2001 yılında NASA’nın Mars Global Surveyor (MGS) uzay aracı tarafından çekilen bir görüntüde, Mars yüzeyinde kare biçimli bir oluşum dikkat çekmiştir. Bu görsel, sosyal medyada büyük ilgi gördü ve yapay olabileceği yönünde spekülasyonlara yol açmıştır. Ancak bilim insanları bu tür geometrik yapıların, doğal süreçler sonucunda oluşabileceğini belirtmektedir. Kare oluşumun bilimsel değerlendirilmesi için Sayın Prof. Dr. Sıtkı Çağdaş İnam ile röportaj yapacağız.
Prof. Dr. Sıtkı Çağdaş İnam
Başkent Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği ABD
Röportaj: Amine Zeynep Çekiç

Mars yüzeyinde bu tarz bir geometrik yapı oluşumu mümkün müdür? Jeolojik olarak kare bir yapı Mars’ta nasıl meydana gelmiş olabilir?
Bir geometrik şekle (kare, üçgen gibi) ya da insanların yaşamlarında karşılaştıkları örüntülere (insan yüzü gibi) benzeyen oluşumların, beklenmedik durumlarda ve beklenmedik bağlamlarda karşımıza çıkmasının heyecan verici bulunması kadar normal bir tepki yoktur. Gerek Mars’ta gerekse başka gökcisimlerinde “düzenli” görünen bu tür örüntülerin ise gerçekten ne nispette “düzenli” olduğunun sorgulanması gerekir. Ayrıca, “düzenli” olmaktan ne kastedildiği ve “düzenli” görünenin, insan beyninin tanıdık şekiller aramaya yatkın olmasından (pareidolia) kaynaklanan bir algılamanın sonucu mu olduğu sorusu da önem arz etmektedir. Bu bağlamda, bence bu aşamada kare gibi görünen bu örüntünün Mars’taki erozyon gibi doğal jeolojik süreçlerle ortaya çıkan oluşumların, Güneş ışığının belirli bir geliş açısının yardımıyla ortaya çıkardığı bir örüntü olduğu kanaatindeyim.
“Düzenli” olmaktan ne kastedildiği ve “düzenli” görünenin, insan beyninin tanıdık şekiller aramaya yatkın olmasından (pareidolia) kaynaklanan bir algılamanın sonucu mu olduğu sorusu da önem arz etmektedir.
Mars yüzeyinde daha önce benzer şekillere rastlanıldı mı? Eğer rastlanıldıysa nasıl bu durum nasıl açıklanmıştır?
Mars yüzeyinde, daha önce de buna benzer dikkat çekici örüntülere rastlanmıştı. Sanırım en meşhuru “Mars’daki yüz” olabilir. (https://www.planetary.org/space-images/a-face-on-mars) 1976 yılında keşfedilen bu örüntünün, tam da “doğru” açıyla gelen Güneş ışınlarının meydana getirdiği bir örüntü olduğu, daha sonra bu bölgeden elde edilen başka fotoğraflarla ortaya konmuştur (https://www.space.com/17191-face-on-mars.html).
Dünyada ve diğer gezegenler de Mars’takine benzer geometrik yapılara rastlanılıyor mu?
Mars yüzeyinde bahsettiğimiz kare görünümlü örüntünün, henüz gerçekten bir bütün kare oluşum mu, yoksa birbirinden bağımsız oluşumların uygun ışık koşulları altında kare gibi görünmesi mi olduğunu bilemiyorken düzgün geometrik şekillerin doğal yolla oluştuğuna dair net bilgimiz olan bir gezegeni örnek verebilirim: Satürn! Satürn’ün kutuplarında, altıgen yapıya sahip bir bulut örüntüsü bulunmaktadır ve bu bulut örüntüsünün meydana gelişinde, Satürn’ün farklı enlemlerinin, farklı hızlarda dönüşünün rol oynadığına dair bir görüş öne çıkmaktadır. Satürn’deki bu örüntü bize “düzenli geometrik örüntülerin” doğal yollarla oluşabileceğini net olarak gösteriyor. Aynı şekilde, bal peteklerinin altıgen olması ve kar tanelerinin düzenli yapısı gibi daha pek çok doğal olay, ilk bakışta doğal süreçlerle açıklanması zor olgular gibi görünse de bunları “mucize” gibi görmekle yetinip nasıl oluştuklarını sorgulamayı bırakmanın doğru bir bilimsel yaklaşım olduğunu sanmıyorum.
Satürn’deki bu örüntü bize “düzenli geometrik örüntülerin” doğal yollarla oluşabileceğini net olarak gösteriyor.
Bu tür şekiller özellikle sosyal medyada yapay bir yapı olarak adlandırılıyor ve komplo teorileri üretildi. Bilimsel olarak bir keşfin yapay veya doğal olduğunu anlamak için hangi analiz yöntemleri kullanılır?
Aslında gördüğünüz gibi bu “örüntü” ve “düzenlilik” meselesi çok derin bir mesele. Ancak en azından “düzenli bir örüntünün” mutlaka bir “akıllı” müdahalenin sonucu olduğunu iddia ederek kısa yoldan bir sonuca ulaşmanın yanlış olduğunu unutmayarak bize sunulanları sorgulamalıyız. Mars’ta daha önce yaşam hüküm sürmüş olabilir ancak böyle bir örüntünün arkeolojik bir açıklamasını yapmaya çalışmak mevcut bulgulara bakarak hiç de akılcı değil. İleride bu bölgelere gönderilecek uzay sondaları ve Mars etrafında yörüngede dönen uzay görevlerince elde edilecek yeni veriler, konuyla ilgili daha net bir sonuca varmamıza yardımcı olacaktır elbette.