GazeteBilim
Destek Ol
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Astronomi Dersleri
    • Davranış Nörolojisi Dersleri
    • Eğitimciler İçin Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı Dersleri
    • Epigenetik Dersleri
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Kapitalizmin Tarihsel Gelişimi ve İktisadi Düşünce Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörohukuk
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Öğrenilmiş Çaresizlik
    • Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
    • Zihin Dersleri
  • Biz Kimiz
  • İletişim
Okuyorsun: Bir toplum sağlığı sorunu: Sahte ruh sağlığı uzmanları ve sahte bilim
Paylaş
Aa
GazeteBilimGazeteBilim
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Astronomi Dersleri
    • Davranış Nörolojisi Dersleri
    • Eğitimciler İçin Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı Dersleri
    • Epigenetik Dersleri
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Kapitalizmin Tarihsel Gelişimi ve İktisadi Düşünce Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörohukuk
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Öğrenilmiş Çaresizlik
    • Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
    • Zihin Dersleri
  • Biz Kimiz
  • İletişim
  • Destek Ol
Bizi Takip Edin
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
Copyright © 2023 Gazete Bilim - Bütün Hakları Saklıdır
GazeteBilim > Blog > Bilim > Psikoloji > Bir toplum sağlığı sorunu: Sahte ruh sağlığı uzmanları ve sahte bilim
Psikoloji

Bir toplum sağlığı sorunu: Sahte ruh sağlığı uzmanları ve sahte bilim

Yazar: M. Hakan Türkçapar Yayın Tarihi: 25 Mart 2024 18 Dakikalık Okuma
Paylaş
spritüel-terapi
Sahte uzmanlar çeşitli alanlarda olabilir ama özellikle psikoloji ruh sağlığı alanı sahte uzmanlık için verimli bir alan olarak öne çıkmaktadır. (Görsel: Unsplash)

Nasıl oluyor da toplumda birçok insan, bu sahte uzmanları tercih edebiliyor ve hatta bir adım ötesine geçerek fayda gördüklerini söyleyip çevrelerindeki diğer insanlara; çocuklarına, eşlerine, komşularına tavsiye edebiliyor? Ya da nasıl oluyor da formel bir bilim eğitimi almış bir kişi bunu bırakarak tamamıyla bilim dışı spekülatif yöntemlere başvurabiliyor?

İlim ilim bilmektir
İlim kendini bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Ya nice okumaktır.    

Yunus Emre

Günümüzde, kitle iletişim araçları ve sosyal medya yoluyla farkındalığının artmasıyla beraber insanların ruh sağlığı hizmetlerine olan talebi giderek artmaktadır. Doğal olan bu artan talebin ruh sağlığı alanda eğitim görmüş; psikiyatrist, doktor, psikolog, psikolojik danışman, psikiyatri hemşiresi, sosyal hizmet uzmanları gibi ruh sağlığı meslek gruplarının karşılamasıdır. Ancak artan taleple birlikte ilgili meslek profesyonellerine erişimin bazen oldukça zor ve maliyetli olması, insanların ruh sağlığı ile ilgili hizmetlerin niteliği ve kimler tarafından verileceği, nasıl erişileceği konusunda bilgi ve tecrübelerinin olmaması gibi çeşitli nedenlerle, insanlar doğru kişi ve kaynaklara erişememektedir. Bu erişim zorlukları veya bilgi eksikliği de bu alanda önemli bir sorunun, yani “sahte uzmanların” ve “sahte bilimsel uygulamaların” ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Sahte uzmanlar çeşitli alanlarda olabilir ama özellikle psikoloji ruh sağlığı alanı sahte uzmanlık için verimli bir alan olarak öne çıkmaktadır. Psikoloji, bilimsel psikoloji alanındaki önemli bir isim olan Hans Eysenck bu konuya şöyle dikkat çekmiştir «Hemen herkesin, bu alanda dirsek çürütmüş olsun veya olmasın, psikolojik sorunlar üzerine söz söylemeye yeterliliği olduğu gibi evrensel bir inanç vardır, ancak herkesin kanaati eşit değere sahip olsa da, profesyonel ruhbilimci her ne pahasına olursa olsun bulduğu gerçeklikle spekülasyonları altüst ederek sıradan insanın güzel rüyalarının oluşturduğu neşeyi bozma pahasına bunları dışlamalıdır.» (Eysenck 1957).

