Günümüz dünyasında, kablosuz iletişim teknolojilerinin hızlı gelişimi, hayatımızın her alanında Wi-Fi ağlarının yaygın şekilde kullanılmasına olanak tanımıştır. Evlerde, okullarda, iş yerlerinde ve kamusal alanlarda günlük yaşamın bir parçası haline gelen bu teknoloji, bir yandan insanlara büyük kolaylıklar sağlarken diğer yandan sağlık üzerinde bazı potansiyel riskler taşıyor olabilir. Elektromanyetik radyasyon, Wi-Fi ağları tarafından yayılmakta olup insanların bu radyasyona maruz kalması, bu konuda yapılacak daha fazla araştırmayı zorunlu kılmaktadır.
Beyza Aydoğdu
Wi-Fi cihazları, 2.4 GHz ve 5 GHz gibi frekanslarla elektromanyetik dalgalar yaymakta ve bu dalgalar özellikle beyin gibi biyolojik sistemler üzerinde farklı düzeylerde etkiler yaratabilmektedir. Birçok çalışma, uzun süreli elektromanyetik maruziyetin hücresel fonksiyonlar ve beyin sağlığı üzerinde önemli olumsuz etkiler yaratabileceğini ortaya koymuştur. Bu çalışmalarda, Wi-Fi radyasyonunun beyin hücreleri üzerinde nasıl bir etki yarattığı ve bu etkinin hangi mekanizmalarla gerçekleştiği incelenmiştir.
Araştırmanın amaç ve yöntemleri
Bu çalışmanın temel amacı, Wi-Fi radyasyonunun beyin üzerindeki etkilerini, özellikle de hipokampus bölgesindeki nöronlar üzerindeki zararlı etkilerini incelemektir. Hipokampus, beynin öğrenme ve bellekle ilgili en önemli yapılarından biri olup, bu bölgedeki nöronal değişiklikler doğrudan bilişsel fonksiyonları etkileyebilir. Çalışmada, deneysel olarak sıçanlar kullanılmış ve bu sıçanlar belirli sürelerle Wi-Fi maruziyetine tabi tutulmuştur. Deney grubundaki sıçanlar, günlük yaşamda karşılaşılan Wi-Fi frekanslarına benzer seviyelerde radyasyona maruz bırakılmıştır. Ayrıca kontrol grubundaki sıçanlar ise herhangi bir maruziyete tabi tutulmamıştır.
Bulgular
Araştırmada elde edilen bulgular, Wi-Fi elektromanyetik radyasyonunun beyin hücreleri üzerinde belirgin morfolojik değişikliklere yol açtığını göstermektedir. Wi-Fi radyasyonuna maruz kalan sıçanların hipokampus bölgelerinde, özellikle nöronal dejenerasyon ve hücre ölümüne rastlanmıştır. Nöronlar arasındaki bağlantıların bozulduğu, bu durumun da öğrenme ve bellek işlevleri üzerinde olumsuz etkiler yarattığı belirlenmiştir.
Birçok çalışma, uzun süreli elektromanyetik maruziyetin hücresel fonksiyonlar ve beyin sağlığı üzerinde önemli olumsuz etkiler yaratabileceğini ortaya koymuştur.
Wi-Fi radyasyonunun hipokampus bölgesindeki hücre yapıları üzerindeki etkileri, daha önceki çalışmalarla da benzerlik göstermektedir. (1) 2.45 GHz frekansında elektromanyetik radyasyona maruz kalan sıçanlarda hipokampal bölgelerdeki mitokondriyal fonksiyon kaybı ve nöronal hasarı gözlemlemişlerdir. Aynı şekilde, (2) Wi-Fi sinyallerinin asetilkolinesteraz aktivitesini azalttığını ve bunun sonucunda öğrenme kapasitesinin düştüğünü belirtmişlerdir. Bu bulgular, Wi-Fi radyasyonunun merkezi sinir sistemi üzerindeki zararlı etkilerinin altını çizmektedir.
Wi-Fi sinyallerinin asetilkolinesteraz aktivitesini azalttığını ve bunun sonucunda öğrenme kapasitesinin düştüğünü belirtmişlerdir.
Ayrıca, Wi-Fi maruziyetinin sinaptik plastisite üzerinde olumsuz etkiler yarattığı, bunun da uzun vadede nörolojik hastalıkların gelişimine zemin hazırlayabileceği öne sürülmüştür. (3), elektromanyetik radyasyonun beynin sinir hücreleri arasındaki iletişimi zayıflatarak, öğrenme ve hafıza süreçlerinde bozulmalar yarattığını ortaya koymuşlardır. Bu bulgular, Wi-Fi’nin nörolojik süreçler üzerindeki etkilerini daha derinlemesine anlamamız gerektiğini göstermektedir.
Ayrıca, Wi-Fi maruziyetinin sinaptik plastisite üzerinde olumsuz etkiler yarattığı, bunun da uzun vadede nörolojik hastalıkların gelişimine zemin hazırlayabileceği öne sürülmüştür.
