GazeteBilim
Destek Ol
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Astronomi Dersleri
    • Davranış Nörolojisi Dersleri
    • Eğitimciler İçin Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı Dersleri
    • Epigenetik Dersleri
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Hegel Dersleri
    • Kapitalizmin Tarihsel Gelişimi ve İktisadi Düşünce Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörohukuk
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Öğrenilmiş Çaresizlik
    • Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
    • Zihin Dersleri
  • Biz Kimiz
  • İletişim
Okuyorsun: Hitler iktidara demokrasiyle değil şiddetle geldi
Paylaş
Aa
GazeteBilimGazeteBilim
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Astronomi Dersleri
    • Davranış Nörolojisi Dersleri
    • Eğitimciler İçin Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı Dersleri
    • Epigenetik Dersleri
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Hegel Dersleri
    • Kapitalizmin Tarihsel Gelişimi ve İktisadi Düşünce Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörohukuk
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Öğrenilmiş Çaresizlik
    • Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
    • Zihin Dersleri
  • Biz Kimiz
  • İletişim
  • Destek Ol
Bizi Takip Edin
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
Copyright © 2023 Gazete Bilim - Bütün Hakları Saklıdır
GazeteBilim > Blog > Tarih > Hitler iktidara demokrasiyle değil şiddetle geldi
Tarih

Hitler iktidara demokrasiyle değil şiddetle geldi

Yazar: GazeteBilim Yayın Tarihi: 15 Ağustos 2024 8 Dakikalık Okuma
Paylaş
naziler
Birçok tarihçinin yaptığı gibi, Hitler'in 1923'te “Birahane Darbesi” ile iktidarı zorla ele geçirme girişiminin başarısız olmasının ardından, iktidara yasal yoldan gitmeye karar verdiğini iddia etmek bana göre oldukça yanlıştır.

Hitler, seçmen desteğini kazanmaya odaklanmasının yanı sıra, muhaliflerini sindirmek için sokaklarda kitlesel şiddet yaratmaya devam etti. 1932’deki seçim kampanyalarında yüzlerce Komünist ve Sosyal Demokrat, Nazi fırtına birlikleri tarafından öldürüldü.

Röportaj: Richard J. Evans
Aaron J. Leonard
Çeviren: Okan Nurettin Okur

Nazizmle ilgili popüler anlatılar genellikle Hitler’in demokratik yollarla iktidara geldiği yönündedir. Ancak tarihçi Richard J. Evans, Alman faşizminin komünistleri ve sosyalistleri ezmek için antisemitizmden ilham alan, muhalif eski askerlerden oluşan silahlı milislere dayandığını savunuyor.

Sadece I. Dünya Savaşı’nın sağcı askerleri değil, savaşa katılamayacak kadar genç olan sağcı geçmişe sahip erkekler de, kendi görüşlerine göre, Almanya’yı eski ihtişamına kavuşturmak ve içerideki ve dışarıdaki düşmanlarını yok etmek için Nazilere katıldılar.

Tarihçi Richard J. Evans, Almanya’da faşizmin yükselişini ve çöküşünü ele alan üç ciltlik Üçüncü Reich üçlemesi (Üçüncü Reich’ın Gelişi, Üçüncü Reich İktidarda ve Üçüncü Reich Savaşta) dâhil olmak üzere on sekiz kitabın yazarıdır. Hitler’in İnsanları: Üçüncü Reich’ın Yüzleri adlı son kitabı Adolf Hitler’in yakın çevresine odaklanmakta ve Nazi partisini iktidara, Almanya’yı da felakete sürükleyecek olan figürlerin psikolojilerini ve yaşamlarını anlamaya çalışmaktadır.

Evans, Faşizmin Almanya’da yükselişini sağlayan siyasi güçlerin yanı sıra antisemitizm ve anti-komünizmin Nazi dünya görüşündeki rolü hakkında bir röportaj verdi.

