Franklin’in bu deney için yanında getirdiği şeyler ise oldukça basitti: büyükçe bir ipek mendilden yapılmış bir uçurtma, kendir ipi, ipek ip, ev anahtarı, uzun bir tel ile bir tane leyden jar. Franklin, büyükçe bir ipek mendilden basit bir uçurtma yapmıştı. Teli, paratoner görevi görmesi için üst tarafına bağlamış ve ipek ile kendir ipini uçurtmanın alt kısmına bağlamıştı. Franklin bu ipi de kullanmıştı çünkü kendir ipi ıslandığında elektrik yükünü iletecek ve ipek ip (Franklin’in tuttuğu) kuru kalacak ve elektriği iletmeyecekti.
Tarık Emre Karagül
23. Pensilvanya Meclisi Başkanı, 1. Amerika Birleşik Devletleri Posta Bakanı, Amerika Birleşik Devletleri Fransa ve İsveç Büyükelçisi, Amerika Birleşik Devletleri’nin kurucu babalarından biri, Bağımsızlık Bildirgesi’nin hazırlayıcılarından ve imza sahiplerinden; hepsinden öte dönemin entelektüelleri arasında yer alan bir bilim insanı olan Benjamin Franklin, 1706 yılında Boston’da mütevazi bir ailede dünyaya gelmiştir. İngiliz bir sabun ve mum imalatçası babanın 15. ve son çocuğu olan Benjamin, söz konusu tarihteki rolü olduğunda yalnızca içerisinde “Amerika” geçen unvanları ile bilinse de o bir mucit, yayımcı, politikacı olarak Amerikan tarihinin yönünü değiştirecek kültürel ve bilimsel projeler gerçekleştirmiştir.
Yetkin bir eğitim alma fırsatı olmayan Franklin; erken yaşta okumayı öğrenmiş, 10 yaşında Boston Latin School’u bırakmıştır. Kendi kendini yetiştirmiş ve iş hayatına kardeşinin sahibi olduğu bir gazetede “Silence Dogood” mahlası ile yazılar yazarak başlamıştır. Kendi adının yerine mahlas seçmesinin sebebi ise kardeşi James’in onun yazılarını yayınlamayı reddetmiş olmasıdır. Bu mahlas ile kaleme aldığı espritüel 14 mektubun Franklin tarafından kaleme alındığını öğrenen James ise bu duruma aşırı derecede öfkelenmiştir. Kardeşinin buyruğu altında çalışmaktan ve onun “zorba” tavırlarından yorulan Franklin, New York’a yerleşmiştir. Hayatının geri kalanını tamamen orada geçireceği Philadelphia’ya yerleşmeden önce burada başka yayımcılarla çalışmıştır. 1724 yılında Pensilvanya Vali’si William Keith’in teşvikiyle Londra’ya, kendi matbaasını açmak için malzemeler satın almaya gitmiş olsa da oraya vardığında tüm bu teşviğin yalan olduğunu anlamıştır. Kaderin ona sunduğu fırsat yine bir matbaada çalışmak olmuştur. Okumak ve araştırma yapmak dışında kendini yüzme konusunda da yetiştiren Franklin, Thames River’da uzun mesafe yüzdüğü zamanlar olmuştur. Öyle ki 1968’de Uluslararası Yüzme Onur Listesi’ne onur üyesi olarak kabul edilmiştir.
1725 yılında insanların özgür iradeden yoksun olduğunu ve eylemlerinde ahlaki olarak sorumlu olmadığını savunduğu “A Dissertation on Liberty and Necessity, Pleasure and Pain” başlıklı çalışmasını yayınlamıştır. 1726’da Philadelphia’a gelen Franklin burada da geçimi için çeşitli işlerde çalışmış ve ardından burada kendi matbaasını açmıştır. 1729’da Pennsylvania Gazete’yi satın almıştır. Onun matbaası 1730 yılında Pensilvanya’nın resmi matbaası olmuştur.
