GazeteBilim
Destek Ol
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Astronomi Dersleri
    • Davranış Nörolojisi Dersleri
    • Eğitimciler İçin Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı Dersleri
    • Epigenetik Dersleri
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Kapitalizmin Tarihsel Gelişimi ve İktisadi Düşünce Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörohukuk
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Öğrenilmiş Çaresizlik
    • Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
    • Zihin Dersleri
  • Biz Kimiz
  • İletişim
Okuyorsun: Farelerin diş ipiyle aşılanması: Yeni bir aşılama modeli
Paylaş
Aa
GazeteBilimGazeteBilim
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Astronomi Dersleri
    • Davranış Nörolojisi Dersleri
    • Eğitimciler İçin Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı Dersleri
    • Epigenetik Dersleri
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Kapitalizmin Tarihsel Gelişimi ve İktisadi Düşünce Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörohukuk
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Öğrenilmiş Çaresizlik
    • Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
    • Zihin Dersleri
  • Biz Kimiz
  • İletişim
  • Destek Ol
Bizi Takip Edin
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
Copyright © 2023 Gazete Bilim - Bütün Hakları Saklıdır
GazeteBilim > Blog > Bilim > Biyoloji > Farelerin diş ipiyle aşılanması: Yeni bir aşılama modeli
BiyolojiTıp

Farelerin diş ipiyle aşılanması: Yeni bir aşılama modeli

Yazar: GazeteBilim Yayın Tarihi: 17 Ağustos 2025 5 Dakikalık Okuma
Paylaş

Bilim insanları, farelerin diş etlerine temas eden özel bir diş ipi kullanarak grip aşısı verdikleri yeni bir yöntem geliştirdi. Bu yöntemi önemli kılan husus ise klasik enjeksiyon yerine ağız içi mukozal bağışıklık sistemini hedef alması ve iğnesiz, ağrısız bir aşılama imkânı sunmasıdır.

İçindekiler
Araştırmanın temeliAğız içi bağışıklık sistemi ve Junctional Epithelium’un rolüFare deneylerinin sonuçlarıKullanılan aşı türleriİnsanlarda ön testYöntemin avantajları ve sınırlarıGelecek perspektifiKaynakça

Emre Çevik

Araştırmanın temeli

Çalışmada, diş ipi üzerine grip aşısı sürülerek farelerin junctional epithelium (bağlantı epiteli) denilen özel bir diş eti dokusuna uygulanması hedeflendi çünkü bu doku, diş ile diş eti birleşim noktasında yer alıyor ve normal mukozal yüzeylere göre daha geçirgen konumda. (Bu bölgede hücreler arasında “sıkı bağlar” daha azdır; çünkü bu alanın doğal görevi bağışıklık hücrelerini sürekli dış ortamla temas ettirerek tehditlere karşı hızlı yanıt sağlamaktır.) Bu nedenle aşının içindeki antijenlerin doğrudan bağışıklık hücrelerine ulaşması daha kolay olmaktadır.

Bu nedenle aşının içindeki antijenlerin doğrudan bağışıklık hücrelerine ulaşması daha kolay olmaktadır.

Ağız içi bağışıklık sistemi ve Junctional Epithelium’un rolü

Ağız, vücudun en yoğun mikrop giriş noktalarından biridir. Bu yüzden burada güçlü bir bağışıklık savunma ağı bulunması vücut için çok önemlidir. Bu yüzden burada son derece kompleks bir bağışıklık ağı bulunmaktadır:

  1. Tükürükteki IgA antikorları bakterilere ve virüslere yapışarak onların tutunmasını engeller ve patojenlerin geçişi bu yöntemle engellenir.
  2. Diş eti dokusu, T ve B lenfositleri ile makrofajlar gibi savunma hücreleriyle doludur.
  3. Junctional epithelium, hücreler arası bağları daha gevşek olduğu için antijenlerin daha kolay geçişine izin verir ve altındaki bağışıklık hücrelerini hızla uyarır.

Fare deneylerinin sonuçları

Deney boyunca fareleri gözlemleyen araştırmacıların elde ettiği notlara göre:

  • Aşı verilen farelerin çoğu, grip virüsüne maruz bırakıldığında hayatta kaldı.
  • Aşısız fareler ciddi şekilde hastalandı veya öldü.

Ağız, vücudun en yoğun mikrop giriş noktalarından biridir. Bu yüzden burada güçlü bir bağışıklık savunma ağı bulunması vücut için çok önemlidir.

Bu yöntemdeki önemli bir istatistik ise koruma düzeyi hakkında oldu; çünkü koruma düzeyinin burundan verilen aşılara yakın seviyede olması, bilim insanlarının burundan verilen aşılara göre daha sağlıklı bir yöntem olduğunu düşünmelerine sebep oldu. Burun aşılarının nadiren de olsa beyne ulaşma riski bulunmaktadır; fakat diş eti yöntemi bu riski ortadan kaldırabilmesi, bilim insanlarının daha güvenilir düşüncesinin temelini sağlamlaştırmış oldu.

Kullanılan aşı türleri

Aşılar da elbette kendi içinde çok boyutlu bir sistemdir; farklı aşı türleri, farklı yöntemler bulunmaktadır. Bu yüzden bilim insanları da fareler üzerinde yaptıkları deneylerde bu aşı tiplerini dikkate alarak çok boyutlu testler denediler. Bu denedikleri yöntemlere bakacak olursak:

  1. Peptit aşısı: Küçük protein parçaları içerir.
  2. Protein bazlı aşı: Tam protein formunda antijen verilmektedir.
  3. İnaktive virüs aşısı: Ölü virüs parçacıkları enjekte edilir.
  4. mRNA aşısı: Hücrelere antijen ürettiren bir mekanizması vardır.

