GazeteBilim
Destek Ol
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Astronomi Dersleri
    • Çağdaş Epistemoloji Dersleri
    • Davranış Nörolojisi Dersleri
    • Eğitimciler İçin Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı Dersleri
    • Epigenetik Dersleri
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Hegel Dersleri
    • İnsan Felsefesi Dersleri
    • Kapitalizmin Tarihsel Gelişimi ve İktisadi Düşünce Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Marx Dersleri
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörohukuk
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Öğrenilmiş Çaresizlik
    • Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
    • Zihin Dersleri
  • Biz Kimiz
  • İletişim
Okuyorsun: Uyku: İnsanlar bir zamanlar geceyi ikiye bölerek uyuyordu
Paylaş
Aa
GazeteBilimGazeteBilim
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Astronomi Dersleri
    • Çağdaş Epistemoloji Dersleri
    • Davranış Nörolojisi Dersleri
    • Eğitimciler İçin Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı Dersleri
    • Epigenetik Dersleri
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Hegel Dersleri
    • İnsan Felsefesi Dersleri
    • Kapitalizmin Tarihsel Gelişimi ve İktisadi Düşünce Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Marx Dersleri
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörohukuk
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Öğrenilmiş Çaresizlik
    • Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
    • Zihin Dersleri
  • Biz Kimiz
  • İletişim
  • Destek Ol
Bizi Takip Edin
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
Copyright © 2023 Gazete Bilim - Bütün Hakları Saklıdır
GazeteBilim > Blog > Tıp > Uyku: İnsanlar bir zamanlar geceyi ikiye bölerek uyuyordu
Tıp

Uyku: İnsanlar bir zamanlar geceyi ikiye bölerek uyuyordu

Yazar: GazeteBilim Yayın Tarihi: 2 Aralık 2025 5 Dakikalık Okuma
Paylaş
uyumak
İnsanlar bu sessiz saatlerde odunları düzenler, ateşi kontrol eder, ev hayvanlarına bakar, dua eder, bazen rüyaları üzerine düşünür, bazen de içsel bir dinginlik içinde loş ışıkta otururlardı.

Yüzyıllar boyunca insanlar geceyi iki ayrı uyku dönemine bölerek geçiriyordu. Gün batımından birkaç saat sonra başlayan ilk uyku, kısa bir gece yarısı uyanıklığı ve ardından sabaha kadar süren ikinci uyku.

İçindekiler
İki parçalı uykuUyku alışkanlığı neden unutuldu?Uykunun biyolojisiLoş ışık ve uykuBinlerce yıllık uyku alışkanlığı

Beyza Aydoğdu
GazeteBilim Yazı İşleri

İki parçalı uyku

Modern insan için sekiz saat kesintisiz uyku, neredeyse biyolojik bir gereklilikmiş gibi anlatılır. Oysa tarihe ve antropolojiye baktığımızda bunun oldukça yeni bir fikir olduğu ortaya çıkıyor. Yüzyıllar boyunca insanlar geceyi iki ayrı uyku dönemine bölerek geçiriyordu. Gün batımından birkaç saat sonra başlayan ilk uyku, kısa bir gece yarısı uyanıklığı ve ardından sabaha kadar süren ikinci uyku. Bu düzen yalnızca bir bölgeye özgü değildi. Avrupa kayıtlarında da Asya ve Afrika toplumlarında da aristokrat günlüklerinde de aynı uyku biçiminden bahsedilir. Yani iki parçalı uyku, insanlığın uzun bir dönem boyunca normuydu. Bu gece yarısı uyanıklığı boş bir zaman dilimi değildi. İnsanlar bu sessiz saatlerde odunları düzenler, ateşi kontrol eder, ev hayvanlarına bakar, dua eder, bazen rüyaları üzerine düşünür, bazen de içsel bir dinginlik içinde loş ışıkta otururlardı. Kimi kaynaklar, bu zamanın yaratıcılık ve iç görü için özel bir dönem olduğunu bile söyler. Antropologlar, insanların bu uyanıklığı tamamen doğal bir biyolojik ritmin parçası olarak yaşadığını düşünüyor. Çünkü uyku döngülerimiz, özellikle karanlık ve loş ışıkta, kendi kendine iki parçaya ayrılmaya yatkın.

