyordu. Sonrası olayın medyatikleşmesi ile daha ilginç bir hâl aldı. Bahsi geçen bulgular Don Campbell’in 1997 yılında yayınlanan “Mozart Etkisi” adlı kitabı ile popüler olup yayıldı. Campbell’in kitabı pek de doğru yorumlanmayan deney verilerini genel inançlarla harmanlayıp çok satanlar listesine girmeyi başardı. Tabii ki bu giderek popülerleşen görüş başka bilim insanlarınca sınandı. Örneğin Psikoloji profesörü Kenneth Steele ve iki öğrencisi 1997 yılında kendileri bu bulguları sınamak için bir Mozart deneyi yaptılar. Genel zekâyla yakından ilgili “sayı dizisi” testini kullandılar. Ancak Mozart dinlemenin sayı dizisi testi üzerinde hiçbir etkisini bulamadılar. Ekip bir yıl sonra Rauscher ve Shaw’ın yine ciddi bir Mozart Etkisi gösteren 1995’tekibir araştırmasının aynısı olan bir deneyi tekrar yaptılar. Bu deneyde kâğıt katlama testi kullanıldı ancak yine Mozart dinlemenin hiçbir faydası olmadığı saptandı (1). Zaman içinde anlaşıldı ki bu iddiayı ortaya atan çalışma ciddi eksiklikler barındırıyordu. Doğru söylediği şeyler varsa da bunları açıklarken yanlış dayanaklar kullanıyordu. Christopher Chabris konu ile ilgili bir meta analiz yaptı ve bu analiz 1999 yılında yine Nature dergisinde 400. sayıda “Prelude or requiem for the ‘Mozart effect’?” başlığı ile yayımlandı. Bu meta analizde Mozart Etkisi denen olgunun müzik dinlemenin pozitif etkisiyle bir alakası olmayabileceği kanaatine varılmıştı. Sonuç olarak deneyde müzik dinlemek bir odada oturup hiçbir şey yapmamaya kıyasla daha faydalı bulunmuştu. Buna karşın kontrol grubundaki denekler boş boş oturmak yerine herhangi bir uyarıcı ile oyalandıklarında (kitap okumak gibi) ya da onlara bir uyaran (bir ses dinletilmesi gibi) verildiğinde müzik dinlemek artık daha faydalı olmaktan çıkıyordu (1-3). Aslında Mozart dinlemek kişiyi daha akıllı yapmıyordu; sessizce oturmak ya da rahatlamak sizi bir uyarana maruz kalmaya kıyasla biraz aptallaştırıyordu! Çünkü sessizlik ve rahatlama deney ortamında bilişsel performansı düşüren durumlardır. Ancak yukarıda bahsedilen meta analizin yayımlanmasından 10 yıl sonra yapılan bir başka tarama testinde toplumun %40’ının hâlen bu etkiye kesinkes inandığı saptanmıştır (1). “Mozart Etkisi” denilen olgunun nasıl bu kadar derin izler bıraktığı oldukça ilginç ama bir o kadar da yaygın rastlanılan bir durumdur. Chabris ve Simons’un “Görünmez Goril” adlı çarpıcı kitaplarında bu konuda oldukça geniş bir bölüm bulunmakta. Yazarlar bu yanlış kanının bu kadar derinlere işlemesini ve sık sık ortaya çıkmasını “potansiyel yanılsaması” olarak adlandırıyorlar: “Potansiyel yanılsaması bizi beynimizde muazzam miktarda dokunulmamış zihinsel yeti olduğunu düşünmeye iter. Bu yetiler orada ulaşılmayı beklemektedir -tek gereken bir yolunu bulmaktır. Bu yanılsama iki inancın bileşiminden doğar: Birincisi, insan zihninin ve beyninin yüzeyinin altında tipik durumlardakinden çok daha yüksek düzeyde, çok farklı koşullarda ve bağlamlarda icraatta bulunacak bir potansiyel saklıdır; ikincisi, hızla kullanılabilecek basit tekniklerle bu potansiyelden kolayca faydalanabiliriz. Mozart Etkisi bu yanılsamanın neredeyse hiç bilimsel dayanağı olmayan bir iddiayı milyonlarca dolarlık ticareti körükleyen bir halk efsanesine nasıl dönüştürebileceğinin mükemmel bir örneğidir. Syf;200 (1)”

