Merhaba Paleontoloji Severler,
GazeteBilim olarak başlattığımız “Bülten Haberleri” adı altında üreteceğimiz bilim içeriklerinden biri olan Paleontoloji Bülteninin yeni yazısındasınız. Bugün, Paleontolojik keşifler ve olaylara bakacağız. GazeteBilim tarafından yapılacak olan diğer bülten içeriklerine de bakmayı unutmayınız, bilimle kalınız.
Emre Çevik
1986’DAN GELEN DİNOZOR!
Paleontologlar; 1986 yılında Güney Çin’de bulunan eklemli ve parçalı bir iskeletten, yeni bir ankilozor cinsi ve türü tanımlandı. Yeni keşfedilen tür, Ankylosauridae adı verilen zırhlı dinozor ailesinin ilk üyelerinden biri olmasından dolayı son derece önemli bir keşif olmasıyla dikkatleri üzerine çekti. Keşfedilen yeni canlıya, Huaxiazhoulong shouwen adı verildi.
Canlının içinde bulunduğu grup olan Ankylosaruia hakkında Yunnan Üniversitesi paleontoloğu Ziheng Zhu ve meslektaşları makalelerinde, “Ankylosauria grubu, dört ayağıyla hareket eden ve vücudu kemik plakalardan oluşmuş ve ağır zırhlı bir kafatası ile karakterize edilen, otçul dinozorların çeşitli bir kladıdır” ifadelerini kullandı.

Canlının bulunduğu gruba atıfta bulunmaya devam eden Ziheng Zhu, “Ankilozorlar Orta Jura döneminden Geç Kretase döneminin sonuna kadar yaşadılar. Ankylosauria’nın bir alt grubu olarak, ankylosaurid dinozorlar şu anda yalnızca Asya ve Kuzey Amerika’da bulunmaktadır. Asya’da, çoğunlukla Moğolistan ve Kuzey Çin’de bulunuyor.” sözlerini kullandı.
Bilim insanları makalesinde canlı hakkında, “Huaxiazhoulong shouwen , Çin’in Jiangxi eyaletinde keşfedilen ikinci ankylosaurid türüdür. Ayrıca filogenetik analizler Huaxiazhoulong shouwen’in Ankylosauridae familyasının bazal bir üyesi olduğunu gösteriyor. Ayrıca, Huaxiazhoulong shouwen’in bulunması, Çin’in Geç Kretase dönemine çeşitlilik katıyor ve Doğu Asya’daki ankilozor dinozorlarının evrimini açıklamaya yardımcı oluyor.” şeklindeki açıklamalarıyla cümlelerini bitiriyorlar.
YENi FOSİL ÇİN’DEN GELİYOR!
Paleontologlar, Çin’in İç Moğolistan bölgesinde bulunan iki örnekten, erken ayrışmış Oviraptorosaurian dinozorunun yeni bir cinsi ve türü tanımladılar. Bu keşif, Gobi Çölü yakınlarında Erken Kretase’ye (110 milyon yıl önce) ait ilk oviraptorosauria kaydını sunmasıyla beraber erken dönemde farklılaşan oviraptorosauriaların biyolojisi ve ekolojisi hakkında ek bilgiler sağlamasıyla son derece önemli bir izlenim bırakıyor.
Bu canlıya, Yuanyanglong bainian adı verilirken daha önce bilinen tüm oviraptorosaurialardan onu ayıran benzersiz bir morfolojik özellik kombinasyonu sergilemesiyle paleontologların hemen dikkatini çekti.

