Sanal gerçeklik (VR) ortamındaki doğa sahnelerine odaklanmak, uzun süreli ağrı şikayeti yaşayan kişilerde sık görülen semptomların hafiflemesine yardımcı oldu. Kendini ortamda daha fazla hissettiğini belirten kişilerde ise etkiler en güçlü şekilde gözlendi.
Çeviri: Sedef Çakır
Exeter Üniversitesi liderliğinde yürütülen ve Pain dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada, VR ile gösterilen 360 derecelik doğa filmlerinin ağrı deneyimini azaltmadaki etkisi, 2D video görüntüleriyle kıyaslandı ve VR’ın neredeyse iki kat daha etkili olduğu ortaya kondu.
Uzun süreli (kronik) ağrı genellikle üç aydan uzun sürer ve tedavisi oldukça zordur. Araştırmacılar, bu tür ağrıyı sağlıklı katılımcılarda taklit ederek yaptıkları çalışmada, doğa temalı VR’ın ağrı kesicilere oldukça benzer bir etki gösterdiğini ve bu etkinin VR deneyimi sona erdikten sonra en az beş dakika boyunca devam ettiğini keşfetti.
Bulgularımız, etkileyici (immersive) doğa deneyimlerinin, kişinin kendini ortamda daha fazla hissetmesine olanak sağlayarak ve beynin yerleşik ağrı bastırma sistemlerini kullanarak bu ağrı hassasiyetinin gelişimini azaltabileceğini gösteriyor.
Dr. Sam Hughes
Exeter Üniversitesi Ağrı Sinirbilimi Kıdemli Öğretim Görevlisi Dr. Sam Hughes, çalışmanın başındaydı ve araştırma hakkında “Doğaya maruz kalmanın kısa süreli, günlük ağrıları azaltabileceğine dair giderek artan sayıda kanıt görüyoruz, fakat bunun kronik ağrı yaşayan kişiler için nasıl işlediğine yönelik araştırmalar çok daha az sayıda. Ayrıca, özellikle kronik ağrı gibi uzun süreli sağlık sorunları yaşayan herkes doğada yürüyüşe çıkma imkânına sahip olmayabilir. Çalışmamız, sanal gerçeklikteki doğa sahnelerine uzun süreli maruz kalmanın, uzun süreli ağrı hassasiyeti sırasında görülen semptomlar üzerindeki etkisini inceleyen ilk araştırma olma özelliğine sahip. Bulgularımız, etkileyici (immersive) doğa deneyimlerinin, kişinin kendini ortamda daha fazla hissetmesine olanak sağlayarak ve beynin yerleşik ağrı bastırma sistemlerini kullanarak bu ağrı hassasiyetinin gelişimini azaltabileceğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Tıp Bilimleri Akademisi tarafından finanse edilen araştırmaya, ön kollarına elektrik şoku uygulanarak ağrı hissi oluşturulan 29 sağlıklı katılımcı dahil edildi. Katılımcılara bu işlemin ardından iki farklı doğa sahnesi gösterildi.
İlk ziyaret sırasında, elektrik şoklarından sonraki 50 dakikalık süreçte ağrıda meydana gelen değişiklikler ölçüldü ve herhangi bir doğa sahnesi olmadan sağlıklı katılımcıların, keskin batma uyarılarına karşı hassasiyet geliştirdiği gözlemlendi. Sonuçlar, katılımcıların, sinir ağrısı yaşayan kişilerde görülen ve beyin ile omuriliğin ağrı sinyallerini işleme şeklindeki değişikliklerden kaynaklanan hassasiyete çok benzeyen bir tür duyarlılık geliştirdiğini gösterdi.
Kişi VR deneyimi sırasında kendini ne kadar fazla ortamın içinde hissettiyse, bu ağrı giderici etki o kadar güçlü oldu.