Uyku alışkanlığı neden unutuldu?

Peki bu kadar evrensel görünen bir alışkanlık nasıl oldu da tarihten tamamen silindi? Bunun cevabı büyük ölçüde yapay ışığın yükselişi. 1800’lerin sonlarından itibaren önce gaz lambaları, ardından elektrik aydınlatması şehirleri geceleri de gündüz kadar aktif hale getirdi. İnsanlar artık gün batımında yatmak zorunda değildi; ışık altında daha geç saatlere kadar sohbet ediyor, çalışıyor, okuyor ve eğleniyordu. Bu durum, uykuya ayrılan toplam zamanın gecenin iyice sonlarına itilmesine yol açtı. Gece daha geç başlayan uyku doğal olarak bölünmedi ve ilk uyku-ikinci uyku düzeni yavaş yavaş kayboldu. Sanayi Devrimi’nin getirdiği çalışma biçimleri de bu dönüşümü hızlandırdı. Fabrika saatlerine uyum sağlamak için “tek parça, verimli uyku” fikri yaygınlaştı. Toplum modernleştikçe, iki parçalı uyku değil, tek seferde derin uyku ideal sayılmaya başlandı. 20. yüzyılın başlarında uyku uzmanları bile kesintisiz uykuyu norm olarak tanımlayınca, eski düzen neredeyse tamamen unutuldu.

Uykunun biyolojisi

Fakat işin biyolojik kısmı hâlâ şaşırtıcı. Yapılan deneylerde insanlar tamamen karanlık, sessiz ve yapay zaman işaretlerinin olmadığı ortamlara bırakıldığında, birkaç gün içinde kendiliğinden iki parçalı uyku düzenine geri dönüyor. Önce uzun bir ilk uyku, sonra bir saatlik sakin bir uyanıklık, ardından ikinci bir uyku. Beynin melatonin salgılama ritmi yani biyolojik geceyi yöneten hormon döngüsü bu şekli tercih ediyor gibi görünüyor. Öte yandan ışık, özellikle mavi dalga boyları, bu ritmi güçlü şekilde bastırarak uykunun zamanlamasını geciktiriyor ve iki uyku evresini aynı bloğa sıkıştırıyor. Bu düzenin yaşayan örnekleri hâlâ var. 2017’de yapılan bir saha araştırması, Madagaskar’da elektrik erişiminin düşük olduğu bir köyde insanların modern toplumlara göre çok daha fazla gece uyanıklığı yaşadığını gösterdi. Uyku yine iki faza bölünüyor, fakat toplum bunu uykusuzluk olarak görmüyor, sıradan bir alışkanlık olarak yaşıyor.

Loş ışık ve uyku

İşin bir diğer boyutu ise zaman algısı. Kış aylarında günlerin kısalması, sabah mavisi dediğimiz ışığın gecikmesi ve uzun karanlık periyotlar vücut saatini daha da esnetiyor. Kapalı, izole ve karanlık ortamlarda yaşayan insanların gün saymayı şaşırdığı, zamanın daha yavaş veya daha hızlı aktığını hissettiği biliniyor. Uyku araştırmacılarına göre bu durum, iki parçalı uykunun ortaya çıktığı eski çağlarda karanlığın geceyi daha uzun ve daha esnek algılatmasının biyolojik bir sonucu olabilir. Bugün ise birçok insan geceleri birkaç kez uyanıyor ve bunu uyku bozukluğu olarak yorumluyor. Oysa uzmanlar, kısa uyanmaların neredeyse herkesin REM döngü geçişlerinde yaşadığı doğal bir süreç olduğunu söylüyor. Gece ortasında uzun süre uyanık kalanlara ise modern öneri şu: Yatakta dönüp durmak yerine loş ışıkta sakin bir şeyler yapmak, sonra yeniden uykuya geçmek. İlginç bir şekilde bu tavsiye, atalarımızın gece yarısı ritüelleriyle neredeyse aynı davranışı işaret ediyor.

