Bir Rönesans hezârfeni olarak bilginlerin çalışma özgürlüğünü savunan Leonardo için bilginin pratik bir karşılığı olmalıydı.
Leonardo, 15 Nisan 1452’de Toksana Bölgesi’nin Floransa kentinde, Vinci kasabasının yakınlarında, Anchiano köyünde doğdu. Ser Piero di Antonio da Vinci ile bir köylü kızı olan Caterina’nın evlilik dışı doğan çocuğu olduğu için üniversiteye gitmesi yasaktı ve bu nedenle evde aldığı özel dersler dışında okula gidemedi.[1]
Yaşlı ninesi ve dedesi tarafından büyütülen Leonardo, geleneksel aile ortamından uzak ve yalnız bir çocukluk geçirdi. 1460’ların sonuna doğru ninesi ve dedesi de kısa aralıklarla vefat ettikten sonra Leonardo’nun hayatı bir orada bir burada geçti. On beş yaşına geldiğinde babasının ailesiyle birlikte Floransa’ya gitti ve burada heykeltıraş ve kuyumcu olan Andrea del Verrochio’nun resim atölyesinde yaklaşık on yıl sürecek çıraklık serüveni başladı.[2] Burada çizim ve heykele dair çalışmalarına dair ilk adımını attı.
Leonardo’nun çizim ve heykel çalışmaları insan ve diğer hayvan bedenleri üzerinde çalışmasını gerektirdi ve böylece anatomi üzerine eğildi. Sonrasında anatomi çalışmalarını, matematik, geometri, mekanik, mühendislik, madenbilim, hayvanbilim, botanik ve gökbilim[3], optik, perspektif, ışık ve gölge, renkler teorisi ve estetik[4] araştırmaları takip etti.
Genç Leonardo’nun üstün yeteneği bu dönemlerde kendini göstermeye başladı. Onun en sıra dışı ve büyüleyici olan özelliği ayna yazısı tekniğiydi. Tasarımları çalınır korkusuyla kelimeleri sağdan sola tersten yazıyor ve hatta her harfi tersten oluşturuyordu. Bu tarz yazıları ancak bir ayna tutarak okunabilirdi.[5]

30’lu yaşlarının başında Milano Dükü Lodovico Sforza’nın hizmetine girdi. Çizim ve heykelin yanısıra resim yapmaya da başladı ki l’Adorazione dei Magi [Kralların Tapınması] adlı eseri tam da bu döneme denk düşmektedir.[6]

1482’de Lodovico il Moro ile çalışmaya başlayan Leonardo, Lodovico’nun XII. Louis tarafından 1499’da bozguna uğratılması ve hapsedilmesi sonucu Venedik’e sığındı. 1495’te başladığı L’ultima Cena (Son Akşam Yemeği) tablosu bu mağlubiyetten bir sene önce bitmişti. Venedik’te muhtemel Türk saldırılarına karşı mühendislere şehri savunma hususunda yardım eden[7] Leonardo, 1500 yılında 18 yıl aradan sonra Floransa’ya geri döndü.

Bir Rönesans hezârfeni olarak bilginlerin çalışma özgürlüğünü savunan Leonardo için bilginin pratik bir karşılığı olmalıydı. Bu nedenle Leonardo’nun çalışmaları ve icatları arasında ilk denizaltı projesini, ilk karanlık kutu fotoğraf makinesini, ilk balon projesini, renkler üzerine taslaklarını, kanat parçalarının döngüsel ve karşılıklı mekanik hareketi için tasarımlarını, burgu hareketiyle dönerek havalanan makine tasarımını, savaşlarda kullanılmak üzere çok namlulu makineli tüfeğini, zırhlı aracını, hareketli havan topunu, mekanik testeresini, içbükey ayna yapma makinesini, paraşütünü ve ağırlık kaldıran makinelerini saymak mümkündür.
Rönesans’ın büyük ismi Leonardo da Vinci, muhtemelen kalp krizinden dolayı, 2 Mayıs 1519’da hayata gözlerini yumdu. Yani bundan tam 504 yıl önce.
Kısa bir hikâye: Leonardo ve Mona Lisa
Leonardo için meşhur portresi Mona Lisa oldukça önemliydi. Leonardo’nun portreyi yıllar boyunca yanında taşıdığı ve çizimleri yaparken en ufak değişikliği bile fark ettiği, dahası, bu portrenin taslağını Raffaello’ya takdim ettiği bilinmektedir. Leonardo’nun Mona Lisa’ya olan bağlılığı bununla da sınırlı kalmaz. Öyle ki ömrünün sonlarında, Mona Lisa’yı satın almak isteyen I. François’ya olumsuz yanıt verecektir. Mona Lisa’nın düşünür ve yazarlar arasında büyük bir şöhreti olduğu hepimizin malumudur. Bunlar arasında Muther, Müntz, Jules Michelet, Oscar Wilde, Walter Pater ve başka birçoğunu saymak mümkündür.

