Akdik’in verdiği dersler Genel Botanik, Moleküler Biyoloji, Sitoloji, Genetik, Kriptogam, İnsan Genetiği, Evolüsyon, Bitki Coğrafyası ve Farmakobotanik dersleridir.
Haz: Harun Çakan
Türkiye’nin ilk kadın botanikçilerinden olan Sara Akdik 1897 yılında Girit’te dünyaya gelmiştir. İstanbul Alman Lisesi’nden 1918’de, ilk kız öğrencisi olduğu İstanbul Darülfünûnu’nun Fen Fakültesi Tabiiye kısmından ise 1921 yılında mezun olmuştur. Mezun olduktan sonra çeşitli liselerde ve Gazi Eğitim Enstitüsü’nde öğretmenlik yapmış ve idari görevler üstlenmiştir.
1933 Üniversite Reformu sonrasında İstanbul Üniversitesi’nde görevlendirilmiştir. Bunda yabancı dil bilmesi etkili olmuştur. 1934 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi İspençiyari Nebatat[1] ve Genetik Enstitüsü’nde asistanlığa başlayan Sara Akdik, burada Enstitünün Direktörü olan Prof. Dr. Alfred Heilbronn’un[2] anlattığı bazı derslerini Türkçe’ye çevirmiştir.
Ancak Sara Akdik İstanbul Üniversitesi’nde sadece asistanlık ve çevirmenlik yapmamış, akademik eğitimini de farmakobotanik ve genetik alanında sürdürmüştür. 1937 tarihinde doçentliğe atanan Sara Akdik, Prof. Dr. Heilbronn’un danışmanlığında 1945 yılında doktorasını tamamlamıştır. Tez çalışması Bir Crispa mutant’ın anatomi ve morfologisi başlığını taşımaktadır.
Doktorasından sonra, 1947 yılında 1 yıl süreyle İsveçli Prof. Muntzig’in yanında, Lund Üniversitesi’nde genetik alanında çalışmalar yapmıştır. 1948 yılında, İsveç’te bulunduğu süre içerisinde Stockholm’de gerçekleştirilen Uluslararası Genetik Kongresi’ne de katılmıştır.
Sara Akdik, 1948 yılında profesörlüğe yükseltilmiş, Heilbronn’un emekli olması üzerine de 1955 yılında Farmakobotanik ve Genetik Kürsüsü başkanlığına atanmıştır. 1973 yılında emekliye ayrılan Akdik, 6 Kasım 1982 tarihinde vefat etmiştir.
Sara Akdik Almanca, Fransızca, İngilizce, Rumca ve yayın takip edebilecek kadar da Rusça biliyordu.
Sara Akdik, 1929 yılında hattat ve ressam Şerif Akdik ile evlenmiştir.
Akademik çalışmaları
Sara Akdik akademik çalışma hayatı süresince çeşitli dersler vermiş, makaleler kaleme almış, kitaplar yazmış, çeviriler yapmış, ulusal ve uluslararası etkinliklerde konuşmalar yapmıştır.
Akdik’in verdiği dersler Genel Botanik, Moleküler Biyoloji, Sitoloji, Genetik, Kriptogam, İnsan Genetiği, Evolüsyon, Bitki Coğrafyası ve Farmakobotanik dersleridir.
Yaptığı çeviriler arasında Prof. Dr. Heilbronn tarafından öğrenciler için kaleme alınan ders kitapları yer almaktadır. Bunlar Nebatat (Pharmakobotanik). Angiospermin (Bilhassa Tıbbi Nebatların) Sistematiği (1940), Nebat Biologisi. I. Kısım (1940), Nebat Biologisi. II. Kısım (1943) başlıklı kitaplardır. Bunların dışında Akdik, Heilbronn’un yine İstanbul Üniversitesi’nde görev alan bir diğer Alman bilim insanı olan Curt Kosswig ile birlikte yazdığı Principia Genetica. Kalıtım Bilimin Temel Anlamları ve Temel Vakıaları kitabını da Türkçeye kazandırmıştır (1947). Bu çevirinin önemli bir özelliği genetiğe dair 47 terim ve bunların Türkçe karşılıklarını veren bir tablo içeriyor olmasıdır. Söz konusu tablo Sara Akdik tarafından hazırlanmıştır.
Çevirilerinin yanı sıra Akdik’in Türk Kodeksinin Farmakognosi Kısmı (1940), Genel Botanik (1961), kendisi gibi Türk kadın botanikçilerin öncülerinden olan Lütfiye Irmak ile beraber yazdıkları Botanik Çalışmaları Kılavuzu (1943), hocası Heilbronn ile birlikte kaleme aldıkları Botanik ve Genetik’e Giriş (1. Baskı 1943; 2. Baskı 1946, 3. Baskı 1950) gibi telif kitapları da vardır. Anılan son kitap, genetik ile ilgili bilgiler veren ilk ders kitabı niteliğini de taşımaktadır.
