GazeteBilim
Destek Ol
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
  • Biz Kimiz
  • İletişim
Okuyorsun: Dünya Caz Günü üzerine bir not
Paylaş
Aa
GazeteBilimGazeteBilim
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
  • Biz Kimiz
  • İletişim
  • Destek Ol
Bizi Takip Edin
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
Copyright © 2023 Gazete Bilim - Bütün Hakları Saklıdır
GazeteBilim > Blog > Kültür-Sanat > Sanat > Müzik > Dünya Caz Günü üzerine bir not
Müzik

Dünya Caz Günü üzerine bir not

Yazar: GazeteBilim Yayın Tarihi: 30 Nisan 2025 5 Dakikalık Okuma
Paylaş

Her yıl 30 Nisan’da kutlanan Dünya Caz Günü, caz müziğinin kültürel, sanatsal ve tarihsel önemine dikkat çekmeyi amaçlıyor. Unesco tarafından ilan edilen bu “özel” gün; dünyanın dört bir yanındaki caz “tutkunlarını” bir araya getirirken, müziğin evrenselliğini, birleştirici gücünü ve barışçıl diyaloğa katkısını vurgulamakta, en azından beklentinin bu olduğunu varsaymalı.

Yazan: Doç. Dr. Devrim Demir Yeşilpınar

Her yıl 30 Nisan’da kutlanan Dünya Caz Günü, caz müziğinin kültürel, sanatsal ve tarihsel önemine dikkat çekmeyi amaçlıyor. Unesco tarafından ilan edilen bu “özel” gün; dünyanın dört bir yanındaki caz “tutkunlarını” bir araya getirirken, müziğin evrenselliğini, birleştirici gücünü ve barışçıl diyaloğa katkısını vurgulamakta, en azından beklentinin bu olduğunu varsaymalı. Ancak cazın bir kutlama nesnesi haline gelmiş olması, onun bugünkü kültürel konumunu belki de yeniden düşünmemiz gerektiğini gösteriyor. Amacım, bir caz müzisyeni ve araştırmacısı olarak, Dünya Caz Günü münasebeti ile yazdığım bu yazıda cazın günümüzde nasıl bir “yüksek kültür objesi”ne dönüştüğünü, bu dönüşümün tarihsel ve toplumsal kökenlerini ve beraberinde getirdiği bazı soru ve sorunlara eleştirel bir perspektiften bakmak.

Soldan sağa Tommy Potter, Charlie Parker, Miles Davis ve Duke Jordan (Görsel: Wikipedia Commons)

Bir zamanlar New Orleans sokaklarında, savaştan arta kalan bakır çalgılarla ve “siyahi hayatın” ritmi ile var olan caz, bugün modern müzik tarihinin en itibarlı köşesinde, neredeyse dokunulmaz bir kültürel ikon olarak duruyor. Bir konser salonunda, seslerin ötesinde bir “derinlik” arayan dinleyiciye, duvarda siyah-beyaz bir John Coltrane fotoğrafıyla dekore edilmiş bir pub müşterisine ve yahut bir müzik sempozyumunda teorik spekülasyonlara boğulan akademisyene, caz artık sadece bir müzik türü değil; bir arzu nesnesi, bir kültürel statü göstergesi, hatta zaman zaman bir din gibidir. Peki, ne oldu da zamanında eğlenceyi, “umarsızca” doğaçlamayı ve sokak yaşantısını temsil eden bu müzik, günümüzde bu denli “yüceleştirildi”? Bu tanrısallaştırma arzusu nereden doğdu? Ve daha önemlisi, bu mitolojik caz anlatısı kimin işine yarıyor?

Caz artık sadece bir müzik türü değil; bir arzu nesnesi, bir kültürel statü göstergesi, hatta zaman zaman bir din gibidir.

Cazın “kutsallaşma” süreci, sadece müzikal nitelikleriyle değil, onun tarihsel anlatısıyla da yakından ilişkilidir. 20. yüzyıl boyunca caz, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde siyahların tarihine paralel biçimde anlatıldı; ezilmişlikten direnişe, sokaktan akademiye, anonim bir kolektiviteden bireysel dehaya uzanan bu anlatı, Louis Armstrong’un adeta neşe fışkıran enerjisinden, Charlie Parker’ın trajik dahiliğine, Miles Davis’in “cool” ve “snob” entelektüelliğine kadar bir dizi “yaratıcı tanrı” figürüyle desteklendi. Her biri, müziğin sadece uzun doğaçlama sololardan değil, bir mücadele tarihinden ibaret olduğunu gösteriyordu. Ancak bu anlatının giderek daha rafine, daha akademik, daha fetiş bir dile evrilmesi, cazın ruhunu kurtarmaktan çok, onu kurumsal vitrinlere hapsetti. Caz müzisyeni artık yalnızca bir çalgıcı değil; bir düşünür, bir kahraman, bir sembole dönüştü. Ve bu sembolleştirme süreci, cazın kendi iç dinamiklerinden çok, modern toplumun ihtiyaçlarına cevap veriyor olabilir.

Caz müzisyeni artık yalnızca bir çalgıcı değil; bir düşünür, bir kahraman, bir sembole dönüştü.