Pekâlâ sahte uzman nedir? Burada sahte uzmanla kastettiğimiz ruh sağlığı alanı dışındaki diğer disiplinlerde eğitim görmüş, ardından ya kişisel merak ve okumalarla veya kısa süreli yüzeysel psikoloji sertifika eğitimleriyle ya da herhangi bir eğitim almaksızın psikoloji alanında uzmanmış gibi kendisini tanıtan kişilerdir. Bu kişiler, ilgili alanda yeterli donanıma ve bilgiye sahip olmadan, mesleki profesyonelliğin gerektiği hassasiyetleri bilmeden insanlara ruh sağlığı hizmeti sağladıklarını iddia ederler. Sahte uzmanlar nefes terapisti, nlp uzmanı, nefes koçu, bilinçaltı farkındalık eğitmeni, bilinçaltı temizlik uzmanı, spiritüel terapist, travma uzmanı, kişisel gelişim uzmanı gibi adlarla karşınıza çıkabilirler.

nefes terapisi sahte uzman
Sahte uzmanlar nefes terapisti, nlp uzmanı, nefes koçu, bilinçaltı farkındalık eğitmeni, bilinçaltı temizlik uzmanı, spiritüel terapist, travma uzmanı, kişisel gelişim uzmanı gibi adlarla karşınıza çıkabilirler. (Görsel: Unsplash)

Sahte uzmanlar kadar hatta bazen daha da tehlikeli olan bir diğer durum ise alanda formel eğitim görmüş kişilerin daha sonra bu eğitimin gerektirdiği uygulamalar yerine, sahte bilime (pseudo-science) bilimsel olmayan, spritüel, herhangi bir dayanağı olmayan uygulamalara yönelmeleridir. Bunun getirdiği ek sorun o kişiye o alanda diplomaya sahip olduğu için güvenerek giden kişilerin sahte ve dayanaksız uygulamaları bilimsel zannederek kandırılmış olmalarıdır. Bu kişiler ruh sağlığı alanında eğitime sahip olmalarına rağmen yukarıdaki belirttiğimiz sahte uzmanların kullandığı bilim dışı yöntemleri kullanırlar.

Sahte ruh sağlığı uzmanları veya alanda eğitim görmesine rağmen bilim dışı keyfi uygulamalar yapan kişiler kendilerine başvuran bireylerde çok çeşitli zararlara sebep olması söz konusudur. Örneğin, araştırmacılar, danışanların yapısına uygun psikolojik müdahale yapılmadığında belirtilerin ve şikâyetlerinin arttığını ortaya koymuştur (Boisvert, 2010). Ben de kendi klinik deneyimlerimde daha önce sahte uzmanlara başvurmuş kişilerin daha sonrasında şikâyetlerinin arttığını sıklıkla gözlemliyorum. Bu durum, maalesef özellikle intihar düşüncelerine sahip danışanlar için daha çarpıcı ve geri dönülemez sonuçlara neden olabiliyor. Diğer taraftan sahte uzmanlık, özellikle bilim okuryazarlığı düşük olan insanlar üzerinde psikoloji biliminin saygınlığına ve güvenilirliğine zarar veriyor. Böylece çok sayıda insan ihtiyaç duymasına rağmen, psikoloji bilimine güvenmediği için ruh sağlığı hizmeti almak istemeyebiliyor. Alandan diplomaya sahip kişilerin yaptığı yanlış, geçersiz, bilim dışı uygulamalar ruh sağlığı alanındaki diğer profesyonellerin de maalesef saygınlığını zedeliyor.  