İkinci ziyarette, aynı katılımcılar 45 dakikalık Oregon şelalelerini gösteren 360 derecelik bir sanal gerçeklik deneyimine maruz bırakıldı ve bunun ağrı hassasiyetinin gelişimini nasıl değiştirebileceği incelendi. Sahne, terapötik etkileri en üst düzeye çıkarmak amacıyla özel olarak seçildi.
İkinci ziyarette ise aynı sahne bu kez 2D ekranda izlendi.
Her iki durumda da sahneleri izledikten sonra katılımcılar, yaşadıkları ağrı deneyimi, her bir deneyimde kendilerini ne kadar ortamın içinde hissettikleri ve doğa sahnelerinin ne ölçüde iyileştirici geldiği konusunda anketler doldurdu.
Ayrı bir ziyarette, katılımcılara Exeter Üniversitesi Mireille Gillings Nörogörüntüleme Merkezi’nde MRI beyin taramaları yapıldı. Araştırmacılar, sürekli bir ağrı türünü tetiklemek için soğuk jel uyguladı ve sonrasında katılımcıların beyinlerinin bu duruma nasıl tepki verdiğini incelemek amacıyla taramalar gerçekleştirdi.
Sonuçlar, VR aracılığıyla sunulan doğa sahnelerinin, uzun süreli ağrı durumlarında beynin ve omuriliğin ağrı sinyallerini iletme şeklini değiştirmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Araştırmacılar, etkileyici (immersive) VR deneyiminin, batma hissi uyandıran uyarılara karşı ağrı hassasiyetinin gelişimini ve yayılımını önemli ölçüde azalttığını ve bu ağrı azaltıcı etkilerin 45 dakikalık deneyimin sonunda dahi devam ettiğini ortaya koydu.
Kişi VR deneyimi sırasında kendini ne kadar fazla ortamın içinde hissettiyse, bu ağrı giderici etki o kadar güçlü oldu. fMRI beyin taramaları ek olarak, ağrı tepkilerini düzenlemede rol oynayan beyin bölgeleri arasındaki bağlantısallığı daha güçlü olan kişilerin daha az ağrı deneyimlediğini de göstermiş oldu. Sonuçlar, VR aracılığıyla sunulan doğa sahnelerinin, uzun süreli ağrı durumlarında beynin ve omuriliğin ağrı sinyallerini iletme şeklini değiştirmeye yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Gerçekten doğanın içinde olma hissini yarattı ve gördük ki, bu algının en güçlü olduğu kişilerde ağrı azaltıcı etki de en yüksek seviyedeydi.
Dr. Sonia Medina
Çalışmanın yazarlarından ve Exeter Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Sonia Medina, “VR’ın ağrı deneyimini azaltmada özellikle güçlü bir etkisi olduğunu düşünüyoruz. Çünkü son derece etkileyici bir deneyim sunuyor. Gerçekten doğanın içinde olma hissini yarattı ve gördük ki, bu algının en güçlü olduğu kişilerde ağrı azaltıcı etki de en yüksek seviyedeydi. Çalışmamızın, doğaya maruz kalmanın ağrı tepkilerimizi nasıl etkilediğini daha derinlemesine araştıracak yeni çalışmalara öncülük etmesini umuyoruz. Böylece bir gün, bakım evleri veya hastaneler gibi ortamlarda, insanlarda ağrıyı azaltma yöntemlerine doğa sahnelerinin entegre edildiğini görmemiz mümkün olabilir.” sözlerini dile getirdi.
Makalenin başlığı “Sanal gerçeklik yoluyla doğaya dalma, mekanik ikincil hiperaljezi gelişimini ve yayılımını azaltır: insulo-talamik etkili bağlantısallığın rolü” olmuştur ve Pain dergisinde yayımlanmıştır.
Kaynakça
Pain relief without pills? VR nature scenes trigger the brain’s healing switch | ScienceDaily (Son Erişim Tarihi: 14/08/2025)