Aaron J. Leonard: Giriş bölümünde, bu kitapta neden böyle bir yol izlediğinizi açıklıyorsunuz: “Sadece bireysel kişilikleri ve onların hikâyelerini inceleyerek Nazi rejimini yaratan ve sürdüren sapkın ahlâk anlayışına ulaşabilir ve bunu yaparak belki de içinde yaşadığımız sorunlu çağ için bazı dersler çıkarabiliriz.” Peki, sizi böyle düşündüren şey neydi?

Richard J. Evans: 2003-2008 yılları arasında Nazi Almanyası’nın üç ciltlik tarihini yayınladım. Ancak geçen yıllar içinde bu konu üzerinde daha fazla düşündükçe, bu insanları gerçekten derinlemesine tanımadığımı fark etmeye başladım. Yeni materyallerin (günlükler, mektuplar, biyografiler ve otobiyografiler) boşlukları dolduran ve yetmiş, seksen yıl sonra bile Nazizm fenomenini daha derinlemesine anlamamızı sağlayan baskılardan ne ölçüde kurtulduğu beni şaşırttı.

Aynı zamanda, otoriter politikacıların, popülistlerin ve diktatörlerin yükselişi, demokrasi ve bana göre dünya çapında demokratik siyasete yönelik büyüyen tehdit hakkında rahatsız edici yeni sorular ortaya çıkarıyordu. Ben de bu konuda okumalar yapmaya başladım ve o kadar çok yeni malzeme buldum ki, bu açıdan Nazizm hakkında yeni bir kitap yazmanın gerekli olduğunu düşündüm. Kitaptaki biyografik bölümler aynı zamanda bağlılık, davranış ve tutumlar ve belki de hepsinden önemlisi bu insanların, hatta Adolf Hitler’in kendisinin bile canavar ya da şeytan değil, bizim gibi insan oldukları gerçeğiyle ilgili bir dizi ortak soruyla birbirine bağlanıyor.

asker
Sadece Birinci Dünya Savaşı’nın sağcı askerleri değil, savaşa katılmak için henüz çok genç olan sağcı geçmişe sahip erkekler de, kendi görüşlerine göre, Almanya’yı eski ihtişamına kavuşturmak ve hem içerideki hem de dışarıdaki düşmanlarını yok etmek için Nazilere katıldılar.

Aaron J. Leonard: Bu rejime gönülden bağlı olanların neredeyse tamamının temel ideoloji olarak antisemitizmi benimsemesi beni (belki de bu kadar etkilememeliydi) çok etkiledi. Alman faşist hareketinin yükseliş ve iktidar yılları boyunca bunun nasıl bir rol oynadığını düşünüyorsunuz?

Richard J. Evans: Nazizmin ortaya çıkışındaki temel faktör, Almanya’nın I. Dünya Savaşı’ndaki beklenmedik, feci yenilgisiydi ve Alman siyasetinin aşırı sağındaki önemli bir azınlık, Yahudilerin Alman nüfusunun yüzde 1’inden azını oluşturmasına ve çoğunlukla vatansever olmalarına rağmen, Yahudi “bölücüleri” suçlayan paranoyak bir komplo teorisiyle açıkladı. Hitler’in tamamen kişisel antisemitizmi bazı takipçilerinin bunu benimsemesine yol açarken, hareketine katılan diğerleri zaten azılı Yahudi düşmanlarıydı.

Yahudileri Alman toplumundan uzaklaştırmak, ülkenin 1920’lerde ve 30’ların başında yaşadığı derin sorunlara geçici bir çözüm sağlamıştı. Naziler iktidara gelene kadar propagandalarında bu çözümü küçümsemelerine rağmen 1933’ten itibaren uygulamalarının neredeyse merkezî bir unsurunu oluşturdu.

