Merhaba Paleontoloji Severler,
GazeteBilim olarak başlattığımız “Bülten Haberleri” adı altında üreteceğimiz bilim içeriklerinden biri olan Paleontoloji Bülteninin yeni yazısındasınız. Ben Emre Çevik, Hacettepe Üniversitesi/Biyoloji Bölümü öğrencisiyim. Bugün, Paleontolojik keşifler ve olaylara bakacağız. GazeteBilim tarafından yapılacak olan diğer bülten içeriklerine de bakmayı unutmayınız, bilimle kalınız.
Emre Çevik
Almanya’nın yeni fosili
Archaeopteryx, yaklaşık 150 milyon yıl önce Jura döneminde yaşamış tüylü, kuş benzeri bir dinozor cinsidir. Bu cinsin şu anda üç türü ve ondan fazla örneği bilinmekle beraber keşfedilen tüm örneklerin hepsi Almanya’nın Bavyera eyaletinden gelmektedir. Bilinen ilk kuş olarak kabul edilen Archaeopteryx, dişler ve uzun kemikli kuyruk gibi ilkel özelliklere sahipti.

Fribourg Üniversitesi ve Rostock Üniversitesi’nde paleontolog olan Dr. Christian Foth ve meslektaşları canlı hakkında, “Archaeopteryx , genel olarak evrim teorisi ve özel olarak kuşların kökeni hakkındaki tartışmalarda önemli bir rol oynamıştır. Bu takson şu ana kadar sadece Almanya’nın Bavyera eyaletinden biliniyor ve şu anda bu cinse ait olduğu belirtilen on bir örnekten dokuzuncusu çıkarıldı. Cins içindeki morfolojik farklılıklar (örneğin diş yapısı ve uzuv oranları) Archaeopteryx’in evrimsel değişimlere uğradığını ve bu süre zarfında farklı türlere ayrılmış olabileceğini düşündürmektedir.”
Archaeopteryx , genel olarak evrim teorisi ve özel olarak kuşların kökeni hakkındaki tartışmalarda önemli bir rol oynamıştır.
Dr. Christian Foth
Dinozorların yok olmalarının sebebi atalarımız olabilir mi?
Bitki yiyen sauropod dinozorlar tam bir ekosistem mühendisleriydi; ağaçları devirerek ve yüksek miktarda bitki örtüsü yiyerek çevrelerini kökten değiştiriyorlardı. Yaklaşık 66 milyon yıl önce Kretase sonu kitlesel yok oluşunun ardından ormanlar daha sık büyüdü ve Güneş’in yer katmanına ulaşmasını engelledi. Bu da nesiller sonra büyük tohumların ve meyvelerin büyümesine yol açtı; zamanla bu meyveler, primat atalarımız da dâhil olmak üzere birçok hayvan türü için birincil besin kaynağı haline geldi. Northern Arizona Üniversitesi bilim insanlarının önderlik ettiği yeni araştırma, bu teoriyi destekleyen mekanik kanıtlar sağlıyor.
Bitki yiyen sauropod dinozorlar tam bir ekosistem mühendisleriydi.
Konu hakkında Northern Arizona Üniversitesi’nden Profesör Christopher Doughty, “İlk bakışta, dinozorların neslinin tükenmesiyle oluşan koyu renkli orman alt tabakası önemsiz görünebilir; ancak meyve yiyen primat atalarımızın evrimine doğrudan yol açmış olabilir.” şeklinde çarpıcı bir ifade bulundu.
66 milyon yıldan fazla bir süre önce, dünyada hâlâ büyük hantal dinozorlar varken, bitkilerin ortalama tohum boyutu küçüktü ve meyveler nadirdi. Soylarının tükenmesinden sonra, tohumlar ve meyveler boyut olarak katlanarak arttı. Araştırmacılar bunun, yoğun ormanlarda ışık için rekabetin ağaçların komşularından daha uzun ve daha hızlı büyümesini teşvik etmesi ve daha büyük tohumlardan yetiştirilen ağaçların bu rekabette bir adım önde olmasından kaynaklandığını ileri sürdüler.