Sara Akdik bunların yanı sıra çeşitli ekinliklerde, bunlar yurtiçi ve yurtdışı etkinlikleridir, konuşmalar yapmış ve konferanslar vermiştir. Bunlardan bir tanesi 1938 yılında düzenlenmiş olan ve “Genetik Bilgisinin Biyolojik, Ekonomik ve Ulusal Bakımdan Ehemmiyeti” başlığını taşıyan konferanstır. Bu etkinlik, Sara Akdik henüz doktorasını tamamlamadan önce, kendisi İstanbul Üniversitesi’nde doçent olarak görev alırken yapılmıştır. Etkinlik CHP’nin üniversite hocalarından, kendi alanlarıyla ilgili Halkevleri’nde konferanslar vermesini istemesi üzerine düzenlenmiştir. Konferans metni daha sonra Cumhuriyet Halk Partisi Yayını olarak basılmıştır.
Yurtdışında gerçekleştirilen etkinliklerden bir tanesi ise 1949 yılında İngiltere’deki bir etkinliktir. Genetic Society of Great Britain’in (Büyük Britanya Genetik Derneği) Cambridge’de düzenlediği toplantıda Akdik, fakültesini temsilen katılmıştır.
Bundan bir yıl sonra ise İsveç’te düzenlenen bir başka bilimsel etkinliğe, Uluslararası Botanik Kongresi’ne katılmıştır. 1953 yılında ise İtalya’da gerçekleştirilen Genetik Kongresi’ne gitmiştir. 1963 yılında da Türkiye ve Yunanistan arasında yapılan kültür anlaşması gereğince Atina’da düzenlenen toplantılara katılmıştır.
Dersler vermenin, telif ve çeviri eserler kaleme almanın ve konferansların yanı sıra Sara Akdik akademik hayatı boyunca doktora öğrencileri de yetiştirmiştir. Onun danışmanlığında yetişen öğrenciler ve hazırladıkları doktora tezleri şunlardır: Betûl Tutel – Thrips’e mukavemet bakımından Nicotiana tabacum L.’nin Malatya ve Bursa çeşitleri üzerinde morfolojik, anatomik ve fizyolojik araştırmalar (1957); Ayhan Soyerman – Muhtelif eğrelti protallerinden asgari hücre sayısına indirilmiş parçaların regenerasyon kabiliyet ve sürati üzerinde deneyler (1958); Perihan Acarer (Oraler) – Kurutulmuş tütün yaprağının higroskopik özelliği ile anatomik yapısı arasındaki münasebet (1960); Bilgin Tözün – Digitalis davisiana Hey’in anatomi ve morfologisi (1960); Kadriye Özgüven (Ertan) – Merchantia polymorpha’da bazı antibiyotiklerin morfogenetik tesirleri (1964); Ayten Aydın – Streptomycin sülfat’ın Polypodium aureum tetraploideum ve Polypodium vulgare’de meydana getirdiği morfogenetik değişiklikler (1964); Piraye Enberker (Koktay) – İstanbul çevresinin Verbascum türleri üzerinde morfolojik ve sitolojik araştırmalar (1971) ve Tülay Aslanerer (Çelebioğlu) – Türkiye’nin Dorycnium türleri üzerinde morfolojik ve sitolojik araştırmalar (1971).
Dernekçiliği
Sara Akdik, üretken bir bilim insanıdır ancak çalışmaları ve topluma katkıları bundan ibaret olmamıştır. O, akademik çalışmalarının yanı sıra dernek faaliyetleri de yürütmüştür. Kendisi, Üniversiteli Kadınlar Derneği’nin kuruluşuna öncülük etmiştir.
Sara Akdik, Londra’da bulunduğu sırada Uluslararası Üniversiteli Kadınlar Derneği çalışanlarıyla tanışmış ve dernek ile ilgili bilgi almıştır. Türkiye’ye döndükten sonra ise bu konuyla ilgili çalışmaya başlamış ve arkadaşlarının da onayı ve desteği ile 1949 yılında derneği kurmuştur. Derneğin kurucu üyeleri arasında, Sara Akdik’in dışında Süreyya Ağaoğlu, Şevket Fazıla Giz, Nüzhet Gökdoğan, Remziye Hisar, Nebahat Karaorman, Müfide Küley, Türkan Rado, Pakize Tarzi ve Beraat Zeki Üngör yer almıştır.
Akdik, 1949-1950 ve 1950-1952 yılları arasında derneğin Genel Başkanlığı’nı üstlenmiştir.
1953 yılında Dernek, Bakanlar Kurulu kararı ile uluslararası faaliyet izni almış ve bundan iki yıl sonra da Uluslararası Üniversiteli Kadınlar Federasyonu üyeliğine kabul edilmiştir.
Kadınların eğitimi, toplumda eşit yurttaşlık gibi alanlarda faaliyet gösteren dernek, aynı zamanda Türk kadınının yurtiçinde ve yurtdışında Atatürk ilke ve devrimleri ışığında temsil edilmesini de amaç edinen günümüzde halen faaldir.