Bu ünlü tablo Vincenzo Perugia tarafından 21 Ağustos 1911 yılında kaçırılmış, iki yıldan daha uzun süre sonra tekrar bulunmuştur. Bu süre zarfında tablo, bir ocağın altında saklanmıştır. Perugia, bu hırsızlığından dolayı on iki ay hapis yatmıştır. Daha da ilginci, mahkemede Perugia, aslında Mantegna’nın Mars ve Venüs eserini çalma niyetinde olduğunu, fakat bu tablonun boyutlarının küçük olması nedeniyle onu çaldığını belirtmiştir.[8]
Kısa bir hikâye: Leonardo ve Osmanlılar
Leonardo, 1482-1500 yılları arasında Milano’da birçok mühendislik çalışması yaptı. Bunlardan birinde, 3 Temmuz 1502/3’te Osmanlı Sultanı II. Bayezid’e yazdığı mektupta Haliç üzerine planladığı bir köprü, gemilerdeki suyu tahliye edecek olan bir su çarkı ve bir yel değirmeni projelerinden bahsetti.[9] Köprü, Beyoğlu’ndan İstanbul’a uzanacak, uzunluğu toplam 600 arşın, genişliği 40 arşın, yüksekliği ise 70 arşın olacaktı. Ancak önerisi kabul edilmedi. Leonardo’nun bu fikri 2001 yılında Vebjoern Sand tarafından Oslo’da hayata geçirildi.[10]

Kısa bir hikâye: Leonardo ve Michelangelo rekabeti
1500’lerin başına geldiğimizde Floransa iki hezârfenin rekabetine şahit olmaktaydı. Bir yanda artık ellili yaşlarına gelen, L’ultima Cena (Son Akşam Yemeği) ile herkes tarafından otorite olarak kabul edilen Leonardo, diğer tarafta ise yirmili yaşlarında Il David (Davut) heykelini yapan, otuzlu yaşlarında La Creazione di Adamo (Adem’in Yaratılışı) ile saygın bir konuma yükselmiş olan Michelangelo vardı.
Birbirlerinden öncesinde haberdar olan iki rekabetçi karakterin karşılaşmasıyla ilgili olarak şu hikaye anlatılır: Bir gün Leonardo, di Gavina ile Floransa’da Santa Trinità taraflarında yürürken, Dante’nin kitabı üzerine tartışan bir grup, eserde geçen bir paragrafı Leonardo’ya sorar ve açıklamasını ister. O esnada aynı yerden geçen Michelangelo’yu fark eden Leonardo “Bu soruyu Michelangelo cevaplasın” der. Bunun üzerine, tuzağa düşürüldüğünü ve küçümsendiğini hisseden genç Michelangelo’nun ağzından şu cümleler dökülür: “Hayır, basit bir at modelinin bronz heykelini bile yapamayan ve utanç içinde pes etmek zorunda kalan siz, bu soruyu cevaplamalısınız.” Devamında gelecek cevabı bile beklemeyen Michelangelo yoluna devam eder… Michelangelo’nun bahsettiği çalışma ise Francesco Sforza için yapılan Il Cavallo di Leonardo (Leonardo’nun Atı) idi.
Kaynakça
Adıvar, A. (2003). Denemeler, Editör: Remzi Demir, Ankara: Epos.
Dosay Gökdoğan, M. ve Yayla, B. (2012). “Leonardo da Vinci: Bir Rönesans Dâhisi”, Dört Öge 1(1), 2012, s. 1-10.
Koestler-Grack, R. A. (2006), Leonardo da Vinci: Artist, Inventor, and Renaissance Man, Philadelphia: Chelsea House Publishers.
Topdemir, H. G. ve Unat Y. (2012). Bilim Tarihi, Ankara: Pegem Akademi.
Unat, Y. (2012). “Bir Rönesans Mühendisi: Leonardo da Vinci”, Dört Öge 1(2), 2012, s. 51-66.
[1] Yavuz Unat, “Bir Rönesans Mühendisi: Leonardo da Vinci”, Dört Öge 1(2), 2012, s. 51-52.
[2] A.g.m., s. 52.
[3] Melek Dosay Gökdoğan ve Bedia Yayla, “Leonardo da Vinci: Bir Rönesans Dâhisi”, Dört Öge 1(1), 2012, s. 3.
[4] Unat, a.g.m., s. 53.
[5] Rachel A. Koestler-Grack, Leonardo da Vinci: Artist, Inventor, and Renaissance Man, Philadelphia: Chelsea House Publishers, 2006, s. 14.
[6] Unat, a.g.m., s. 52.
[7] Rachel A. Koestler-Grack, a.g.e., s. 85.
[8] Dosay Gökdoğan ve Yayla, a.g.m., s. 6.
[9] Hüseyin Gazi Topdemir ve Yavuz Unat, Bilim Tarihi, Ankara: Pegem Akademi, 2012, s. 211-212; Adnan Adıvar, Denemeler, Editör: Remzi Demir, Ankara: Epos, 2003,s. 142-143.Aktaran: Unat, a.g.m., s. 56.
[10] Unat, a.g.m., s. 56.