Kendi klinik deneyimlerimde daha önce sahte uzmanlara başvurmuş kişilerin daha sonrasında şikâyetlerinin arttığını sıklıkla gözlemliyorum. Bu durum, maalesef özellikle intihar düşüncelerine sahip danışanlar için daha çarpıcı ve geri dönülemez sonuçlara neden olabiliyor.

Peki nasıl oluyor da toplumda birçok insan, bu sahte uzmanları tercih edebiliyor ve hatta bir adım ötesine geçerek fayda gördüklerini söyleyip çevrelerindeki diğer insanlara; çocuklarına, eşlerine, komşularına tavsiye edebiliyor? Ya da nasıl oluyor da formel bir bilim eğitimi almış bir kişi bunu bırakarak tamamıyla bilim dışı spekülatif yöntemlere başvurabiliyor? Bu yazıda ruh sağlığı alanındaki sahte uzman problemi konusunu, bilimsel bilginin ne olduğu, uzmanların görev tanımları ve sahte uzmanların varlığının toplum sağlığı konusundaki risklerini ele alacağım.

Doğru bilgiye ulaşmak arzusu antik çağ filozoflarından günümüze kadar insanlığın ortak çabasıdır. İngiliz filozof Francis Bacon’ın “Bilgi güçtür.” sözü, doğru bilgiye ulaşmanın neden bu kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bilim, evrende olan genel olguları ve temel yasaları gözlem, deney, ölçme vb. yollarla ortaya çıkartma yöntemidir. Bilimsel bilgi de bu eylemler sonucunda ortaya çıkan sınanmış, deneylerle desteklenmiş, açıklanmış sonuç ve olgulardır (Berkeley Üniversitesi, 2013). Yani bilimsel bilgi herkes tarafından erişilebilir ve gerçekliği kontrol edilebilir bir bilgidir. Bilim bize her şeyi göstermez ama insan hayatındaki, özellikle de sağlık ve ruh sağlığı alanındaki uygulamalarda şu an elimizde olan yöntemler içinde bilimsel yöntem en geçerli olandır.

Diğer taraftan sözde bilim, gerçek bir bilimsel geçerlilik sunmayan ancak süslü sözler ve kelimelerle kendisini bilim gibi gösteren inançlar bütünü olarak tanımlanır (Fasce, 2017). Lilienfeld (2011), sahte bilim yöntemlerini kullanan kişilerin müşteri çekmek amacıyla bilimin rolünü ve terimlerini kullandığını ancak bilimin karar birliğine vardığı konularda (test edilebilirlik, ispat edilebilirlik gibi) kuralları reddettiğini öne sürmüştür. Buna çok sayıda örnek verilebilir: Örneğin enerji terapisi, reiki, nefes terapisi, duygusal yeniden yaşantılama, beyin formatlama yaptığını iddia eden kişilerin hepsinin uygulamalarının altında ya kişisel görüşler ya da sahte bilimsel kavramlar yatar. Örneğin enerji terapileri, psikolojik zorlanmaların sebebinin yerini gösteremediğimiz enerji alanlarındaki tıkanıklıklardan kaynaklandığını öne sürer (Saravi 1999). Böylece bu örnekte olduğu gibi enerji, psikolojik zorlanma, tıkanma gibi psikoloji alanına dair kelimelerle tabiri caizse göz boyayıcı bir bilimsel kılıfla sunularak sanki bir dayanağı varmış hissi uyandırsa da bu varsayımlar bilimsel olarak bir anlam ifade etmemektedir. 

enerji terapisi
Enerji terapisi, reiki, nefes terapisi, duygusal yeniden yaşantılama, beyin formatlama yaptığını iddia eden kişilerin hepsinin uygulamalarının altında ya kişisel görüşler ya da sahte bilimsel kavramlar yatar. (Görsel: Unsplash)

