Rubin, hayatı boyunca engellerle karşılaşmış, kadın olduğu için yüksek lisans tezi 20 yıl boyunca göz ardı edilmiştir. Ancak o bu engellerin karşısında dimdik durup kadınların bilimde var olabilmeleri için savaş vermiştir.
Beyza Kaplan
Vera Rubin, 1928’te Phillip ve Rose Cooper çiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Phillip ve Rose çifti, küçüklüğünden beri bilime merakı olan Rubin’in tutkusunu hayatlarının sonuna kadar desteklediler. Lise yıllarında Amerika’nın ilk kadın astronomu Maria Mitchell’den etkilenen Rubin, 1944 yılında liseden mezun olduktan sonra Mitchell’in de öğretmenlik yaptığı Vassar Üniversitesi’nde eğitimine devam etti. Lise fizik öğretmeninin Rubin’e kadın olduğu için bilimden uzak durması gerektiğini söylediği halde Rubin eğitimine devam etti ve okulundaki astronomi mezunu tek kadın oldu.
Vera, yüksek lisans için Princeton Üniversitesine başvurmuş ancak kadın olduğu gerekçesiyle okula kabul edilmemiştir.
1947’de sonradan kocası olacak Cornell fizik öğrencisi Robert Rubin’le tanıştı. Vera ve Robert çifti, Vera’nın Vassar Üniversitesinden mezuniyetinden sonra 1948 yılında evlendi. Vera, yüksek lisans için Princeton Üniiversitesine başvurmuş ancak kadın olduğu gerekçesiyle okula kabul edilmemiştir. Bunun üzerine Cornell Üniversitesine başvurmuş ve yüksek lisansını 1951 yılında burada tamamlamıştır.
Yüksek lisansını tamamlamasının arından, Philadelphia’dan Washington DC’ye taşındı. Bu taşınma sürecinde Vera ikinci çocuklarına hamileydi ve çocuklarına bakmak için eğitimine ara verdi ancak bilime ve araştırmaya olan tutkusu bu süreçte de devam etti. Aranın ardından kocasının da ona verdiği destek ve cesaretlenmeyle Vera eğitimine devam etmeye karar verdi. Doktora için Georgetown Üniversitesine başvurdu ve kabul aldı.

1950 yılında Amerika Astronomi Topluluğunda konuşma yaparken tanıştığı, George Gamow ilerde Rubin’in doktara danışmanı oldu ve doktarasını ‘‘Galaksi Dışı Evrenin Doğası’’ adlı teziyle tamamladı. Üçüncü çocuklarından sonra Vera, Georgetown Üniversitesi’nde araştırma ve eğitim görevlisi olarak işe başladı ve burada 10 yıl kadar görevine devam etti. Rubin’in eğitmenlik yaptığı son yılda astronom Allan Sandage, Rubin’i San Diego’daki Palomar Gözlemevine davet etti.
O zamanlar kadınların 500 santimetrelik teleskopları kullanması yasaktı, bu yasak Rubin’in teklifi kabul etmesinde önemli bir rol oynadı. Rubin, bu teleskobu kullanan ilk kadın bilim insanı oldu. Rubin, gözlemevine yaptığı turda kadın lavabolarının bile olmadığını farketti ve kendisi bir kadın figürü çizip lavabonun kapısına astı. Rubin yeniden bu gözlemevine geldiğinde kadın lavabolarının da eklenmiş olacağını görecekti.
Ford ve Rubin gözlemlerinin sonucunda merkeze uzak olan cisimlerin de yakın olan cisimlerin de yörüngesel hızının aynı olduğunu keşfettiler.
1965 yılında Carnegie Enstitüsünde çalışmaya başladı. Burada astronom Kent Ford’la Andromeda Galaksisi’nin rotasyonu üzerine çalıştılar. Yıldızların, galaksisin merkezi etrafında yörüngede olmasını bekliyorlardı. Merkeze yakın olan cisimlerin yörüngeyi daha hızlı, merkeze uzak olan cisimlerin de yörüngeyi daha yavaş tamamlaması gerekiyordu. Ancak Ford ve Rubin gözlemlerinin sonucunda merkeze uzak olan cisimlerin de yakın olan cisimlerin de yörüngesel hızının aynı olduğunu keşfettiler. Rubin, bunun nedeninin galaksinin kütlesinin sadece merkezde yoğunlaşmadığını, aksine görünmeyen bir cisimle kütlenin galaksinin her tarafına yayılmış olduğu fikrini öne sürdü. Buna kara cisim denecekti ve kara cisim, yörüngesel hızın bütün galaksi boyunca eşit kalmasını sağlıyor.

Rubin, demans hastılığıyla ilgili komplikasyonlar yüzünden 2016’da hayata gözlerini yumdu. Rubin, hayatı boyunca engellerle karşılaşmış, kadın olduğu için yüksek lisans tezi 20 yıl boyunca göz ardı edilmiş ve yayınlanmamıştır. Ancak o bu engellerin karşısında dimdik durup kadınların bilimde var olabilmeleri için savaş vermiştir. Vasiyeti için de şu sözleri kullanmıştır, ‘‘Ün geçicidir, benim rakamlarım bana adımdan çok daha fazlasını ifade eder. Eğer bundan yıllar sonra astronotlar hala benim verilerimi kullanıyor olurlarsa, bu bana yapılabilinecek en büyük iltifat olacaktır.’’
“Bilimde erkeklerin çözebildiği ancak kadınların çözemediği hiçbir problem yoktur.”
Rubin, bilim camiaları tarafından bir sürü ödüle layık görülmüş. Şili’deki Büyük Sinoptik Araştırma Teleskobunun adı 2019 yılında Vera C. Rubin teleskobu olarak değiştirilmiştir. Bu teleskobun bu yıl gözleme başlayacağı ve görülebilen gökyüzünün tamamının fotoğrafını çekeceği söyleniyor. Bu yazıyı Vera Rubin’in bir sözüyle bitirmek istiyorum, “Bilimde erkeklerin çözebildiği ancak kadınların çözemediği hiçbir problem yoktur.”
Kaynakça
https://www.womenshistory.org/education-resources/biographies/vera-rubin
https://www.britannica.com/biography/Vera-Rubin