Binlerce yıllık uyku alışkanlığı

Sonuç olarak, iki parçalı uyku artık hayatımızın normu olmasa da insan biyolojisinin derinliklerinde hâlâ yerini koruyor gibi görünüyor. Yapay ışık ve modern yaşam bizi kesintisiz uykuya yöneltmiş olabilir, fakat gece yarısı gözlerimizi açtığımız o anlar belki de bir eksiklik değil, binlerce yıllık bir alışkanlığın sessiz yankısıdır.

Kaynak

  1. https://www.sciencealert.com/humans-used-to-sleep-twice-every-night-heres-why-it-vanished
  2.  (2017 madagaskar yazısı) https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28181718/

Etiketler: beyin, uyku, uyumak
GazeteBilim 2 Aralık 2025
Bu Yazıyı Paylaş
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp E-Posta Linki Kopyala Yazdır
Önceki Yazı obez Kilo korumada uzun süreli başarı ve bilinçaltı
Sonraki Yazı tehdit Yılın kelimesi “rage bait”: Teknoloji şirketleri zayıf noktamızı kullanıyor

Popüler Yazılarımız

krematoryum fırını

Türkiye’de ölü yakma (kremasyon): Hukuken var, fiilen yok

BilimEtik
23 Kasım 2023
cehalet
Felsefe

“Cehalet mutluluktur” inancı üzerine

Eşitleştiren, özgürleştiren, mutlu kılan, bilgi midir yoksa cehalet mi? Mutlu kılan, cehalet mutluluktur sözünde ifade edildiği gibi, bilgisizlik ve cehalet…

12 Ağustos 2023
deontolojik etik
Felsefe

Deontolojik etik nedir?

Bir deontolog için hırsızlık her zaman kötü olabilir nitekim çalma eyleminin özünde bu eylemi (daima) kötü yapan bir şey vardır.

15 Ağustos 2024
kurt, köpek
Acaba Öyle midir?Zooloji

İddia: “Kurt evcilleşmeyen tek hayvandır!”

Tabii ki bu cümle baştan aşağı yanlıştır. Öncelikle kurt ilk ve en mükemmel evcilleşen hayvandır. İnsanın en yakın dostu köpek…

2 Şubat 2024

ÖNERİLEN YAZILAR

Kilo korumada uzun süreli başarı ve bilinçaltı

Obezite hastalığının izlemi, diğer birçok hastalıkta olduğu gibi sorun çıktığında devreye girmeyi değil, proaktif yaklaşımı gerekli kılar.

Tıp
1 Aralık 2025

Sıtmayı yenen mucize kabuk

Bu mucize kabuk La Fontaine’in şiirlerine, Mme de Sévigné’nin mektuplarına ve Racine’in yazılarına konu olmuştur.

Tıp
22 Kasım 2025

Duygusal yeme bozukluğu

Duygusal yeme herkeste var, öyle ki bunu bozukluk olarak nitelendirmek bile belki çok doğru değil çünkü toplumun tamamında var olan…

Tıp
17 Kasım 2025

Uyku sadece süre değil: Bilim insanları 5 uyku tipi belirledi. Peki hangisi sizsiniz?

Yeni araştırmalar, sadece ne kadar uyuduğumuzun değil, nasıl uyuduğumuzun da sağlığımız üzerinde derin etkileri olduğunu gösteriyor.

Sinirbilim
13 Kasım 2025
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım İzinleri
  • İletişim
  • Reklam İçin İletişim

Takip Edin: 

GazeteBilim

E-Posta: gazetebilim@gmail.com

Copyright © 2023 GazeteBilim | Tasarım: ClickBrisk

  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk

Removed from reading list

Undo
Welcome Back!

Sign in to your account

Lost your password?