Müziğin bazı beyin yapılarına olan geliştirici etkisi zaten bilinmektedir. Enstrüman çalmayı bilmeyen çocuklarla kıyaslandığında bir müzik aleti çalmayı öğrenen çocukların mekânsal akıl yürütme yeteneklerinin daha geliştiği biliniyor (2,3). Bu etkinin görülmesinin olası nedeni müzik icrası ve mekânsal akıl yürütmenin beyinde benzer sistemler tarafından yerine getiriliyor olması olabilir. Gottfried Schlaug tarafından yapılan çalışmada beynin iki tarafını birbirine bağlayan korpus kallosum adlı yapının ön kısmının müzisyenlerde belirgin derecede daha büyük olduğu saptanmıştır. Bu büyümenin, müziğe ne kadar erken yaşta başlanmışsa o denli belirgin olduğu da görülmüştür.  Schlaug, ayrıca müzisyenlerin, müzisyen olmayan bireylere kıyasla genelde daha büyük beyinciklere ayrıca daha fazla yoğunlaşmış gri maddeye sahip olduklarını saptamıştır. Ancak beyinde izlenen bu yapısal değişimlerin müzikal olmayan alanlardaki kabiliyetlerimize olan etkileri henüz kanıtlanmamıştır. Müzik dinlemenin de beyin üzerinde etkileri mevcuttur. Müzik dinlemek beyindeki kimi bağlantıları güçlendirir. Özellikle de ana işitme korteksinde yer alan ağaçsı sinir bağlantıları bu etkinin etkisi altındadır. Ayrıca eskiden beri şunu biliyoruz ki müzik dinlemek, insanların günlük hayatta karşılaştıkları kimi fiziksel ve psikolojik sorunlarının üstesinden gelmesine yardımcı olabilmektedir. Müzik ile dil çok benzer özellikler içerir ki bu aynı ve komşu beyin yapılarından kaynaklandıkları düşünüldüğünde hiç şaşırtıcı değildir. Müzik dilin birçok özelliğini taklit eder ve benzer beyin alanlarını kullanır. Bir farkla ki müzik; motivasyon, ödül ve duyguda işlevsel olan daha temel beyin yapılarına dilden daha fazla başvurur. Hangi müzik türü olursa olsun parçanın açılış notaları, beynin hesap sistemini müziğin nabzıyla senkronize eder; sonrasında gelmekte olan güçlü vuruşun zamanını tahmin etmeye başlar. Müzik devam ettikçe beyin sonraki vuruşların zamanına ilişkin tahminlerini yeniler. Gerçek dünyadaki gibi müzik nefes alır, ritmi değişir ve bu sırada beyinciğimiz onunla senkronize olmak için kendini ayarlar ve bundan haz alır (4).  Bu etki nasıl olmaktadır? Bu uzun süre kafa kurcalayan bir problemdi. Ancak nörobilimde artan bilimsel çalışma sayısı yavaş yavaş bu konuyu anlamamıza olanak sağlamıştır. Müzik dinlerken beyinde ne oluyor sorusuna yanıt arayan bir çalışmada elde edilen verileri hem iyi bir müzisyen hem de nörobilimci olan Leivthin şu şekilde özetliyor: “Müzik dinlemek, beyindeki bir dizi bölgeyi, belirli bir sıraya göre faaliyete geçiriyordu: öncelik, sesin unsurlarını işlemleyen işitsel korteksindi. Bunu takiben daha önce müzikal yapı ve beklentileri işleyen yerler olarak tanımladığımız BA44 ve BA47 gibi ön bölgeler devreye giriyordu. Nihayetinde uyarılma, keyif alma, opioid iletimi ve dopamin üretiminde görev alan bir bölgeler ağı olarak mezolimbik sistem dâhil oluyor ve ödül çekirdeği harekete geçiyordu. Beyincik ve bazal gangliya tüm bu süreç boyunca aktifti, büyük bir ihtimalle ritim ve ölçünün işlenmesini destekliyorlardı. Müzik dinlemenin ödüllendirici ve pekiştirici yönleri, ödül çekirdeğindeki artan dopamin seviyeleri vasıtasıyla gerçekleşiyor ve beyinciğin ön lob ve limbik sistemle olan bağları, duygu düzenlemesine yardımcı oluyordu. Günümüzdeki nöropsikolojik teoriler, olumlu ruh halini ve etkiyi artan dopamin seviyeleriyle açıklar, bu yüzden birçok yeni antidepresan dopaminerjik sisteme yöneliktir. Müziğin insanların ruh haline iyi geldiğini biliyorduk. Artık sebebini de bildiğimizi düşünüyoruz. (5)”

Üzerinde emek sarf edilmiş ve size haz veren her türlü müzik icrası beyninizin tüm kıvrımlarına da iyi gelecektir.  Hayatın ritmi ile bir olun ve müziksiz kalmayın.