Aaron J. Leonard: Bununla ilgili olarak anti-komünizm, rejimin önemli bir unsuruydu. Ancak özellikle SSCB ile savaşa girilmesinde oynadığı rol ve bunun sonuçları göz önüne alındığında, çok da ilgi görmediğini düşünüyorum. Bu tarihi dönemde Nazizmin itici gücü olarak anti-komünizmin ve anti-sosyal demokrasinin rolü nedir sizce?

Richard J. Evans: 1917’deki Rus Devrimi Vladimir Lenin’i ve daha sonra Joseph Stalin’i Rusya’da iktidara getirdi ve bir süre için bunu Avrupa’daki diğer ülkelere ihraç etmeye çalıştılar. Naziler bunun medeniyeti yıkmaya yönelik bir Yahudi komplosunun parçası olduğuna inanıyor ve tuhaf bir şekilde bunu uluslararası kapitalizm ve plütokrasi ile ilişkilendiriyordu. (Eğer kapitalistlerin ve komünistlerin birbirleriyle savaş halinde olduklarına itiraz ederseniz, antisemitik komplo teorisyenleri bunun Yahudilerin toplumu kendi içinde nasıl böldüğünü gösterdiğini söyleyeceklerdir.)

1933’te Bolşevik Devrimi henüz çok yeniydi ve Rusya’daki emsallerinin mal varlığına el konulup, acımasız bir “Kızıl Terör”e maruz bırakıldıklarını öğrenen Alman orta sınıfında derin bir korkuya yol açmıştı. Almanya’da, Kasım 1932’de Weimar Cumhuriyeti’nin son serbest seçimlerinde Naziler yaklaşık iki milyon oy kaybederken, Komünistler, neredeyse sadece yüzde 35’ten fazla işsizlik getiren Buhran felaketiyle sarsılan işçi sınıfından destek almaya devam etti. Orta yolcu Sosyal Demokratların Nazi propagandasında Komünistlerle aynı kefeye konulduğunu da unutmamalıyız. Sonuçta, Kasım 1932 seçimlerinde iki parti birlikte Nazilerden daha fazla halk desteğine sahipti. Nazilerin 1933’te iktidara geldiklerinde şiddet ve baskılarını özellikle bu iki parti üzerinde yoğunlaştırmalarına şaşmamak gerekir.

Aaron J. Leonard: Genellikle Hitler’in seçimler yoluyla iktidara geldiği söylenir. Ancak kitabınızı okurken bana bunun tam tersi bir durum varmış gibi geldi. Rejimin yükselişinin, Nazi paramiliter güçlerine dâhil olacak, çoğu muhalif eski askerlerden oluşan yüz binlerce silahlı adamın eylemleriyle aynı zamana denk gelmesi dikkatimi çekti. Başka bir deyişle, Hitler’in yükselişine ve ardından diktatörlük yetkilerini benimsemesine zemin hazırlayan önemli miktarda şiddet unsuru (Hitler için savaşmaya ve ölmeye hazır lejyonlar da dâhil olmak üzere) vardı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Richard J. Evans: Birçok tarihçinin yaptığı gibi, Hitler’in 1923’te “Birahane Darbesi” ile iktidarı zorla ele geçirme girişiminin başarısız olmasının ardından, iktidara yasal yoldan gitmeye karar verdiğini iddia etmek bana göre oldukça yanlıştır. Seçmen desteğini kazanmaya odaklanmasının yanı sıra, muhaliflerini sindirmek için sokaklarda kitlesel şiddet yaratmaya devam etti.

