İsviçre’nin genel olarak madde kullanımı ile mücadelede daha uç kararlar alabilen bir ülke olduğu biliniyor.
Giriş
Kokain, Güney Amerika’ya özgü erythroxylum coca bitkisinden elde edilen bir alkaloid. Güney Amerika’da iyi bilinen uyarıcı etkileri nedeniyle binlerce yıldır yaprakları çiğnenerek kullanılıyor. Kullanıma dair ilk kayıtlar, Peru’da 8000 yıl öncesine kadar gidiyor. Güney Amerika’nın, Avrupalılarca ele geçirilmesinin ardından koka yaprağı kullanımına ciddi kısıtlamalar getirildi ancak gümüş ve altın madeni işçilerinin uzun saatler boyunca çalışmalarına olanak sağladığı için izin verildiği de kayıtlarda geçiyor.
Kokain, ilk kez 1855 yılında Alman kimyager Friedrich Gaedcke tarafından koka yaprağının aktif bileşeni olarak izole edildi; takiben 1860 yılında Albert Niemann doktora tezinde ilk kez kokain adını kullandı. O dönemde, çeşitli içeceklerin içerisinde hatta kısa bir süre CocaCola içeriğinde de yer almışsa da 1906 yılında herhangi bir besinde kokain kullanılması yasaklandı. Serbest olarak pazarlandığı yıllarda afrodizyak ve stimulan etkileri öne çıkarıldı. Öyle ki o yıllarda kokainin, ABD’de tütünden daha çok kullanıldığı söyleniyor. Tıbbi amaçlarla da lokal anestezik ve sıra dışı vazokonstrüktör etkileri nedeniyle Kulak Burun Boğaz (KBB) cerrahisinde 1880’den itibaren kullanılmaya başlandı. Ayrıca, çok sayıda rahatsızlığın tedavisinde etkili olduğu ileri sürüldü ve hatta en önemli tıp kitaplarından Merck Manual’de yer aldığı biliniyor. Sigmund Freud da kokainin genel farmakolojik etkileri üzerine araştırmalar yaptı, kokain tedavisini bazı hastalarında uyguladı, kendisi de yoğun olarak kullanmaya başladı ve sonrasında kendisi de kokain bağımlısı oldu.
Kokain, başlangıçta kazandığı popülaritesine karşın sonraki yıllarda bağımlılığa ve diğer ciddi yan etkilere yol açtığının anlaşılması sonucunda narkotik grubuna dâhil edildi ve kokaine karşı tutumlar boyut değiştirdi. Takiben, 1920 yılından itibaren üretimi ve kullanımına uluslararası kısıtlamalar getirildi. FDA tarafından, KBB cerrahisindeki kullanımı nedeniyle ‘Schedule II (yüksek derecede kötüye kullanım ve zararlı etkileri olan ancak aynı zamanda bazı tıbbi kullanımları olan)’ kategorisine alındı. Kokain kullanımına bakıldığında, iki ana patlama dönemi olduğu; ilkinin 1930’lara kadar olan dönem, ikincisinin de 1980-90’larda olduğu görülüyor. Kokain kullanımı, tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu oldu ve günümüzde kullanımı yeniden artmaya başladı.
Farmakolojik etkileri
Kokainin ana etkisi, dopamin taşıyıcısında dopamin geri alımını engellemesidir. Bu sayede sinaptik aralıkta dopamin miktarı artar ve D1 ile D2 reseptörleri de aktive edilir. Kokainin davranışsal etkileri âni olarak başlar ancak kısa sürelidir (yaklaşık 30-60 dakika). Dolayısıyla, kullanıcılar tekrarlayan şekilde doz alırlar. Uyanıklıkta artış, öfori, iştahta ve uykuda azalma iyi bilinen etkileri arasındadır. Ayrıca yorgunlukta azalma, genel performans artışı ve cinsel işlevlerde olumlu etkileri olduğu bildirilmektedir. Çok güçlü bağımlılık yapıcı etkileri vardır; tek dozda dahi gündeme gelebilir. Yoksunluk belirtileri görece hafif olsa da tolerans hızlı bir şekilde gelişebilir. Genellikle, inhaler yoldan kullanılsa da başka kullanım yolları da mevcuttur.
Önemli komplikasyonları
Öncelikli kullanım yolu olduğundan, burun mukozasını etkileyebilir hatta burun septumunda delinmeye yol açabilir. Damar içi kullanıcılarda, HIV gibi hastalıkların bulaşması, enfeksiyon ve emboli gelişme riski vardır. Tikler, baş ağrıları, kaslarda kasılmaya neden olabilir. İnme (serebrovasküler olay), epileptik nöbetler, miyokard enfarktüsü, kalpte ritm bozukluğu gibi ölümcül etkileri söz konusu olabilir.
Güncel yasal düzenlemeler ve Bern’de yapılması planlananlar
BM 2023 raporuna göre, kokain kullanımı ve ticareti tüm dünyada katlanarak artmaya devam ediyor. Aynı raporda, bu ticaretin engellenmesinde teknolojideki gelişmeler nedeniyle önemli güçlükler olduğu, maddenin yakalanmasının zorlaştığı da ifade ediliyor.