Saygılarımla…

Kaynaklar

(1)- Chabris C ve Simons D. “Görünmez Goril” Çeviri: Bülent Doğan. NTV yay. 1.basım, Mart 2012. Syf:199-212.

(2)-Aamodt S, Wang S. “Beyninize Hoş Geldiniz” Çeviren:Boğaç Erkan. NTV yay. Şubat 2011. Syf:111-112

(3)-Levitin DJ. “Müziğin Etkisindeki Beyin” Çeviren:Ali Sinan Çulhaoğlu. Pegasus yay. 1.Basım Eylül 2015. Syf:253-279

(4)- A.g.e.: syf; 193-219

(5)- A.g.e.: syf; 218

Etiketler: akıllı, aptal, beyin, bilişsel performans, mozart, müzik, zeki
H. Tuğrul Atasoy 27 Temmuz 2024
Bu Yazıyı Paylaş
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp E-Posta Linki Kopyala Yazdır
Yazar: H. Tuğrul Atasoy
Prof. Dr., Nöroloji ve Klinik Nörofizyoloji Uzmanı
Önceki Yazı matisse Tarihi değiştiren bir başyapıt: Matisse’in dansı
Sonraki Yazı okyanus canlıları “Çalışmamız karmaşık yaşamı sanılandan 1,5 milyar yıl önceye götürüyor”

Popüler Yazılarımız

krematoryum fırını

Türkiye’de ölü yakma (kremasyon): Hukuken var, fiilen yok

BilimEtik
23 Kasım 2023
deontolojik etik
Felsefe

Deontolojik etik nedir?

Bir deontolog için hırsızlık her zaman kötü olabilir nitekim çalma eyleminin özünde bu eylemi (daima) kötü yapan bir şey vardır.

15 Ağustos 2024
cehalet
Felsefe

“Cehalet mutluluktur” inancı üzerine

Eşitleştiren, özgürleştiren, mutlu kılan, bilgi midir yoksa cehalet mi? Mutlu kılan, cehalet mutluluktur sözünde ifade edildiği gibi, bilgisizlik ve cehalet…

12 Ağustos 2023
kurt, köpek
Acaba Öyle midir?Zooloji

İddia: “Kurt evcilleşmeyen tek hayvandır!”

Tabii ki bu cümle baştan aşağı yanlıştır. Öncelikle kurt ilk ve en mükemmel evcilleşen hayvandır. İnsanın en yakın dostu köpek…

2 Şubat 2024

ÖNERİLEN YAZILAR

Beyin cerrahisinde yeni çağ: Gazi Yaşargil

Üzerinde çalıştığı teknik ve yöntemler beyin cerrahisinde ve genel olarak nöroşirurji de benimsendi ve bu alanda yeni bir çağ başladı.

Sinirbilim
11 Haziran 2025

Biri diğerine muhtaç: Egzersiz ve nöroplastisite

Yaşlanan küresel nüfusun ve ruhsal sağlık bozukluklarının arttığı şu günlerde, egzersiz insanın beyin sağlığını korumada önemli bir seçenek.

Dosyanöroplastisite
5 Haziran 2025

Nöroplastisite: Genel kavramlar

Nöroplastisite (beyin esnekliği), basitçe sinir sisteminin duruma göre yapısını ve işlevini değiştirme yeteneği ile ilişkili süreçleri ve bunların duygu, düşünce…

Dosyanöroplastisite
5 Haziran 2025

Psikoterapi beyni nasıl değiştirir: Nöroplastisiteyle iyileşme

Terapi yalnızca bir “konuşma” süreci değil, beyinde kimyasal, yapısal ve fonksiyonel değişiklikler yaratan bir yeniden yapılanmadır. Beyin hücreleri arasında yeni…

Dosyanöroplastisite
5 Haziran 2025
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım İzinleri
  • İletişim
  • Reklam İçin İletişim

Takip Edin: 

GazeteBilim

E-Posta: gazetebilim@gmail.com

Copyright © 2023 GazeteBilim | Tasarım: ClickBrisk

  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk

Removed from reading list

Undo
Welcome Back!

Sign in to your account

Lost your password?