Sahte uzmanların nasıl popüler hale geldiklerini anlamak aslında çok zor değil. İnsanlar psikolojik şikâyetler yaşadıklarında bedensel rahatsızlıklardan farklı olarak daha hızlı ve kolay bir şekilde rahatlamayı amaçlamaktadır (Mache ve Natu, 2022). Aslında bu oldukça anlaşılabilir ve haklı bir istek ancak ne yazık ki şu an bildiklerimiz ve elimizdeki teknoloji ile de pek mümkün olan bir şey değil. Eğer dikkat ederseniz sahte uzmanların farklı sorunlar için ‘1 Seansta Son’, ‘3 Seansta Kesin Çözüm’ gibi göz boyayan sloganlarla insanları aldattıklarını görebilirsiniz. İnsanın sorundan hızlıca kurtulmak istediği düşünüldüğünde, ‘denemekten bir şey olmaz’ inancının, bu sahte uzmanların popülerliklerinin daha da artmasına neden olduğu söylenebilir.

Bilimsel olarak kanıtlanmamış yöntemler ilk aşamada işe yarıyormuş gibi gözükebilir. Bu plasebo etkisiyle, empatik bir dinleyicinin varlığı veya kişiye harcanan çabanın karşılığını verme motivasyonu nedeniyle olabilir (Lohr, Olatunji, Parker, & DeMaio, 2005). Ancak aslında etkili olmayan tedavilerin nasıl olup da etkili olduklarının nedeni; kişiden kişiye, zamana ya da ortama göre değişebilir ve gerçek “neden” asla tam olarak bilinemez. Diğer taraftan profesyonel ruh sağlığı hizmetleri; tekrar tekrar denenmiş, işe yaradığı görülmüş, güvenilir bazı yöntemlerden oluşur. Somut bir örnek verelim. Hemen hemen çoğu kişi için genel bir kabul psikolojik sorunlarının kişilerin düşünme tarzından kaynaklandığıdır. Öyle ki sıklıkla insanlara ‘olaylara biraz olumlu bak’, ‘bu kadar karamsar olma’ gibi telkinler verilir. Peki bir kişinin bu düşünme tarzı nasıl değişebilir? Bunun birçok yolu var. En basitinden oldukça karamsar bir kişi olumlu mesajlar veren başarılı bir filme gidebilir, çok etkilenebilir ve sonrasında düşünme tarzı değişebilir, yaşadığı bir olay hayata bakışın değiştirebilir veya bir arkadaşıyla sohbet fikrini değiştirebilir. Yani insanların düşünceleri çeşitli yöntemlerle değişebilir. İşte burada ruh sağlığı profesyonellerinin yaptığı şey bu değişimi bilimsel ilkelere göre psikoloji biliminin ilkelerine göre gerçekleştirmeye çalışmaktır. Yani ruhsal sorun yaşayan herkesi bir filme yönlendirerek ya da sohbet ederek bir değişim olmasını beklemeyiz. İşte profesyonel ruh sağlığı hizmetlerinin farkı tam da bu noktada ortaya çıkar. Örneğin Bilişsel Davranışçı Terapi profesyonel ruh sağlığı hizmetlerinde en yaygın kullanılan kanıta dayalı terapi yöntemlerinden biridir. Bu yönteme göre terapide düşüncelerin ele alınması oldukça önemlidir ve bununla ilgili psikoloji bilimine dayalı çeşitli teknikler kullanılmaktadır. Bu elbette her tekniğin her insan için her zaman işe yarayacağı anlamına gelmez ancak kullanılan bu yöntemler daha önce denenmiş, işe yaradığı gözlemlenmiş ve dolayısıyla güvenilir yöntemlerdir.