1932’deki seçim kampanyalarında yüzlerce Komünist ve Sosyal Demokrat, Nazi fırtına birlikleri tarafından öldürüldü ve Hitler iktidarı ele geçirdikten sonra, 1933’ün ikinci yarısından itibaren baskı görevini eyalet polisi, mahkemeler, eyalet hapishaneleri ve ceza infaz kurumları üstlenene kadar yaklaşık iki yüz binini toplama kamplarına attırdı. Sadece Birinci Dünya Savaşı’nın sağcı askerleri değil, savaşa katılmak için henüz çok genç olan sağcı geçmişe sahip erkekler de, kendi görüşlerine göre, Almanya’yı eski ihtişamına kavuşturmak ve hem içerideki hem de dışarıdaki düşmanlarını yok etmek için Nazilere katıldılar. Kitapta sunduğum biyografiler, şiddetin Nazi projesindeki öneminin altını ısrarla çiziyor.

GazeteBilim’in Notu: Röportajın “Faşizmin yükselişini anlamak” başlığı tarafımızca “Hitler iktidara demokrasiyle değil şiddetle geldi” olarak değiştirilmiştir.

Kaynak: https://jacobin.com/2024/08/nazism-antisemitism-hitler-violence-communism

Son Erişim Tarihi: 15.08.2024

Etiketler: demokrasi, hitler, komünistler, nazi, nazizm, şiddet, sosyal demokratlar
GazeteBilim 15 Ağustos 2024
Bu Yazıyı Paylaş
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp E-Posta Linki Kopyala Yazdır
Önceki Yazı arthur Arthur Schopenhauer neden müziğin en iyi sanat formu olduğunu düşünüyordu?
Sonraki Yazı neandertal İnsandan çok Neandertaliz

Popüler Yazılarımız

krematoryum fırını

Türkiye’de ölü yakma (kremasyon): Hukuken var, fiilen yok

BilimEtik
23 Kasım 2023
cehalet
Felsefe

“Cehalet mutluluktur” inancı üzerine

Eşitleştiren, özgürleştiren, mutlu kılan, bilgi midir yoksa cehalet mi? Mutlu kılan, cehalet mutluluktur sözünde ifade edildiği gibi, bilgisizlik ve cehalet…

12 Ağustos 2023
deontolojik etik
Felsefe

Deontolojik etik nedir?

Bir deontolog için hırsızlık her zaman kötü olabilir nitekim çalma eyleminin özünde bu eylemi (daima) kötü yapan bir şey vardır.

15 Ağustos 2024
kurt, köpek
Acaba Öyle midir?Zooloji

İddia: “Kurt evcilleşmeyen tek hayvandır!”

Tabii ki bu cümle baştan aşağı yanlıştır. Öncelikle kurt ilk ve en mükemmel evcilleşen hayvandır. İnsanın en yakın dostu köpek…

2 Şubat 2024

ÖNERİLEN YAZILAR

Evrimin Türkiye’deki Öyküsü

Bu yıl yayımlanan Evrim'in Türkiye'deki Öyküsü başlıklı eser Osmanlı'dan günümüze kadar Evrim Kuramının Türkiye tarihindeki serüvenini ele alıyor.

Bilim Tarihi
27 Ekim 2025

Bilim ve sansür

Egemen güçler ve bazen de erkek egemen toplumlar ciddi şekilde bilimsel düşünceye sansür uygulamaktadır.

Bilim Tarihi
30 Eylül 2025

Cumhuriyet dönemi çocuk işçiliği

Erken Cumhuriyet’te çocuk işçiliğiyle ilgili ilk yasal adım, 1921'de atılmış. Bu Kanun’da madenlerde zorla çalıştırma yasaklanmış, günlük çalışma süresi 8…

Tarih
24 Temmuz 2025

Atatürk ümmetçiliği neden reddetti?

"Türk milleti, milli hissi; dini hisle değil fakat insani hisle yan yana düşünmekten zevk alır."

Tarih
14 Temmuz 2025
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım İzinleri
  • İletişim
  • Reklam İçin İletişim

Takip Edin: 

GazeteBilim

E-Posta: gazetebilim@gmail.com

Copyright © 2023 GazeteBilim | Tasarım: ClickBrisk

  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk

Removed from reading list

Undo
Welcome Back!

Sign in to your account

Lost your password?