Geçtiğimiz haftalarda Reuters’te ve diğer haber kaynaklarında yer alan haberlere göre; İsviçre’nin başkenti Bern’de, madde ile mücadelede kokainin keyif verici amaçla kullanımına izin veren bir proje üzerinde çalışıldığı açıklandı (https://www.reuters.com/world/europe/swiss-capital-bern-considers-legal-cocaine-project2023-12-20/).
Genel olarak bakıldığında, maddelerin kullanımına ilişkin politikalar dünya genelinde farklılıklar gösteriyor; kültürel, coğrafi, politik özellikler belirleyici olabiliyor. Dünya genelinde örneklere bakıldığında; ABD’de Oregon eyaleti, kişilerin tedaviye erişim imkânını arttırmak için küçük miktarlarda kokain bulundurmayı suç olmaktan çıkardı. İspanya, İtalya ve Portekiz gibi bazı Avrupa ülkeleri de kokain kullanımına ilişkin hapis cezasını kaldırdı. Ancak, hiçbir ülke İsviçre gibi radikal bir karar almamıştı. İsviçre’nin genel olarak madde kullanımı ile mücadelede daha uç kararlar alabilen bir ülke olduğu biliniyor; örneğin yine İsviçre’de opioid kullanımı ile mücadelede de kontrollü madde enjeksiyon alanları oluşturulmuş durumda. Bazı uzmanlar; madde ile mücadelede tamamen yasaklamanın etkili bir yöntem olmadığını, esrar kullanımında yapılan değişikliklerin benzer şekilde kokain kullanımı için de uygulanabileceğini ileri sürüyorlar. Bu görüşe göre, madde ile mücadelede tamamen yasaklamak yerine kontrollü bir şekilde yasal çerçeve sağlanması daha başarılı olabilir. Bu yaklaşımı savunanlar, ‘‘Her ne kadar sağlık açısından önemli riskler barındırsa da gerçek hayatta insanlar kokain kullanmaya devam ediyor olduğu için kokain kullanımına yasal zemin oluşturulması gereklidir’’ şeklinde görüşler bildiriyorlar. Bu yaklaşımın avantajları arasında, maddeye ulaşma ile ilişkili şiddet ve suç oranlarını azaltabileceği ve esas olarak da bağımlılık tedavisine ulaşmanın daha kolay olacağı ifade ediliyor. Kokain kullanımında İsviçre’de son yıllarda saptanan artış, mevcut uygulamalarla engellenemediği için farklı yollar arandığı yetkililerce ifade ediliyor. Ayrıca, ülkede son dönemde kokain fiyatlarında düşüş ve kokain saflığında belirgin bir artış olduğu da bildiriliyor ki bu durum da halk sağlığı açısından ek sorunlara neden olabilir.

Sonuç
Kokain, çok yüksek derecede bağımlılık potansiyeli olan ve ayrıca kalp krizi, kalpte ritim bozukluğu ve inme gibi çok ciddi sağlık sorunlarına tek kullanımda dahi neden olma potansiyeline sahip bir madde. Madde kullanımının yasal hale dönüştürülerek kontrol altına alınması, karmaşık yönleri olan ve yoğun bir şekilde tartışılan bir yaklaşım. Ülke ve bölge bazlı farklı yaklaşımların önerilmesi de belki anlaşılabilir. Öte yandan kokain kullanımında, esrar kullanımında olduğu gibi bir esneklik sağlanması açıkçası uygun görünmüyor. Kokain, neden olduğu sağlık riskleri ve çok yüksek bağımlılık potansiyeli nedeniyle mücadele edilmesi gereken uyarıcı sınıfta yer alan bir madde. Dolayısıyla, görece ılımlı profilleri olan esrar gibi maddelerle doğrudan karşılaştırılması ve elde edilen sonuçların birebir uygulanması uygun değil. Esrar ve psikedelik maddelere dair süregelen tartışmalardan tamamen farklı bir konu olduğunu tekrar vurgulamakta yarar var. Kokainin sağlık yönünden açıkça ciddi zararları olduğu herkes tarafından kabul edilen bir gerçek ancak mücadele yöntemi konusunda ve tercih edilen yöntemin avantajları/dezavantajları bağlamında yürütülen bir tartışmanın mevcut olduğunu söyleyebiliriz. BM 2023 raporunda belirtildiği üzere global kokain tüketimi ve ticaretinde önlenemeyen bir artış olduğu da dikkate alındığında, yeni bir mücadele yaklaşımının benimsenmesi gerektiği açık olmakla birlikte kullanımını kolaylaştırmanın ve yasal zemin oluşturmanın, farmakolojik etkileri düşünüldüğünde kokain için uygun bir yaklaşım olmadığı kanaatindeyim. Aksi takdirde, yasallaştırma mutlaka kullanımda daha da artışa neden olacaktır ve mevcut durumun daha da ötesine geçen ciddi bir sağlık sorunu olmaya adaydır.
Son olarak, söz konusu haberlerin medyada ve sosyal medyada sunuluş şekli de sakıncalı olabilir. ‘‘İsviçre’de kokain kullanımı serbest bırakılıyor’’ gibi haberler yapılması yanlış olarak kokain kullanımının çok da sakıncalı olmadığı algısını yaratabilir. Bu yaklaşım da, aslında umulanın aksine kokain kullanımını teşvik edici sonuçlara neden olabilir.