Bilimsel olarak kanıtlanmamış yöntemler ilk aşamada işe yarıyormuş gibi gözükebilir. Bu plasebo etkisiyle, empatik bir dinleyicinin varlığı veya kişiye harcanan çabanın karşılığını verme motivasyonu nedeniyle olabilir

Sahte uzmanlar tarafından en kolay istismar edilebilecek unvanlar, formel bir diploması olmayan koçluk, psikoterapistlik gibi unvanlardır. Bu unvanların özellikle de yaşam koçluğu ve kişisel gelişim uzmanlığının herkes tarafından kabul gören bir tanımını yapmak mümkün değildir ve bu sahte uzmanlar sadece ülkemizde değil tüm dünyada önemli tartışmalara neden olmaktadır. Yaşam koçluğu; kişinin yaşam hedeflerine ulaşabilmesi için bilişsel, duygusal ve davranışsal yöntemler kullanarak hedefler belirleme sürecini kolaylaştırmak ve kişinin hem kişisel yaşamında hem de iş yaşamındaki mevcut performansını arttırmayı amaçlamaktadır (Douglas & McCauley, 1999). Peki bunu kim yapabilir? Herhangi bir formel eğitimi, okulu, diploması süpervizyonu, profesyonel etik kodları bulunmadığı için, pratikte herkes bu unvanı istismar edebilir. Zaten bu alandaki yoğunluğun en önemli sebeplerinden biri de bu kolaylıktır (Aboujaoude, 2020). Yalnız bu tür unvanlara ilgi sadece sahte uzmanlardan gelmiyor. Psikoloji alanında uzmanlaşmış kişilerin de kendilerini yaşam koçu olarak adlandırdıklarını görebiliyoruz. Geleneksel profesyonel başvuruların (psikoloğa, psikiyatra gitmek) halk arasında damgalayıcı olarak değerlendirilmekte ve bu nedenle bazı profesyoneller kendi asıl unvanlarını bir kenara bırakarak yaşam koçluğu altında ruh sağlığı hizmeti vermekteler (Dieleman ve arkadaşları, 2016). Diğer taraftan bazı profesyoneller, ruh sağlığı alanının gerçek sahipleri olarak bu popüler kavramı kullanmayı doğal bir hak olarak görmekteler. İşte tam bu noktada çuvaldızı biraz da profesyonel ruh sağlığı hizmeti sağlayıcılarının kendilerine batırmaları gerekir. Kendi unvanlarının halk nezdinde tam olarak kabul görmemesinin nedeni ne olabilir?  Örneğin yaşam koçluğu/kişisel gelişim başlıkları altında yayımlanan kitapların birçok psikoloji kitabına göre daha popüler olduğu görülmektedir. Bunun nedeni incelendiğinde bu yaşam koçluğu/kişisel gelişim kitaplarının daha halk dilinden, metaforlar ve gerçek öyküler kullanarak kolay anlaşılır bir dille yazıldığı; diğer taraftan psikoloji kitaplarının akademik ve anlaşılması zor bir dille yazıldığı görülmektedir (Özdemir, 2010; Şengül ve Acar, 2021).

sahte uzman
Sahte uzmanlar tarafından en kolay istismar edilebilecek unvanlar, formel bir diploması olmayan koçluk, psikoterapistlik gibi unvanlardır. Bu unvanların özellikle de yaşam koçluğu ve kişisel gelişim uzmanlığının herkes tarafından kabul gören bir tanımını yapmak mümkün değildir ve bu sahte uzmanlar sadece ülkemizde değil tüm dünyada önemli tartışmalara neden olmaktadır. (Görsel: Unsplash)

Öyleyse ruh sağlığı profesyonellerinin bu sahte uzmanlardan alanlarını korumak adına yapması gereken şey kendi unvanlarını terk etmek ve dönemsel popülerlik kazanan bu isimlendirmelere geçmek değildir. Yıllar boyunca adım adım gelişen ve bilimsel temelleri sağlamlaşan alanlarını, halk arasında daha erişilebilir hale getirmek için çalışmaları gerekiyor. Profesyonellerin alanlarına sahip çıkmasının en iyi yolu, halka dönük erişilebilir ruh sağlığı hizmetlerini sağlamaktır. Orijinali korumak için ‘sahte’ olanı durdurmak her zaman mümkün olmayabilir. Bu nedenle orijinal olanın tercih edilen olmasını da sağlamak gerekmektedir.

