Steve Gschmeissner 20 yılı aşkın bir süre önce emekli oldu, fakat hâlâ Birleşik Krallık’ta elektron mikroskobu alanındaki eğitimini estetik bir şekilde kullanmayı sürdürüyor. Geçen ay, kolesterolün sağlığa etkisini hatırlatan yağ yüklü bir karaciğer hücresinin fotoğrafı, Wellcome Fotoğraf Ödülleri’nin Bilimsel ve Tıbbi Görüntülemenin Harikaları kategorisinde bu yılın ödülünü kazandı.
Haber: Nazeefa Ahmed
Çeviri: Sedef Çakır
Steve Gschmeissner 20 yılı aşkın bir süre önce emekli oldu, fakat hâlâ Birleşik Krallık’ta elektron mikroskobu alanındaki eğitimini estetik bir şekilde kullanmayı sürdürüyor. Geçen ay, kolesterolün sağlığa etkisini hatırlatan yağ yüklü bir karaciğer hücresinin fotoğrafı, Wellcome Fotoğraf Ödülleri’nin Bilimsel ve Tıbbi Görüntülemenin Harikaları kategorisinde bu yılın ödülünü kazandı. Bu ödül, onun çarpıcı fotoğrafçılığı için aldığı son onurlardan sadece biri. Örneğin, Gschmeissner’ın eserleri Peter Gabriel’in birçok albüm kapağında yer aldı.
Wellcome için üzerinde çalıştığı görüntüde, elektron demeti kullanarak yaklaşık 12 mikrometre büyüklüğünde bir hücre kesitine (insan saçının kalınlığının yaklaşık sekizde biri) kadar yakınlaştı ve orada gömülü olan kristalleşmiş kolesterolü ortaya çıkardı. Ayrıca, görüntüyü renklendirdi ve kolesterol parçacıklarını maviye, karaciğer hücresinin yumuşak mor kıvrımlarının üzerine yerleştirdi. Karaciğer vücuttaki kolesterolü düzenler; fakat fazla miktarda katı kolesterol birikmesi kalp krizine veya inmeye yol açabilecek sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir.

Gschmeissner, görüntülerinde bilimi ve sanatı bir araya getirmekten keyif aldığını dile getiriyor ve her birini açıklaması gerektiği için neyi gösterdiklerini öğreniyor. Normalde siyah-beyaz olan elektron mikrograflarını renklendirmeyi kendi kendine öğrendiğini söylüyor. Science, Gschmeissner ile eserleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için konuştu.
Elektron mikroskobu fotoğrafçılığına olan sevginizi ilk nerede keşfettiniz?
Zooloji alanındaki lisansımı tamamladıktan sonra, 20 yıl boyunca İngiltere Kraliyet Cerrahlar Koleji’nin elektron mikroskobu bölümünde çalıştım. Ardından, 15 yıl boyunca Cancer Research UK’te görev yaptım. Orada, kaliteli bilimsel görseller arayışında olan bilim fotoğrafı arşivinin yöneticilerinden biriyle tanıştım. Bana saf bilimin ötesinde de iyi bilimsel görüntülere ihtiyaç olduğunu ilk kez o anlattı ve benim de bu alanda çalışmak isteyip istemediğimi sordu. O kadar keyif aldım ki erken emekli oldum ve son 20 yıldır fotoğraf çekiyorum.
Bana saf bilimin ötesinde de iyi bilimsel görüntülere ihtiyaç olduğunu ilk kez o anlattı ve benim de bu alanda çalışmak isteyip istemediğimi sordu.
Elektron mikroskobisiyle ilgili olarak sizi en çok ne cezbediyor?
Taramalı elektron mikroskobunu özellikle seviyorum çünkü görüntüler üç boyutlu oluyor ve bu da insanların onları daha kolay anlamasına olanak tanıyor. Örneğin, bir hücreyi ya da virüsü görüntülediğinizde, ortaya çıkan görüntü insanların kafasında bu yapılarla ilgili zaten canlandırdıklarına çok benzer oluyor.
Ödül kazanan fotoğrafı ortaya çıkarma sürecinizden biraz daha bahsedebilir misiniz?
Yaptığım işin bir parçası, ilginç olabilecek her şeye bakmaya istekli olmam. Yani, o karaciğere özellikle kolesterol görmek için bakmamıştım, tamamen tesadüftü. Sonradan fark ettim ki kolesterol aslında herkesi etkiliyor. Dünyanın her yerinde kalp hastalıkları ve obezite sorunları var ve bunların hepsi dönüp dolaşıp kolesterole bağlanıyor.
Kariyeriniz boyunca binlerce fotoğraf çektiniz. İçlerinden en sevdiğiniz hangisi oldu?
Peter Gabriel oldukça ünlü bir müzisyen ve albüm kapaklarıyla da tanınır. Albümlerinde benim üç ya da dört fotoğrafımı kullandı ve onlardan birinde, birbirine dolanmış gibi görünen iki kırmızı kan hücresi vardı. O albümün adı Scratch My Back ve şu ana kadar çeyrek milyon kopya sattı.
Taramalı elektron mikroskobisinin arkasındaki bilim nedir?
Çoğu insan mikroskop deyince, tezgâhın üzerinde duran ve yukarıdan bakılan klasik ışık mikroskobunu düşünür. Işık mikroskoplarının dezavantajı, ışığın dalga boyuyla sınırlı olmalarıdır. Işığın dalga boyu oldukça büyüktür; bu yüzden en iyi ihtimalle 1000 kat kadar büyütme yapabilirler. Yani tek tek hücrelere bakabilirsiniz ama hücrenin içini detaylı şekilde göremezsiniz.
Elektron mikroskobu ise görüntü oluşturmak için elektronları kullanır ve elektronların dalga boyu çok küçüktür.
Elektron mikroskobu ise görüntü oluşturmak için elektronları kullanır ve elektronların dalga boyu çok küçüktür. Bu sebeple, ışık mikroskobuna göre çok daha yüksek büyütme yapabilir. Fakat bazı dezavantajları da vardır. Örneğin, elektronlar yalnızca vakumda hareket edebilir; bu yüzden elektron mikroskopları devasa sütunlar halinde inşa edilir. Bir diğer dezavantaj ise sadece siyah-beyaz görüntü vermeleridir; çünkü renk ışıkla oluşur, elektronlarla değil.
Sizce, geride bırakacağınız miras nedir?
Yaptığım işin önemi, bilimle toplum arasındaki iletişimle ilgili olması. Görsellerimin eğitimde, internet sitelerinde ve hastalıkları, sağlık durumlarını ya da virüsleri betimlemek için kullanıldığını düşünüyorum. Ben bir üniversitede değilim, bireysel olarak çalışıyorum ve insanların anlayabileceği, görsel etkisi olan görüntüler üretiyorum.

Adımı Google’da arattığınızda bilimsel olmayan sayısız kullanım görebilirsiniz. Pek çok insan görsellerimi sanat eseri olarak satın alıyor. ABD’de pullarda, Disney kafede ve Chicago’nun Union Station’ında bile kullanıldılar. Bu da iyi bilimsel görsellerin gücünü gösteriyor. 35 yıl bilim insanı olarak görev yaptım ve o sürede yalnızca bir dergi kapağım oldu. Son 20 yılda ise yüzlercesi oldu. Science dergisinde de çok sayıda kapak fotoğrafım çıktı.
Kaynakça:
Son Erişim Tarihi: 16/08/2025