Elbette her yeni sağlık gelişiminde olduğu gibi bu yöntemin de dezavantajları ve avantajları bulunmaktadır.

Tüm bu aşı yöntemleri sonucunda bilim insanları, canlıda hem lokal mukozal bağışıklık (IgA üretimi) hem de sistemik bağışıklık (IgG üretimi) oluşturduklarını tespit ettiler.

İnsanlarda ön test

Gerçek aşı yerine floresan boya kullanılarak gönüllüler üzerinde bir ön deneme yapıldı. Boya ile kaplanmış diş ipi, hedef bölgeye %60 başarı oranıyla ulaştı. Bu, yöntemin insanlar üzerinde uygulanabilir olabileceğini gösterdi; ancak uygulama tekniği ve doz standardizasyonu hâlâ geliştirilmek zorunda.

Yöntemin avantajları ve sınırları

Elbette her yeni sağlık gelişiminde olduğu gibi bu yöntemin de dezavantajları ve avantajları bulunmaktadır. Bilim insanlarının söylediklerine göre bu yöntemin avantajları şu şekilde sıralanmaktadır:

  • İğnesiz ve ağrısız olması
  • Kendi kendine uygulanabilme ihtimali
  • Pandemi dönemlerinde hızlı dağıtım potansiyeli
  • Mukozal bağışıklığı hedefleyerek virüsün girişte durdurulması

Tüm bu aşı yöntemleri sonucunda bilim insanları, canlıda hem lokal mukozal bağışıklık (IgA üretimi) hem de sistemik bağışıklık (IgG üretimi) oluşturduklarını tespit ettiler.

Bununla kalmayıp dezavantajları üzerine de söylemlerde bulunan bilim insanları, yöntemin eksilerini şu şekilde açıkladılar:

  • Dişsiz bireylerde (bebekler, yaşlılar) uygulanamaması
  • Diş eti hastalıklarında farklılık göstermesi muhtemel olması
  • Dozun her uygulamada aynı miktarda verilmesinin zor olabileceği

Gelecek perspektifi

Bu yenilikçi yöntemin henüz erken araştırma aşamasında olduğunu unutmamak gerek. İnsan klinik deneyleri, uzun vadeli bağışıklık tepkileri ve güvenlik değerlendirmeleri tamamlandığında, grip aşılamasında iğnesiz ve etkili bir alternatif olarak pek tabii kullanılabilir. Ayrıca COVID-19 gibi diğer solunum yolu hastalıklarına karşı da uyarlanma potansiyelinin bulunması, gelecekte meydana gelebilecek yeni pandemilerde insanlık olarak elimizde güçlü bir mücadele yöntemi olabileceğini gösteriyor.

Kaynakça

https://www.sciencenews.org/article/floss-mouse-vaccine-influenza

Etiketler: bilim, biyoloji, diş, fareler, grip aşısı, tıp
GazeteBilim 17 Ağustos 2025
Bu Yazıyı Paylaş
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp E-Posta Linki Kopyala Yazdır
Önceki Yazı Sanal gerçeklik doğa sahneleri beynin iyileşme ayarını tetikliyor!
Sonraki Yazı Bu biyolojik görüntüler, elektronları sanata dönüştürüyor!

Popüler Yazılarımız

krematoryum fırını

Türkiye’de ölü yakma (kremasyon): Hukuken var, fiilen yok

BilimEtik
23 Kasım 2023
cehalet
Felsefe

“Cehalet mutluluktur” inancı üzerine

Eşitleştiren, özgürleştiren, mutlu kılan, bilgi midir yoksa cehalet mi? Mutlu kılan, cehalet mutluluktur sözünde ifade edildiği gibi, bilgisizlik ve cehalet…

12 Ağustos 2023
deontolojik etik
Felsefe

Deontolojik etik nedir?

Bir deontolog için hırsızlık her zaman kötü olabilir nitekim çalma eyleminin özünde bu eylemi (daima) kötü yapan bir şey vardır.

15 Ağustos 2024
kurt, köpek
Acaba Öyle midir?Zooloji

İddia: “Kurt evcilleşmeyen tek hayvandır!”

Tabii ki bu cümle baştan aşağı yanlıştır. Öncelikle kurt ilk ve en mükemmel evcilleşen hayvandır. İnsanın en yakın dostu köpek…

2 Şubat 2024

ÖNERİLEN YAZILAR

Göç ve mikrobiyom: Sofradan bağırsaklara uzanan sessiz dönüşüm!

Göçmenlerin yeni ülkelerde benimsedikleri beslenme alışkanlıkları, bağırsak mikrobiyomlarını hızla dönüştürüyor.

Biyoloji
5 Ekim 2025

Boy uzatma ameliyatı trendi ve ortaya çıkabilecek komplikasyonlar

Boyunuzun birkaç santimetre daha uzun olması için, bacaklarınızın kırılmasına, kemiklerinizin milim milim ayrılmasına ve aylarca iyileşme süreci geçirmeye razı olur…

Tıp
5 Ekim 2025

Geçmişten günümüze fitoterapi

Günümüzde fitoterapi, yani bitkilerle tedavi, önemini koruyor. Peki tartışılan ne?

Tıp
30 Eylül 2025

Bilim ve sansür

Egemen güçler ve bazen de erkek egemen toplumlar ciddi şekilde bilimsel düşünceye sansür uygulamaktadır.

Bilim Tarihi
30 Eylül 2025
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım İzinleri
  • İletişim
  • Reklam İçin İletişim

Takip Edin: 

GazeteBilim

E-Posta: gazetebilim@gmail.com

Copyright © 2023 GazeteBilim | Tasarım: ClickBrisk

  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk

Removed from reading list

Undo
Welcome Back!

Sign in to your account

Lost your password?