Konu hakkında Profesör Doughty ve meslektaşları, sordukları soruyu çözmek için dinozorların yok oluşunun ardından ormanların alt katmanının daha koyulaşmasına yanıt olarak tohum ve meyve boyutunun arttığını gösteren bir model oluşturdular. Bu model, son 65 milyon yıldaki gerçek tohum boyutu eğilimleriyle uyuşuyordu. Büyük hayvanların orman yapısını nasıl etkilediği, tohumların nasıl fidelere ve genç ağaçlara dönüştüğü ve hayvan boyutunun zamanla nasıl değiştiği konusunda yakın zamanda kazanılan anlayışı da dâhil ettiler. Model, zaman içinde tohum ve hayvan boyutunda gözlemlenen eğilimleri yakından yansıttı. Ancak daha sonra modeli çalıştırmaya devam ettiklerinde ortaya çıkan sonuç sürpriz oldu.
Veriler, fosil kayıtlarındaki gizemli bir olguya işaret ediyordu: Yaklaşık 35 milyon yıl önce tohumlar yön değiştirerek küçülmeye başladı, çünkü kara hayvanları bir kez daha ormanlar üzerinde dinozorların yaptığına benzer bir etki yaratabilecek kadar büyümüştü; ancak orantısal olarak daha küçüktüler.
Araştırmacılar bunun, yoğun ormanlarda ışık için rekabetin ağaçların komşularından daha uzun ve daha hızlı büyümesini teşvik etmesi ve daha büyük tohumlardan yetiştirilen ağaçların bu rekabette bir adım önde olmasından kaynaklandığını ileri sürdüler.
Bu verilere dayanarak konuşan Profesör Doughty, “Modelimiz, bu hayvanların ormanı yeterince açacağını, alt katmana yeterli ışığın girmeye başlayacağını ve daha büyük tohumların artık daha küçük tohumlara üstün gelemeyeceğini öngördü. Tohum büyüklüğünün artması yönündeki evrimsel baskı azalmaya başladı. Böylece, iklim değişikliği gibi dış etkenlere başvurmadan tohum büyüklüğündeki eğilimleri zaman içinde açıklayabildik.” ifadelerini kullandı.
Sırtlan gibi memelilerin 30 milyon yıl önceki yuvası: Afrika
Kahire Amerikan Üniversitesi ve bazı paleontologlar, Mısır’daki Oligosen katmanlarında hyaenodont olan Bastetodon syrtos’un neredeyse eksiksiz bir kafatasını bulduklarını söylediler.
Fayum, Afrika’nın en önemli fosil alanlarından biri. Onlar olmadan, Afrika ekosistemlerinin kökenleri ve filler, primatlar ve hyaenodontlar gibi Afrika memelilerinin evrimi hakkında çok az şey biliyor olurduk.
Dr. Matt Borths
Bastetodon syrtos, günümüzden yaklaşık 30 milyon yıl önce Mısır’ın Fayum bölgesindeki yemyeşil ormanlarda yaşamıştı. Pterodon syrtos olarak da bilinen bu antik türün keskin dişleri ve güçlü çene kasları vardı; bu da kuvvetli bir ısırığa işaret ediyordu. Aşırı etçil bir diyete sahipti; muhtemelen primatları, ilk su aygırlarını, ilk filleri ve kaya farelerini avlıyordu.
Konu hakkında konuşan Mansoura Üniversitesi ve Kahire Amerikan Üniversitesi’nde paleontolog olan Dr. Shorouq Al-Ashqar ve meslektaşları, “Bastetodon syrtos, hyaenodonts adı verilen soyu tükenmiş bir etçil memeliler grubundaki bir türe aittir. Hyaenodontlar, kediler, köpekler ve sırtlanlar gibi günümüz etoburlarından çok daha önce evrimleşmiştir.” ifadelerini kullandı.

Başka bir açıklama ise Duke Üniversitesi Doğa Tarihi Müzesi’nde, Duke Lemur Merkezi’nin fosil küratörü olan Dr. Matt Borths’tan geldi. Borths, “Fayum, Afrika’nın en önemli fosil alanlarından biri. Onlar olmadan, Afrika ekosistemlerinin kökenleri ve filler, primatlar ve hyaenodontlar gibi Afrika memelilerinin evrimi hakkında çok az şey biliyor olurduk.” şeklinde önemli ifadelerde bulundu ve açıklamalarını tamamladı.
Kaynakça
C. Foth et al. 2025. A new Archaeopteryx from the lower Tithonian Mörnsheim Formation at Mühlheim (Late Jurassic). Fossil Record 28 (1): 17-43; doi: 10.3897/fr.28.131671.
Christopher E. Doughty et al. 2025. Ecosystem engineers alter the evolution of seed size by impacting fertility and the understory light environment. Palaeontology 68 (1): e70002; doi: 10.1111/pala.70002.
Shorouq F. Al-Ashqar et al. Cranial anatomy of the hypercarnivore Bastetodon syrtos gen. nov.
(Hyaenodonta, Hyainailourinae) and a reevaluation of Pterodon in Africa. Journal of Vertebrate Paleontology, published online February 16, 2025; doi: 10.1080/02724634.2024.2442472.