Profesyonellerin alanlarına sahip çıkmasının en iyi yolu, halka dönük erişilebilir ruh sağlığı hizmetlerini sağlamaktır. Orijinali korumak için ‘sahte’ olanı durdurmak her zaman mümkün olmayabilir.

Peki bireyler bu konuda ne yapmalı? Öncelikle sahte uzmanların cirit attığı şu devirde bireylerin kendilerini korumak için yapmaları gereken ilk şey, profesyonel ruh sağlığı hizmetini alacakları uzmanın diplomasını sormaları. Bizim kültürümüz göz önüne alındığında bu tarz konularda sorular sormak yadırganabilir ancak şunu unutmamak gerek ki kişi en nihayetinde profesyonel bir hizmet almaktadır. Herhangi bir iş yerine gittiğinizde, (restoran, kuaför, market) iş yeri açma ve çalışma ruhsatının görünür şekilde asılı olmasını bekleriz. Ruh sağlığı hizmeti aldığınızda da size müdahalede bulunacak uzmanın vaat ettiği becerileri yapabilmesi için gerekli ruhsatı (lisans, yüksek lisans eğitim diploması) olup olmadığını sormak hakkınızdır. Dikkat edilmesi gereken ve size fikir verebilecek diğer belgeler ve detaylar ise şunlardır: Eğitim sertifikaları, eğitimin süresi, eğitimin alındığı kurum, süpervizyon belgesi.

Sahte uzmanı ele verecek bir başka ipucu ise, bu kişilerin birçok alanda söz sahibi olması ve hizmet vermesidir. Alakalı veya alakasız birçok konuda uzman gibi hizmet veren merkezler ve kişiler, başvuran kişileri bir düşündürmeli. “Buradaki kişi etik kuralları ilke edinerek ruh sağlığı alanında hizmet mi veriyor; yoksa sadece kâr amacıyla çalışan biri mi?” şeklindeki soruya cevap aranmalı.

Sonuç olarak sahte uzmanlar ruh sağlığı alanın en önemli problemlerinden biridir. Bu sahte uzmanlar kişilerin zihinsel ve bedensel sağlığını riske atabilir; kişilerde maddi ve manevi kayıplara yol açabilir. Yanlış yönlendirmeler, etik dışı müdahaleler, bilgi eksikliği gibi sebepler bireylerin ihtiyacı olan hizmeti almasını engelleyebilir. Bu noktada hem profesyoneller hassasiyet göstermeli ve alanlarına çalışarak, üreterek ve erişilebilirlik katarak sahip çıkmalı hem de hizmet alacak bireyler başvurdukları uzmanı özenle seçmeli ve bu uzmanların yetkinliklerini araştırmalılar. Yunus Emre’nin şiirini tekrar hatırlatmak isterim; “İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir. Sen kendini bilmezsen, ya nice okumaktır.”

Kaynakça

Aboujaoude, E. (2020). Where life coaching ends and therapy begins: Toward a less confusing treatment landscape. Perspectives on Psychological Science, 15(4), 973-977.

Berkeley University (2013). Understanding Science: An overview. https://undsci.berkeley.edu/lessons/pdfs/us_overview.pdf

Boisvert, C. M. (2010). Negative treatment effects: Is it time for a black-box warning? American Psychologist, 65, 680– 681.

Dieleman, J. L., Baral, R., Birger, M., Bui, A. L., Bulchis, A., Chapin, A., . . . Murray, C. J. L. (2016). US spending on personal health care and public health, 1996-2013. JAMA, 316, 2627–2646.

Eysenck, H. J. (1957), Sense and Nonsense in Psychology. London: Pelican Books.

Fasce, A. (2018, June 5). Divan couches and gurus: The origin and dangers of clinical pseudopsychology. Fasce Metode Science Studies Journal, 8, 165-171. Retrieved April 2022, from https://ojs.uv.es/index.php/Metode/article/view/9977

Lilienfeld, S. O. (2011). Distinguishing scientific from pseudoscientific psychotherapies: Evaluating the role of theoretical plausibility, with a little help from Reverend Bayes. Clinical Psychology: Science and Practice, 18(2), 105.