Modern toplumun cazı bir mit ve kültür objesi haline getirmesinin ardında, özellikle Batı dünyasında yaşanan derin bir anlam arayışı ve özgünlük tutkusu yatıyor olabilir. Sanayileşme sonrası bireyin yabancılaşması, küreselleşmenin kültürel homojenleşmeye neden olması ve dijital çağın hızla tüketilen yüzeysel imgeleri, insanları belki de “derin” olanı aramaya itti. Belki de caz, bu bağlamda, hem spontane, hem entelektüel, hem teknik, hem duygusal yönleriyle bir “içerik” ve “öz” vadediyor.

Caz saksofonisti John Coltrane (Görsel: Wikipedia Commons)

Çünkü caz, doğaçlamayla içsellik arasında bir köprü sunarak icracının anlık yaratımını özgün bir ifade biçimi olarak yüceltilir. Oysa bu oldukça romantik bir bakış açısı ve çoğu zaman cazın tarihsel bağlamını, sosyal koşullarını ve iç dinamiklerini göz ardı etmekten yana gibi görünüyor. Zira cazın bir zamanlar sokakta, çoğu zaman sefaletle iç içe bir yaşamda filizlenen doğası, bugün büyük sponsorlar tarafından fonlanan yaldızlı festival sahnelerinde, akademik söylevlerin steril dilinde farklı bir kimlikle karşımıza çıkıyor.

Çünkü caz, doğaçlamayla içsellik arasında bir köprü sunarak icracının anlık yaratımını özgün bir ifade biçimi olarak yüceltilir.

Tüm bu mitolojik, kültürel ve tarihsel çerçevelerin ötesinde belki de cazı en iyi anlatan şey, onun hiçbir kalıba sığmayan, tanımlanamaz doğasıdır. Tanımlanmaya çalışıldıkça elden kayan, ne tamamen akademiye ne de bütünüyle sokağa ait olan bu müzik, tam da bu belirsizliğinde, bu geçiciliğinde anlam kazanıyor. Belki de caz, her dönemde ve dünyanın farklı coğrafyalarında farklı şekillerde yeniden yorumlanan, içine bakıldıkça değişen bir ayna gibidir. Dünya Caz Günü, bu aynaya bir kez daha bakmak, sadece caz üzerine değil, onu nasıl gördüğümüz üzerine de düşünmek için iyi bir fırsat.

Etiketler: 30 Nisan, Caz, Dünya Caz Günü
GazeteBilim 30 Nisan 2025
Bu Yazıyı Paylaş
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp E-Posta Linki Kopyala Yazdır
Önceki Yazı Yaşamın hiç bitmeyen devinimi!
Sonraki Yazı Klasik Türk Mûsikîsi: Kökler, dönüşüm ve yansımalar

Popüler Yazılarımız

krematoryum fırını

Türkiye’de ölü yakma (kremasyon): Hukuken var, fiilen yok

BilimEtik
23 Kasım 2023
cehalet
Felsefe

“Cehalet mutluluktur” inancı üzerine

Eşitleştiren, özgürleştiren, mutlu kılan, bilgi midir yoksa cehalet mi? Mutlu kılan, cehalet mutluluktur sözünde ifade edildiği gibi, bilgisizlik ve cehalet…

12 Ağustos 2023
deontolojik etik
Felsefe

Deontolojik etik nedir?

Bir deontolog için hırsızlık her zaman kötü olabilir nitekim çalma eyleminin özünde bu eylemi (daima) kötü yapan bir şey vardır.

15 Ağustos 2024
kurt, köpek
Acaba Öyle midir?Zooloji

İddia: “Kurt evcilleşmeyen tek hayvandır!”

Tabii ki bu cümle baştan aşağı yanlıştır. Öncelikle kurt ilk ve en mükemmel evcilleşen hayvandır. İnsanın en yakın dostu köpek…

2 Şubat 2024

ÖNERİLEN YAZILAR

Darwin ve müzik

Bilim insanlarının sıra dışı doğalarının bir örneği olan Darwin’in, yaşlılığında bitkilere fagot çalması, Isaac Newton’un simyaya olan ilgisi veya Kopernik’in…

BiyolojiMüzik
20 Ocak 2025

Alman Kütüphanesi’nde yeni bir Mozart eseri keşfedildi!

Wolfgang Amadeus Mozart’ın tahminen gençlik yıllarında yazdığı ve daha önce bilinmeyen bir eseri Almanya’daki bir kütüphanede bulundu.

HaberMüzik
22 Ekim 2024

Dinlediğimiz müzik giderek basitleşiyor!

Bir araştırma 1950’lerden bu yana melodilerin daha da basitleştiğini gösteriyor.

Müzik
28 Ağustos 2024

Nietzsche’nin müzik sevgisi felsefesini nasıl etkiledi?

Nietzsche yazılarında diğer düşünürlerin (Arthur Schopenhauer gibi) kendisinden önce ifade ettiği bir düşünceyi tekrarladı: Müzik insanları mantıktan çok daha derin…

FelsefeMüzik
24 Temmuz 2024
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım İzinleri
  • İletişim
  • Reklam İçin İletişim

Takip Edin: 

GazeteBilim

E-Posta: gazetebilim@gmail.com

Copyright © 2023 GazeteBilim | Tasarım: ClickBrisk

  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk

Removed from reading list

Undo
Welcome Back!

Sign in to your account

Lost your password?