Her cuma günü toplanarak ahlak, felsefe ve siyaset üzerine tartışmaların gerçekleştiği çalışma grubu olan Junto’yu kurmuştur. Junto’nun üyeleri okudukları kitapların çeşitliliğinin artmasını istemesiyle Franklin, Amerika’nın ilk abonelik kütüphanesi olan Library Company of Philadelphia’yı kurmuştur. Azmi ve çalışmasıyla işlerini daha iyi noktalara getiren Franklin 1732’de hava durumu tahminleri, günlük yaşam hakkında ipuçları, bilmeceler ve eğlenceli şeyler içeren “Poor Richard’s Almanack” adlı eserini yayınlamıştır. Ayrıca yaptığı çalışmalar ve açtığı kurumlar günümüz Pensilvanya Üniversitesi’nin temellerini oluşturmuştur.
Franklin 1740’lı yıllarda bilime yönelmiştir. 1743 yılında “A Proposal for Promoting Useful Knowledge” çalışması ile ilgilendiği alanları işaret etmiştir. Bu çalışma Amerikan Felsefe Topluluğu’nun kurucu belgesi olarak nitelendirilmiştir. 1748 yılına gelindiğinde de Franklin, kendini erken emekli edecek kadar servete ulaşmıştır. Bu tarihten sonra da matbaacılığı bırakmış onun yerine bir matbaa şirketinin gizli ortağı olmuştur.
Bir “beyefendi” kisvesine bürünen Franklin, kadife ceketi ve kahverengi peruğuyla portresini yaptırmış ve ardından bir arma ve birkaç köle edinmiştir. Bir “beyefendi” olmasının önündeki tek engel bir “beyefendi” ilgi alanına sahip olmaktı ve bunun için “Philosophical Studies and Amusement” üzerine çalışmaya başladı. O yıllarda bu ilginç eğlencelerden biri de elektrikti. Zaten Philadelphia’da yaşayanlar elektrik ile Franklin’in açtığı kütüphaneye İngiliz bir muhabirin yolladığı makine ile tanışmışlardı. Franklin’in elektriğe olan merakı ise 1746’da Boston’da ailesini ziyaret ederken İskoçya’dan gelmiş olan Dr. Spence’in Leyden Jar ile gösterdiği elektrik deneyleri ile başlamıştır. Franklin merak sardığı elektrik konusunda araştırmalarına ve çalışmalarına başlamıştır. Avrupa’da yaşayan bilim insanlarının neler yaptığını tam olarak bilemeyen Franklin, bulguları söz konusu olduğunda çekingen bir tavır takınmıştır. 1751’de Collinson Franklin’in makalelerini “Experiments and Observations on Electricity” adı altında yayınlamıştır.
Bu çalışma ile Franklin’in ünü Amerika dışına da yayılmıştır. Onun elektrik ve şimşek özdeşliğini kanıtlamak için önerdiği uçurtma deneyi Fransa’da yapılmış olsa da yalıtkanlar ve iletkenler arasındaki ayrımı keşfi özgün bir nitelik taşımıştır. 1752 yılında Franklin, bir Haziran günü öğleden sonra Philadephia’da bulutların kararmaya başladığı bir anda gökyüzüne dikkat kesilmiştir. Şimşeklerin çakmaya başlaması ve yağmurun başlamasıyla herkes koşuştururuken Franklin, bu havanın uçurtma uçurmak için ideal bir hava olduğunu düşünmüş ve bu düşüncesini uygulamaya karar vermiştir. Bu kararın arkasındaki en büyük sebep kendisinin uzunca bir süredir böylesi bir havayı şimşeğin elektriksel doğasını göstermek için beklemesidir.
Franklin’in bu deney için yanında getirdiği şeyler ise oldukça basittir: büyükçe bir ipek mendilden yapılmış bir uçurtma, kendir ipi, ipek ip, ev anahtarı, uzun bir tel ile bir tane leyden jar. Franklin, büyükçe bir ipek mendilden basit bir uçurtma yapmıştır. Teli, paratoner görevi görmesi için üst tarafına bağlamış ve ipek ile kendir ipini uçurtmanın alt kısmına bağlamıştır. Franklin bu ipi de kullanmıştır çünkü kendir ipi ıslandığı için elektrik yükünü iletecek ve ipek ip (Franklin’in de tuttuğu) ise kuru kalacak ve elektriği iletmeyecekti.