Lilienfeld, S. O., Lynn, S. J., Ruscio, J., & Beyerstein, B. L. (2015). Science and pseudoscience in clinical psychology. New York, NY: Guilford Press.

Lohr, J. M., Olatunji, B. O., Parker, L., & DeMaio, C. (2005). Experimental analysis of specific treatment factors: Efficacy and practice implications. Journal of Clinical Psychology, 61, 819–834.

Mache, P., & Natu, S. (2022). Pseudo-science Versus Evidence-based Science: Emergence of Online Therapy by Unqualified People. IAHRW International Journal of Social Sciences Review, 10(4).

Özdemir, İ. (2010). Kişisel gelişim kitaplarının eleştirel bir değerlendirmesi. Ankyra: Ankara          Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 1(2), 63-95.

Saravi, F. D. (1999). Energy and the brain: Facts and fantasies. In S. Della Sala (Ed.), Mind myths: Exploring popular assumptions about the mind and brain (pp. 43–58). New York: Wiley.

Spence, G. B., & Grant, A. M. (2007). Professional and peer life coaching and the enhancement of goal striving and well-being: An exploratory study. The Journal of Positive Psychology, 2, 185–194.

Şengül, S. ve Acar, O. K. (2021). Türkiye’de kişisel gelişim alanının özgünlüğü: Kişisel gelişim          kitaplarının içerikleri ve alanın Türk İslam medeniyeti bağlamında bir değerlendirilmesi. Bartın Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi,     12(21), 413-435.

Etiketler: bilinçaltı farkındalık eğitmeni, kişisel gelişim uzmanı, nefes terapisti, nlp uzmanı, psikiyatr, psikolog, ruh sağlığı, sahte bilim, sahte ruh sağlığı, spiritüel terapist, travma uzmanı, yaşam koçu
M. Hakan Türkçapar 25 Mart 2024
Bu Yazıyı Paylaş
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp E-Posta Linki Kopyala Yazdır
Yazar: M. Hakan Türkçapar
Mehmet Hakan Türkçapar, 1990 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini, 1995 yılında psikiyatri ihtisasını bitirdi. Uzmanlık sonrası 1997’de Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler alanında ABD’de Beck Institute for Cognitive Therapy and Research’de Bilişsel Psikoterapi eğitimi aldı. 1999 yılında New York Ellis Institute’de Rational Emotive Behaviour Therapy eğitimi sonrası REBT (Akılcı Duygusal Terapi) alanında önce Temel Sertifika (Primary Certificate), ardından da 2008 yılında da ileri düzey sertifika (Advanced Certificate) aşamalarını tamamladı. 2000 yılında Psikiyatri Doçenti, 2012 yılında Psikiyatri profesörü olan Türkçapar, Psikiyatrinin yanı sıra, Sosyal Antropoloji alanında yüksek lisans ve doktorasını tamamlayarak, 2009 yılında sosyal antropolojide bilim doktoru ünvanını aldı. 2003 yılında Bilişsel Terapi alanında yeterliliği değerlendiren uluslararası bilişsel terapi akademisi -Academy of Cognitive Therapy (ACT)- tarafından Bilişsel Terapist olarak sertifiye edildi. Aynı yıl alana olan katkıları nedeniyle Akademinin Fellow üyeliğine, 2005 yılında Akademinin sertifikasyon kuruluna alındı. 2013 yılında ise Akademi tarafın Bilişsel Davranışçı Psikoterapi Eğiticisi ve Danışmanı olarak sertifiye edildi. Bilişsel Davranışçı Terapi alanında “Bilişsel Terapi Temel İlkeler ve Uygulama” ve “Klinik Uygulamada Bilişsel Terapi: Depresyon”, “Fark Et Düşün Hisset Yaşa”, "Depresyondan Çıkış Yolu" başlıklı kitapları, birçok kitap bölümü ve sayısı yüzü aşan makalesi yayınlanmış, 1999 yılından itibaren çeşitli merkezlerde ve kongrelerde bilişsel davranışçı terapi konusunda alanda çalışan profesyonellere dönük eğitim çalışmaları yapmıştır. Yine aynı alanda bilimsel çalışmalara yer veren Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar dergisinin de kurucu editörüdür. 2005-2012 arasında Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Araştırma Hastanesi Psikiyatri kliniği şefliği, 2008-2011 arasında Etlik ihtisas hastanesi psikiyatri kliniği kurucu şefliği ve 2012-2019 arasında Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanlığını yapan Dr. Türkçapar, 2010 yılından bu yana Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler Derneği başkanlığını yürütmektedir. Halen 2019 yılında göreve başladığı Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Psikoloji Bölümünde Profesör olarak öğretim üyeliği ve Psikoloji Bölüm Başkanlığı görevlerini yürütmektedir.
Önceki Yazı victoryen dönem Darwin’in maymunu yine bela çıkardı: Eşeysel seçilim ve feminizm
Sonraki Yazı Frans de Wall Kitaplarıyla Frans de Wall’in ardından