Ancak Sara Akdik’in dernekçiliği bundan ibaret değildir. O, 1931 tarihinde kurulan ve kurucu üyeleri İhsan Sami Garan, Osman Şerafettin Çelik, Osman Nurettin Onu ve Ragıp Refik Güran olan Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti’nin de üyesi olmuştur. Sara Akdik bu cemiyetin ilk 15 üyesi arasında yer almıştır.
Günümüzde halen faaliyetlerini sürdüren cemiyet, 1967 yılında alınan kararla kamu yararına faaliyet gösteren dernek statüsü kazanmıştır.
Sanata olan ilgisi
Akademik çalışmalarının ve dernekçiliğinin yanı sıra Sara Akdik, sanatla da ilgilenmiştir. Burada özellikle resim ve müzik öne çıkmaktadır.
Ünlü bir ressam olan Şeref Akdik’le evli olan Sara Akdik, kendi ifadeleriyle Şeref Akdik’le tanışmadan önce de resim ile ilgiliymiş. Bilal Yazıcı’nın, Gültekin Elibal’ın Şeref Akdik, Hayatı-Sanatı-Eserleri başlıklı eserinden aktardığına göre Sara Akdik bunu şöyle ifade etmektedir: “… İstanbul Kız Lisesinde öğretmenlik yapıyordum. Müdür Muavinliği görevini de yürütürken, Ankara’da görev aldım. Gazi Terbiye Enstitüsü’nün bugünlerinde Şeref ile tanıştım. Kendisi Avrupa’dan dönmüş, tayini Sivas Lisesine çıkmıştı. Ancak İsmail Hakkı Baltacıoğlu ve Fuat Köprülü’nün aracılığıyla Şeref de Gazi Terbiye Enstitüsüne tayin olundu. 1928 sonu, yeni ders yılı başında tanıştık. Benim de resimle ilgili çalışma sevgi ve yakınlığım vardı. Ailemiz Edebiyat, Müzik ve Resimle ilgiliydi….”[3]
Yine Yazıcı, Sabahattin Ergi’nin Sanat Çevresi dergisinde yayımlanan “Unutulmaması gereken Büyük Değerlerimizden Ressam Şeref Akdik’i Ölümünün 25. Yılında Hatırlayış” başlıklı yazısına dayanarak “…Sara Akdik, aile çevresi olarak sanata yatkın bir zihniyete sahipti. Bu sebepten dolayı Şeref Akdik’in sanat yönüne hemen aşina oldu. Sanat yolundaki merdivenlerde birlikte yol aldılar. En büyük destekçisi ve en verimli eleştirmeni olan hayat arkadaşı hiçbir zaman Şeref Akdik’i yalnız bırakmadı. Tüm olumsuzluklara birlikte göğüs gerdiler, birlikte eserleriyle övündüler. Sara Akdik sanat yaşamı boyunca Şeref Akdik’e hep destek olmuş, bu yolda ona ışık tutmuştur. Sara Akdik Şeref Akdik’in ölümünden sonra yaşadığı 10 yıl süresince sanat yapıtlarına sahip çıkmış, görkemli sergi açarak vefa borcunu böylelikle ödemiştir.”[4] demektedir.
Resim sanatına olan ilgisinin yanında, Sara Akdik müzik ile de ilgilenmiştir. Bu durum, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Günsel Koptagel İlal’in anılarında görülmektedir. Onun yazdığına göre Sara Akdik İstanbul Filarmoni Derneği toplantılarına ve konserlerine katılmaktaydı.
Kaynakça:
Ahmet Başustaoğlu, “Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Tarihi”, XXXVII. Türk Mikrobiyoloji Kongresi Konuşma Özetleri ve Bildiri Kitabı, 16-20 Kasım 2016, Antalya, 28-29.
Barışcan Ersöz, “The Emergence of a new scientific discipline in Turkey: Genetics at Istanbul Universitey after the 1933 University Reform”, Osmanlı Bilimi Araştırmaları, 18, 2016, 53-70.
Bilal Yazıcı, “Şeref Akdik Yaşamı ve Sanatı”, Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, 2016.
https://tukd.org.tr/sayfa/tarihce, 08.11.2023.
İnan Kalaycıoğulları, Cumhuriyet Dönemi Türkiyes’sinde Bilim – II, Muhayyel Yayıncılık, İstanbul 2020.
Osman Bahadır, “İlk kadın botanikçimiz Sara Akdik”, Cumhuriyet Gazetesi, https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/ilk-kadin-botanikcimiz-sara-akdik-195494, 08.11.2023.
[1] Farmakobotanik veya Eczacılık botaniği.
[2] Prof. Dr. Alfred Heilbronn, 1932 yılında Hitler rejiminden dolayı Almanya’daki görevlerinden ayrılarak ülkesini terk etmek zorunda kalmıştır. Daha sonra Türkiye’ye davet edilmiş ve Üniversite Reformu sonrasında anılan enstitünün direktörlüğünü getirilmişti.
[3] Bilal Yazıcı, “Şeref Akdik Yaşamı ve Sanatı” (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, 2016), 15-16.
[4] Yazıcı, “Şeref Akdik Yaşamı ve Sanatı”, 18.