Karl Marx ile felsefe yapmak için felsefe yapmayı öğrenmek gerekir. Marx ile veya Marksist bir dünya görüşü ile felsefe yapılamayacağını ileri sürmek, Popperci “açık toplum” cehaletini başka bir açıdan dile getirmek demektir.
Sadık Usta, Dücane Cündioğlu’nun dün akşam yaptığı “arena” konuşmasında “Marksistlerin, felsefe yapamayacaklarını” ileri sürdüğünü bildirdi ve Cündioğlu’nun gerekçe olarak Marksistlerin bir “’dogmayla’ sınırlandıklarını” düşündüğünü belirtti. Twitter’da verdiğim yanıtı çok az eklerle ve düzeltmelerle buraya da aktarıyorum.*
Peki gerçekten “Marksistler” felsefe yapamaz mı? Antonio Gramsci, Georg Lukács, Hans Heinz Holz ve Hikmet Kıvılcımlı gibi 20. yüzyılda tüm engellere rağmen son derece etkili olmuş Marksist filozofların varlığını dikkate alınca bu iddianın temellendirilmemiş olduğunu görmek zor değil. Fakat yine de Marx ve onun temellendirdiği düşünce tarzı ile neden ve nasıl felsefe yapıldığını açıklamak gerekebilir.
Karl Marx ile felsefe yapmak için felsefe yapmayı öğrenmek gerekir. Marx ile veya Marksist bir dünya görüşü ile felsefe yapılamayacağını ileri sürmek, Popperci “açık toplum” cehaletini başka bir açıdan dile getirmek demektir. Bu arada Kant felsefede “dogmatik” olmak zorunda olduğumuzu ama dogmatizm yapılmaması gerektiğini söylediğini hatırlatalım. Cündioğlu birçok başka kavramda olduğu gibi “dogmatik” kavramını da günlük anlamda ve 20. yüzyılda “Marksistlere” karşı propaganda amacıyla kötüye kullanıldığı anlamda kullanıyor.
Marx ile elbette felsefe yapılabilir. Marksistler tabi ki felsefe yapabilir. Bugün felsefe yapabilmenin koşullarından birisi Marx ile felsefe yapmayı öğrenmektir, bilmektir. Artık Markssız felsefe yapmak mümkün değildir. Marx ile felsefe yapılabilir, hem de felsefeden daha fazlasını yapabilmek için Marx ile felsefe yapılır.
Marx ile veya Marksçı dünya görüşü ile felsefe yapılamayacağını ileri sürmek, Hegel ile ve Hegel’den sonra felsefe yapmanın ne anlama geldiğini bilmemek demektir. Filozofların adını telaffuz etmeyi öğrenmek, felsefe yapmayı öğrenmek demek değildir. Marx ile felsefe neden ve nasıl yapılır?
Marx ile felsefe yapmayı öğrenmek için her şeyden önce bir diyalektikçinin neden ve nasıl felsefe yaptığını bilmek gerekir. Bir diyalektikçi felsefe yapmaya soyunduğu zaman, tüm düşünce ve felsefe tarihi boyunca oluşmuş olan düşün mirasını yeni ve daha üst bir aşamaya çıkarmaya girişmiş demektir.
Bir diyalektikçi düşünce ve felsefe mirasını daha üst bir aşamaya taşımak için işe koyulduğunda yalnızca düşünce ve felsefe mirasını daha üst bir aşamaya taşımaya girişmez. Bir diyalektikçi düşünce ve felsefe mirası ile birlikte tüm kültür ve uygarlık tarihini daha ileri, daha üst bir aşamaya taşımak ister. Bu yaklaşımın halihazırda örneğin Aristoteles gibi antik filozoflar tarafından sergilendiğini biliyoruz.
Bu, diyalektikçi-materyalist bir filozof olarak Marx açısından şu anlama gelir: Düşünce ve felsefe mirasını ileri taşıyabilmek için öncelikle kültür ve uygarlık mirasını ileri taşımak gerekir.
Toplumsal varlığın ontolojik temeli olan maddi koşullar, yani üretim ilişkileri ileri taşınmadığı, kapsanıp aşılmadığı sürece düşüncede ve felsefede elde edilen kazanımların kalıcılığı hiçbir şekilde ve hiçbir zaman garanti değildir.
Fakat kültür ve uygarlık tarihinin ileri taşınması için ise tüm düşünce ve felsefe mirasının değişim için harekete geçirilmesi, tüm kültür mirasının daha üst aşamaya taşıyacak değişimin perspektifi ile yeniden örgütlenmesi gerekir.
Bir diyalektikçi, düşünce ve felsefe tarihini yeniden örgütlemek için tüm mirası edinmeye rastgele bir yerden veya tarihin başından da başlamaz işe. Bir diyalektikçi düşünme tarzının ulaşmış olduğu doruk noktasından başlar işe.
Bir diyalektikçi, yani Marx da tüm düşün ve felsefe mirasını amaçlanan değişimin gereğine, Kant’ın tabiri ile “mümkün deneyimin” gereğine göre yeniden örgütler ve bunu kültür ve uygarlık tarihinin ilerletilmesinin içkin bir unsuru, öznenin bilinç bakımından oluşumunun etkin unsuru haline getirir.
Bir diyalektikçi olarak Marx açısından (ama sadece Marx açısından değil, Wittgenstein gibi ciddiye alınabilir tüm filozoflar açısından) düşünce ve felsefe mirasının ileri taşınması için işe Hegel ile başlamak gerekir, çünkü Hegel modern düşüncenin doruk noktasını oluşturur.
Bu nedenle Hegel’i bilmeden Marx’ı anlamak, Marx’ın ne yaptığını bilmek mümkün değildir. İyi bir “Marksist” bu nedenle yukarıda belirtilen anlamda, tüm düşünce ve felsefe mirasını sahiplenen anlamında önce Hegelcidir.
İyi bir Marksist Hegel ile felsefe yapmanın ne demek olduğunu bildiği oranda onu Marksçı anlamda tersyüz etmenin de ne demek olduğunu bilebilir.
Marx ile felsefe yapmanın, burada saydığımız bu birkaç koşuldan dahi haberdar olmadan ‘Marksistler felsefe yapamaz’ demek, felsefe yapma konusunda içinde bulunulan büyük bir cehaleti dışa vurmak demektir.
*(https://x.com/sadik0707/status/1773122170102669553?s=46&t=Nd1cJF3L2zGk3Qt0nEwymA)