Paleontologlar; bu benzersiz özellik hakkında ” Yuanyanglong bainian, kısa ve derin kafatasının yanı sıra çeşitli pelvis (leğen) özelliklerine (örneğin iskiyumun –oturma kemiği- ortasına yerleştirilmiş üçgen obturatör çıkıntısı ve uzun pubis -kasık kemiği-) dayanarak bir oviraptorosauria olarak tanımlanabilir. Ancak oviraptorosaurialar arasında Yuanyanglong bainian, daha önce bilinen kladlarda bulunmayan özelliklerin benzersiz bir kombinasyonunu gösteriyor.” Ifadelerini kullandılar.
Ayrıca araştırmacılar canlı hakkında, “Bu yeni tür, morfolojik olarak en erken ayrışan ve geç ayrışan oviraptorosaurialar arasında bir ara türdür ve filogenetik analizimiz, bunun Avimimidae ve Caenagathoidea tarafından oluşturulan kladın kardeş taksonu olduğunu destekliyor” ifadeleriyle önemli bilgiler verdiler.
Erken ve geç ayrışanlar hakkında da bilgi veren araştırmacılar, “Caudipteryx’e benzer korunmuş gastrolitler (mide taşları), yeni türümüzde bir mide değirmeni işlevi olduğunu gösteriyor ve ön gözlemlerimiz, erken ve geç ayrışan oviraptorosaurların sindirim modunda olası tutarsızlıklar olduğunu gösteriyor.” ifadeleriyle sözlerini tamamladılar.
İNGİLİZLERİN 180 MİLYON YILLIK HAMAMBÖCEĞİ!
Paleontologlar , Birleşik Krallık’ın Gloucestershire Bölgesinde, izole bir kanat örneğine dayanarak, Jura hamamböceğinin yeni bir cinsini ve türünü tanımladılar. Paleontologlar canlıya Alderblattina simmsi adını verdiler..
Buluşa geçmeden önce Hamamböcekleri hakkında bilgi vermek gerekirse,
Öncelikle detritivorlar (ayrıştırıcılar) olarak bilinen hamamböcekleri, organik maddelerin ayrıştırılması yoluyla ekosistemlerdeki besin döngüsünde önemli bir rol oynar ve kuşlar, kertenkeleler ayrıca diğer memeliler de dahil olmak üzere birçok yırtıcı hayvan için kritik bir besin kaynağı olmasından dolayı ekosistem adına son derece önemlidir. Filogenetik olarak ise Dictyoptera (Peygamberdeveleri, Hamamböcekleri ve Termitleri içerir) üst takımının bir parçası olan hamamböcekleri, Başkurt (Bashkirian) Çağ’ında (Karbonifer Dönemi) ortaya çıkmış ve Karbonifer’in Moskova Çağı’nın son kısmı ile Kasimov Çağı’nın sondan bir önceki döneminde hızla çeşitlenmiştirler. Erken ve Orta Permiyen dönemindeyse daha fazla çeşitlenme meydana gelmesine rağmen Permiyen sonunda meydana gelen kitlesel yok oluştan sonra hamamböceklerinin sayısı keskin bir şekilde azalmıştır fakat Triyas döneminde tekrar çoğalmışlardır.

Yeni tanımlanan hamamböceği türü ise; yaklaşık 180 milyon yıl önce, Erken Jura döneminin Toarsiyen Dönemi’nde yaşamıştır. Ayrıca canlının nispeten küçük bir boyutu ve belirgin kanat rengi olduğundan dolayı bu özelliğinden kaynaklı Toarsiyen’den itibaren kanat renk desenlerine açıkça sahip olan ikinci hamamböceği türü olarak kayıtlara geçti.
Bu belirgin kanat rengi hakkında açıklamada bulunan paleontologlar, “Böceklerdeki, kanatları da dahil olmak üzere, renk desenlerinin öncelikle fizyolojik bir adaptasyon olduğu ve/veya yırtıcı hayvanlara karşı korunmak veya cinsel sinyaller vermek için kullanıldığı yorumlanıyor” ifadelerini kullandılar.
Günümüzde ise bunun örneğini gördüğümüzü söyleyerek sözlerine devam eden araştırmacılar “Günümüzde hamamböceği türleri, iletişim, yırtıcı hayvanlara karşı koruma, cinsel sinyalleme ve kütikül sklerotizasyonu (kütikula üretimi) gibi işlevleri olan çok çeşitli renk desenleri sergiliyor.” şeklinde tamamladılar.
Böceklerdeki, kanatları da dahil olmak üzere, renk desenlerinin öncelikle fizyolojik bir adaptasyon olduğu ve/veya yırtıcı hayvanlara karşı korunmak veya cinsel sinyaller vermek için kullanıldığı yorumlanıyor.
Bu renklenmenin sebebi olarak, Araştırmacılar, ” Toarsiyen Okyanus Anoksik Olayı ile ilişkili aşırı çevre koşullarının kaynaklar için rekabeti ve/veya yırtıcılarda evrimsel değişiklikleri yönlendirdiğini ve bunun da bu dönemde iki böcek takımında aposematik renklenmenin gelişmesine yol açtığını varsayıyoruz ” dediler.
Yazarlar Alderblattina simmsi’yi hamamböceği ailesi olan Rhipidoblattinidae’ye eklediler. Ve canlı hakkında “Alderblattina simmsi, ön kanatta bulunan iki belirgin küresel olmayan leke ve kanat ucundaki renklenme nedeniyle diğer tüm Jura hamamböceklerinden önemli ölçüde farklıdır” sözleriyle canlının farkını vurguladılar. Ve bu şekilde de sözlerine son noktayı koydular.
Kaynakça
Ziheng Zhu et al. A new ankylosaurid dinosaur from the Upper Cretaceous of Jiangxi Province, southern China. Historical Biology, published online November 8, 2024; doi: 10.1080/08912963.2024.2417208
Mingze Hao et al. A new oviraptorosaur from the Lower Cretaceous Miaogou Formation of western Inner Mongolia, China. Cretaceous Research, published online October 24, 2024; doi: 10.1016/j.cretres.2024.106023
Emily J. Swaby et al. 2024. A new cockroach (Blattodea, Rhipidoblattinidae) from the Toarcian (Lower Jurassic) of Alderton Hill, Gloucestershire, UK, and the earliest likely occurrence of aposematic colouration in cockroaches. Papers in Palaeontology 10 (5): e1598; doi: 10.1002/spp2.1598