Ardından kapının anahtarını da kendir ipine bağlamıştır. Priestley’in iddiasına göre Franklin böyle bir deneyi bir kilise çatısında yapmayı düşünmüştü ancak uçurtma ile de yapabileceğini fark edince vazgeçmiştir. Yine Priestley’e göre Franklin ve yardım etmesi için yanına aldığı oğlu William bu fırtınayı fırsat bilmiş ve tarlalara doğru yürüyüşe çıkmışlardır ve uçurtmayı havalandırmışlardır. Hiç bir şey olmayacağı umutsuzluğuna kapılan Franklin, Priestley’in aktarımına göre kendir ipinin gerildiğini görmüş ve elini anahtara yaklaştırmış ve metal parçadaki negatif yükler elindeki pozitif yükleri çekmiştir. Belirgin bir elektrik kıvılcımını gözleyen Franklin, leyden jar kullanarak bol miktarda elektrik toplamıştır. Böylelikle deneyini tamamlamıştır.
Ancak bir takım iddialara göre Franklin’in uçurtmasını aslında hiç şimşek çarpmamıştır. Uzmanlara göre böyle bir şey yaşanmış olsaydı bu Franklin’in de çarpılacağı anlamına gelirdi. Bu yüzden uçurtma yalnızca fırtınada bulunan elektrik yükünü toplamıştır. Franklin bu deneyini 19 Ekim 1752’de Pennsylvania Gazette’de açıklamıştır ve bu açıklamada da bir şimşek çakmasından ziyade “fırtına bulutlarının herhangi birininin uçurtma üzerine gelmesinden” bahsetmiştir. Her ne kadar Franklin’in bu deneyi daha önceden gerçekleştirilmiş olsa da o elektrik çalışmalarına devam etmiştir. Franklin’in çalışmalarından önce elektriğin iki karşıt güçten oluştuğu görüşü yaygındı ve o elektriğin “elektrik ateşi” adını verdiği ortak bir unsurdan kaynaklandığını kanıtlamıştır. Elektrik aynı bir sıvı gibi akışkandı ve bir cisimden diğeri geçerken asla yok olmuyordu. Franklin bu durumu Peter Collinson’a yazdığı mektupta ifade etmiştir: “Ateş cisimden cisime dolanıyor ve bu nedenle bazı yeni kavramlar ortaya çıktı. B’nin (ve benzer durumdaki diğer cisimlerin) pozitif, A’nın negatif elektriklendiğini söyleyebilirim; ya da daha B artı, A eksi şekilde elektrikleniyor… Filozoflar bize daha iyisini söyleyene kadar bu terimleri kullanabiliriz”. Onun bu teorisi “tek-sıvı elektrik teorisinin” temeli olmuştur. Tüm bunlara ek, elektrik yüklerinin depolandığı pili icat etmekle birlikte, elektrik billimi için ingilize kelimeler türetmiştir: battery, charge, condensor, conductore, plus, minus, positively, negatively, armature. Nihayetinde Franklin, elektrik deneylerinin toplandığı “Curious Experiments and Observations on Electrity” çalışması için Royal Society’den Copley Madalyası’nı kazanmıştır.
Kaynakça:
https://www.biography.com/political-figures/benjamin-franklin
https://www.britannica.com/biography/Benjamin-Franklin/Legacy
https://www.ushistory.org/franklin/info/index.htm
https://benjaminfranklin.yalecollege.yale.edu/about-us/about-benjamin-franklin
Experiments with electricity
https://fi.edu/en/science-and-education/benjamin-franklin/kite-key-experiment
https://www.history.com/news/benjamin-franklin-kite-experiment-electricity