Dişi meyve sinekleri, erkek taliplerinin fiziksel idealliğini/simetrisini, söyledikleri şarkılar aracılığıyla değerlendiriyor.
Mary Bates
Çeviren: Emine Öykü Güner
Birçok türün dişileri için eş seçmek çok önemli bir karardır. Çocuklarınızın mümkün olan en iyi genleri miras almasını istersiniz. Peki potansiyel bir eşin genetik kalitesini nasıl değerlendirirsiniz?
Yaklaşık 50 yıl önce, mükemmel bilateral simetriden sapma derecesinin (yani bir hayvanın sağ ve sol tarafları arasındaki farkın) genetik kaliteyi gösterebileceği fikri ortaya çıktı. Araştırmacılar, yüksek kaliteli genlere sahip bireylerin gelişim sırasındaki stres ve değişkenlere karşı iyi bir adaptasyona sahip oldukları için daha iyi korunacaklarını belirtti. Bu durum sonucunda da simetrik olma olasılıklarının daha yüksek olacağı hipotezini öne sürdüler. Bu hipoteze ek olarak dişiler, gelecek kuşakları maksimum uygunluğa çıkarmak için (yüksek kaliteli genlere sahip olma) daha simetrik partnerler seçmelidir.
1980’lerde ve 1990’larda, farklı türler arasında yapılan çok sayıda çalışma, dişilerin eş seçerken simetriyi dikkate alıp almadığını test etti. Ancak, Paris’teki Institut Jacques Monod’da biyolog olan Roshan Kumar Vijendravarma’ya göre, bu çalışmalar karışık sonuçlar ortaya çıkardı. Deneysel olarak asimetriyi tetikleme çabalarının (tüyleri kesme, ayaklara renkli halkalar ekleme ve gelişim sırasında sıcaklık gibi stres faktörlerini artırma dahil) genellikle hayatta kalma başta olmak üzere büyüme ve davranış üzerinde kafa karıştırıcı etkileri olduğu tespit edildi. Başka bir deyişle, bu çalışmalar asimetriyi uygunluğu etkileyen diğer faktörlerden ayıramadı.
“Eğer her iki kanat da aynı şekle sahipse, her biri benzer sesler çıkarmalıdır.”
Hâlâ cevaplanmamış sorularla beraber sonuç olarak, cinsel seçilimin simetri temelli hipotezi etrafındaki araştırmanın vızıltısı söndü. Ta ki, Vijendravarma yakın zamanda Paris’teki Curie Enstitüsü’nde Pierre Leopold’un laboratuvarında doktora sonrası araştırmacı olarak konuyu yeniden ele almaya karar verene kadar. İsviçre’deki Lozan Üniversitesi’nde biyolog olan ve çalışmaya dahil olmayan Laurent Keller mart ayında PNAS’ta yayınlanan makalelerinde, “bu alandaki önceki çalışmaların çoğundan daha açıkça bir gelişme.” diyor.
Vijendravarma, Drosophila melanogaster’da uyguladığı asimetriyi tetikleyen yeni bir yöntem ile önceki girişimleri etkileyen zorlukların üstesinden gelebildi. Olağan ekolojik stres faktörlerine sahip sinek larvaları üretmeye yönelik girişimleri başarısız oldu.
Bu durumdan sonra, yerçekimi yönünü dikey olarak dönen bir aparatla değiştirmenin simetrik gelişimi güvenilir bir şekilde bozduğunu keşfetti. Özellikle yetişkinlerde kanat alanını etkileyerek, kanatları neredeyse mükemmel ayna görüntülerine sahip olandan çok asimetrik olana kadar değişen ancak başka türlü ayırt edilemeyen bir araştırma denekleri havuzu üretti.
Yapılan bu işlemin belirli bir zararlı etkisi yoktu. Vijendravarma, “Erkeklerin hepsi yaşayabilirdi ve hepsi üredi. Asimetriyi kötü kaliteden ayırabildik.” diyor.
Sonra, Vijendravarma ve meslektaşları bir dişi adına rekabet etmeleri için değiştirilmiş yerçekiminde (yerçekimi yönünü dikey olarak dönen bir aparatla değişimi) yetiştirilen erkek çiftlerini rastgele seçtiler. Araştırmacılar, çoğu dişinin daha simetrik olan erkekleri tercih ettiğini gözlemledi. Ayrıca araştırmacılar sineklerin kanat simetrisini değiştirmek için genetik ve cerrahi manipülasyonlar gerçekleştirdiler. Vijendravarma, “Bu deneyler, daha önceki çalışmaları da etkileyen kafa karıştırıcı faktörler nedeniyle kendi başlarına kesin olarak olmasa da, yerçekimi deneylerinden elde edilen sonuçlara destekleyici kanıt sağlayabilir.” diyor. Ayrıca çalışmalar kanatlar ne kadar düzensiz bir hale gelirse gelsin, dişilerin daha simetrik erkekleri tercih ettiğini ortaya koydu.