Wi-Fi elektromanyetik radyasyonunun beyin hücrelerine olan etkileri, farklı bilimsel çalışmalarda ele alınmıştır. (4), Wi-Fi sinyallerinin TRPV1 kanalları üzerinden hücreye kalsiyum girişini artırdığını ve bunun sonucunda oksidatif stresin oluştuğunu belirtmişlerdir. Oksidatif stres, hücresel yapıları bozarak hücre ölümüne neden olabilir; bu da beyin fonksiyonlarının bozulmasına yol açabilir. Öte yandan, Wi-Fi sinyallerine uzun süreli maruz kalmanın, özellikle genç bireylerde, nöronal gelişim üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği vurgulanmıştır.
Bir başka önemli bulgu, elektromanyetik radyasyonun beyin hücreleri arasındaki iletişimi bozmada etkili olduğudur. Bu tür bozulmalar, özellikle öğrenme, bellek ve genel bilişsel işlevler üzerinde kalıcı etkiler yaratabilir. Özellikle hipokampus gibi bilişsel süreçlerle ilişkili beyin bölgelerinde meydana gelen nöronal hasarlar, kişilerin günlük yaşamlarında sorunlar yaşamalarına neden olabilir. Bunun yanı sıra, Wi-Fi maruziyeti, nöronlar arası iletişimdeki bozulmaların yanı sıra hücre içi kimyasal dengeyi de etkileyebilir.
Özellikle hipokampus gibi bilişsel süreçlerle ilişkili beyin bölgelerinde meydana gelen nöronal hasarlar, kişilerin günlük yaşamlarında sorunlar yaşamalarına neden olabilir.
Wi-Fi sistemlerinin biyolojik sistemler üzerindeki etkilerinin derinlemesine incelenmesi, potansiyel sağlık risklerini anlamak adına önemli bir adımdır. Bu yazıda, elektromanyetik radyasyonun beyin hücreleri, özellikle hipokampus üzerindeki etkileri ele alınmıştır. Ancak bu bulguların doğruluğunun teyit edilmesi için daha fazla deneysel veriye ihtiyaç duyulmaktadır. Uzun süreli maruziyetin sinirsel yapılar üzerindeki etkisi ve bilişsel fonksiyonlara etkisi, sağlık politikalarını şekillendirmek adına kritik öneme sahiptir
Bu alandaki araştırmaların bilimsel topluluk tarafından daha fazla desteklenmesi, kablosuz iletişim teknolojilerinin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini azaltacak teknolojik yeniliklerin geliştirilmesine olanak tanıyacaktır. Ayrıca, yaş grupları ve çevresel faktörlerin etkileşimlerinin daha detaylı incelenmesi, kişiselleştirilmiş sağlık yaklaşımlarını teşvik edebilir. Bu tür çalışmalar, toplum sağlığı açısından belirleyici bir rol oynayarak sağlık politikalarının yönlendirilmesinde önemli katkılar sağlayacaktır.
Toplumda, kablosuz ağların radyasyonunun potansiyel etkileri konusunda farkındalık oluşturulması ve bireylerin maruziyet sürelerinin kontrol altında tutulması, uzun vadede olumlu sonuçlar doğuracaktır.
Wi-Fi teknolojilerinin potansiyel sağlık etkilerine karşı alınacak önlemler, bu yazıda sunulan bulgularla uyumlu olarak, sağlık risklerini azaltmak için kritik öneme sahiptir. Örneğin, elektromanyetik dalga seviyelerinin düzenli izlenmesi, güvenli sınırlar içinde tutulması gerektiği gibi, cihazların yalnızca gerekli olduğunda aktif hale getirilmesi maruziyetin azaltılmasına yardımcı olabilir. Toplumda, kablosuz ağların radyasyonunun potansiyel etkileri konusunda farkındalık oluşturulması ve bireylerin maruziyet sürelerinin kontrol altında tutulması, uzun vadede olumlu sonuçlar doğuracaktır. Bu tür önlemler, kablosuz ağ sistemlerinin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirgemek için atılacak önemli adımlardır.
Kaynakça
1. Gupta, S. K. Et al. (2018). Electromagnetic radiation 2450 MHz exposure causes cognition deficit…Journal of Biosciences.
2. Obajuluwa, A. O. Et 2017 . Exposure to RF electromagnetic waves alters acetylcholinesterase…Toxicology Reports.
3. https://www.researchgate.net/publication/272843016_Effects_of_electromagnetic_radiation_on_spatial_memory_and_synapses_in_rat_hippocampal_CA1
4. Özdemir, S. Et al. (2015). Electromagnetic radiation and epilepsy induce calcium entry and apoptosis…Journal of Chemical Neuroanatomy.
5. Orijinal makale: [https://mjmr.journals.ekb.eg/article_220816.html](https://mjmr.journals.ekb.eg/article_220816.html)