Popüler Yazılarımız

krematoryum fırını

Türkiye’de ölü yakma (kremasyon): Hukuken var, fiilen yok

BilimEtik
23 Kasım 2023
cehalet
Felsefe

“Cehalet mutluluktur” inancı üzerine

Eşitleştiren, özgürleştiren, mutlu kılan, bilgi midir yoksa cehalet mi? Mutlu kılan, cehalet mutluluktur sözünde ifade edildiği gibi, bilgisizlik ve cehalet…

12 Ağustos 2023
deontolojik etik
Felsefe

Deontolojik etik nedir?

Bir deontolog için hırsızlık her zaman kötü olabilir nitekim çalma eyleminin özünde bu eylemi (daima) kötü yapan bir şey vardır.

15 Ağustos 2024
kurt, köpek
Acaba Öyle midir?Zooloji

İddia: “Kurt evcilleşmeyen tek hayvandır!”

Tabii ki bu cümle baştan aşağı yanlıştır. Öncelikle kurt ilk ve en mükemmel evcilleşen hayvandır. İnsanın en yakın dostu köpek…

2 Şubat 2024

ÖNERİLEN YAZILAR

Gebelik öncesinde ve gebelik sürecinde ebeveyn ruh sağlığı

Anne-baba adaylarının zorlayıcı duygularla baş edebilmek için kendilerine uygun yöntemler geliştirmeleri, birbirlerine destek olmaları ve gerektiğinde profesyonel yardım almaları bu…

Düşe Kalka Ebeveynlik
27 Ağustos 2025

Ölümle yaşamın arasına sıkışmış bir beyin

İran'ın Kafka'sı Sadık Hidayet,her romanında olduğu gibi Kör Baykuş'ta da tek mutluluk saydığı ölümü ve ona olan özlemini sayfalarca anlatmıştır.

İnsanlığın İncileriOkuyorumPsikiyatriPsikoloji
2 Ağustos 2025

İntiharların arkasındaki acı ve gizli gerçek: Kumar bağımlılığı

Kumar problemi olanlarla uyuşturucu bağımlılarının, dürtüsellik ve ödül arayışı için aynı genetik yatkınlıkları paylaştıkları bilinmektedir.

Psikoloji
17 Temmuz 2025

Açlıkla büyüyen estetik

Dayatılan toplumsal güzellik normları sağlıklı bir kadın bedenini değil; metalaştırılmış, hem ruhsal hem fiziksel olarak tüketilmiş bir kadın bedenini vurguluyor.

FelsefePsikiyatriPsikoloji
2 Temmuz 2025
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım İzinleri
  • İletişim
  • Reklam İçin İletişim

Takip Edin: 

GazeteBilim

E-Posta: gazetebilim@gmail.com

Copyright © 2023 GazeteBilim | Tasarım: ClickBrisk

  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk

Removed from reading list

Undo
Welcome Back!

Sign in to your account

Lost your password?