Çalışmaya dahil olmayan Toronto Üniversitesi’nde biyolog olan Marla Sokolowski, “Metodoloji harika.” diyor. Ayrıca ekliyor, “bence bu titiz bir çalışma. Sineklerde bu asimetriyi oluşturmak için sineklerin yetiştirilme, barındırılma ve işlenme biçimlerine kadar akla gelebilecek hemen her şeyi bulmuşlar.”
Vijendravarma’nın ikinci buluşu görme duyusunun ötesine bakmaktı. Literatürde dişilerin erkeklerin simetrisini görsel olarak değerlendirmesi beklenen çalışmalarla dolu olmasına rağmen, çoğu hayvanın kur yapmada çok modlu olduğu dikkatini çekti. Örneğin dişi meyve sinekleri kur yaparken görsel ipuçlarına ek olarak koku ve işitsel ipuçlarını da kullanırlar. Buradaki kritik soru bu duyulardan hangisiyle dişi sinekler asimetriyi algılar?
Eş seçimi deneylerini kırmızı ışık altında yaparak, dişilerin görememesini sağlamak davranışlarında bir fark yaratmadı. Buna ek olarak kokuya duyarlı antenlerini çıkarmak da davranışlarında belirgin bir fark oluşturmadı. Ancak, anten, ses reseptörlerini veya aristalarını (anten ucunda bulunan çıkıntı) çıkararak dişileri sağır yapmak, simetrik erkeklere olan tercihlerini kaybetmelerine neden oldu.
Vijendravarma, erkeklerin birer birer kanatlarını uzatıp titreştirerek ürettikleri Drosophila’ların kur şarkılarına dikkatini yöneltti. Her iki kanat da aynı biçimde şekillenmişse, her biri benzer sesler üretmeliydi. Ancak asimetriklerse, bu fark şarkıya da yansıyacaktır şeklinde akıl yürüttü. Gerçekten de, sol kanat ve sağ kanat tarafından üretilen seslerin analiz sonucu, asimetrik kanatlara sahip reddedilmiş erkeklerin genlik ve frekans açısından farklılık gösteren şarkılar söylediğini ortaya koydu.
Çalışmaya dahil olmayan St Andrews Üniversitesi’nden biyolog Michael Ritchie, “İlk bakışta veriler oldukça ikna edici,” diyor. Ancak, bazı verilerin dişilerin simetriyi erkek kalitesinin bir ölçüsü olarak değerlendirdiğini gerçekten gösterip göstermediği konusunda şüpheci olabileceğini söylüyor. “Makalede genetik kalitedeki çeşitlilik hakkında hiçbir şey yok. Bu yapay olarak oluşturulmuş bir gelişimsel sapmadır.” diyor.
Ritchie ekliyor, “soru şu, genetik kalitedeki doğal çeşitlilik erkek asimetrisini etkiliyor mu ve dişiler bu asimetri düzeyine dayanarak erkeklere karşı ayrımcılık yapar mı?”
Laurent Keller (Lozan Üniversitesi’nde biyolog) dişilerin simetrik bir eş seçmekten nasıl faydalanabileceklerini merak ediyor: “Dişilerin erkekleri simetriye göre seçmelerine ve ardından yavrularının uygunluğunu karşılaştırmalarına izin vermek ilginç olurdu.” diyor. Araştırmacılar, dişiler tarafından değerlendirilen işitsel, kimyasal duyusal ve mekanosensör ipuçlarını listeliyor ve bu sinyallerin feromon bezleri veya bacaklar gibi fiziksel özelliklerdeki asimetriden nasıl etkilenebileceği konusunda tahminler ve çalışmalar yapıyorlar. Vijendravarma’nın gelecekteki çalışmaları arasında asimetri ile genetik kalite arasındaki bağlantıyı ve değişen yer çekiminin asimetriye nasıl yol açtığını araştırmak var.
Kaynak:
https://www.the-scientist.com/the-sex-appeal-of-symmetric-songs-70230 (son erişim tarihi: 3.08.2024).

