Türlerin Kökeni’ni Almancaya tercüme eden çevirmen, kitapta insanın kökenine dair sarf edilen bir cümleyi bile skandala sebep olur korkusuyla çıkarırken, bu atmosferde Haeckel ilgili konuyu ele almaktan çekinmemiş ve insanın, maymun benzeri atalardan türediği fikrini dile getirmiştir.
Alman doğa bilimci (Potsdam, 1834 – Jena, 1919).
Babasının devlet danışmanı olarak görev yaptığı Potsdam’da doğup büyüyen Ernst Haeckel, başlangıçta tıp alanında eğitim aldıktan sonra, ilerleyen yıllarda zoolojiye ilgi duymuş ve bu alana yoğunlaşmıştır. 1862’de Jena Üniversitesi’ne anatomi profesörü olarak atanmış ve aynı zamanda Jena’daki Zooloji Enstitüsü’nün direktörlüğünü üstlenmiştir. 1865 yılında kendisi için bir zooloji kürsüsü kurulmuştur. 1909 yılında emekli olana kadar bu görevlerini sürdürmüştür. Haeckel’ın bilimsel araştırmalarının temel odağı, başlıca olarak omurgasızlar üzerinedir. Işınlıların (radiolaria) yanı sıra özellikle süngerler ve denizanası gibi deniz canlılarını incelemiştir. Kariyeri boyunca, deniz canlılarının özellikle “daha alt” olarak sınıflandırılan yaklaşık dört bin yeni türünü tanımlamıştır.
19 Eylül 1863’te Stettin’de gerçekleşen doğal bilimciler kongresinde Ernst Haeckel’ın henüz Jena Üniversitesi’nde genç bir profesör olarak gerçekleştirdiği konuşma, dikkat çekici bir tartışma başlatmıştır. Herkes Haeckel’ın uzmanlık alanıyla ilgili, ışınlılar ve su protozoonları üzerine konuşmasını beklerken, o, oldukça tartışmalı bir konu olan Darwinizm’i ele almıştır. Darwin’in Türlerin Kökeni adlı eseri henüz Almanca’ya çevrilmiş ve muhafazakar zihinleri şaşırtmışken, Haeckel’ı heyecanlandırmış ve kendisini Evrim Kuramının en ateşli savunucularından biri haline getirmiştir. Türlerin Kökeni’ni Almancaya tercüme eden çevirmen, kitapta insanın kökenine dair sarf edilen bir cümleyi bile skandala sebep olur korkusuyla çıkarırken, bu atmosferde Haeckel ilgili konuyu ele almaktan çekinmemiş ve insanın, maymun benzeri atalardan türediği fikrini dile getirmiştir. Bu konuşma büyük bir tartışmaya yol açmış ve diğer tartışmaları da tetiklemiştir.
1866 yılında yayımlanan Genel Morfoloji adlı eserinde, Ernst Haeckel, Fritz Müller’in teorisini yeniden ele alarak genişletmiş, bir canlının embriyonik gelişiminin, o canlının türünün evrimsel gelişimini yansıttığı düşüncesini öne sürmüştür. Günümüzde Haeckel’ın “temel biyogenetik yasası”nın yanlış olduğu bilinse de bu hipotez, karşılaştırmalı embriyolojinin gelişiminin ve önemli keşiflerin önünü açmıştır. Ayrıca Haeckel, organizmaların bir soy ağacını oluşturmuş, buna göre, yaşamı meydana getiren ilk tohum kendiliğinden oluşum yoluyla ortaya çıkmıştır. Bu süreçte, Karbonifer Dönemi’ndeki amfibilerden, tekdeliklilerden (monotremata), keselilerden (marsupialia), önmaymunlardan (prosimians) maymunlara, henüz dil yeteneği olmayan “maymun-insan”a ve nihayetinde konuşma yetisine sahip insanın ortaya çıkışına kadar ilerlemiştir.
Temel biyogenetik yasası gibi Haeckel’ın soy ağacı da XX. yüzyılın bilimsel ilerlemeleri karşısında tutunamamıştır. Alman doğa bilimcinin bazı eserleri -Doğa Yasalarına Göre Organizmaların Yaratılış Tarihi, Antropojenez ya da İnsan Evriminin Tarihi ve hepsinden önemlisi Evrenin Bilmecesi- o dönemde geniş bir okuyucu kitlesi tarafından ilgiyle karşılanmış, nitekim yaşamın tarihini destansı tarzda yeniden anlatma biçimi halk tarafından taktir görmesini sağlamıştır. Ancak bilim camiasındaki meslektaşları Haeckel’a karşı genellikle daha çekingen hatta kimi zaman açıkça karşı durmuşlardır. Olgularla yeterince desteklenmeyen hipotezlerden yola çıkarak varsayımlarda bulunduğu için eleştirilen Ernst Haeckel, XIX. yüzyılın sonlarında giderek daha fazla felsefeye yönelmiştir. Organik ve inorganik doğanın, ruhun ve maddenin temel birliğini (monist doktrin) savunmuştur. Haeckel’a göre, örneğin psikoloji fizyolojinin bir dalıdır ve her hücre “psişik” özelliklere sahiptir.
Kaynak: https://www.larousse.fr/encyclopedie/personnage/Ernst_Haeckel/122922 (son erişim tarihi: 10.06.2024).