GazeteBilim
Destek Ol
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Astronomi Dersleri
    • Davranış Nörolojisi Dersleri
    • Eğitimciler İçin Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı Dersleri
    • Epigenetik Dersleri
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Kapitalizmin Tarihsel Gelişimi ve İktisadi Düşünce Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörohukuk
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Öğrenilmiş Çaresizlik
    • Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
    • Zihin Dersleri
  • Biz Kimiz
  • İletişim
Okuyorsun: Ders kitapları ve bilimsel bilgi aktarımı
Paylaş
Aa
GazeteBilimGazeteBilim
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Astronomi Dersleri
    • Davranış Nörolojisi Dersleri
    • Eğitimciler İçin Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı Dersleri
    • Epigenetik Dersleri
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Kapitalizmin Tarihsel Gelişimi ve İktisadi Düşünce Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörohukuk
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Öğrenilmiş Çaresizlik
    • Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
    • Zihin Dersleri
  • Biz Kimiz
  • İletişim
  • Destek Ol
Bizi Takip Edin
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
Copyright © 2023 Gazete Bilim - Bütün Hakları Saklıdır
GazeteBilim > Blog > Felsefe > Bilim Felsefesi > Ders kitapları ve bilimsel bilgi aktarımı
Bilim Felsefesi

Ders kitapları ve bilimsel bilgi aktarımı

Yazar: Remzi Demir Yayın Tarihi: 11 Aralık 2024 5 Dakikalık Okuma
Paylaş
Ders kitaplarının amacı çağdaş bilimsel dilin söz dağarcığı ile söz dizimini iletmek, aktarmaktır.
Ders kitaplarının amacı çağdaş bilimsel dilin söz dağarcığı ile söz dizimini iletmek, aktarmaktır.

Thomas S. Kuhn (1922-1996), Bilimsel Devrimlerin Yapısı (1962) adlı çığır açıcı yapıtının “Devrimlerin Görünmezliği” başlığını taşıyan On Birinci Bölüm’ünde bilimsel bilgiyi yayan metinlerin doğası halkında şu hükmü vermişti:

“Sözünü ettiğim yetkinin kaynağı olarak aklımdan geçirdiğim öğelerin başında bilimsel ders kitapları ile bunları örnek alan, gerek felsefî gerek popüler yapıtlar gelmektedir. (Bizzat araştırma yapmanın dışında bilim hakkında önemli ölçüde bilgi verebilecek başka tür kaynaklar son zamanlara kadar yoktu.) Bu kategorilerin üçü de bir ortak özelliği paylaşıyor. Ele aldıkları sorunların, verilerin ve kuramların bütünü evvelce geliştirilmiş ve çoğunlukla da yazıldıkları zamanki bilim topluluğunun bağlı olduğu paradigmalarla bütünleşmiş durumdadır. Ders kitaplarının amacı da zaten çağdaş bilimsel dilin söz dağarcığı ile söz dizimini iletmek, aktarmaktır. Bilimi halka mal etmeye çalışan eserler ise, aynı uygulamaları günlük dile daha yakın bir tarzda betimleme çabalarıdır.

Bilim tarihi ve felsefesi ile ilgili metinler, farklı bir işleve daha sahiptir; bunlar, bir taraftan güncel bilginin doğuş serüvenini aydınlatarak ve diğer taraftan bilimsel bilginin üretimini sağlayan yöntem ve teknikleri sorgulayarak bilimin doğası konusunda sağlam bir fikir edinmemizi sağlar.

Bilim felsefesine gelince, özellikle İngilizce konuşulan ülkelerde anlaşıldığı şekliyle bu uğraşta aynı tamamlanmış bilimsel bilgi bütününün mantıksal yapısı incelenir. Daha kapsamlı bir yaklaşım, elbette bu üç değişik tarzın arasındaki oldukça gerçek ayrımları tartışmak zorundadır, fakat bizi burada daha çok ilgilendiren aralarındaki benzerliklerdir. Her üçü de geçmiş devrimlerin kalıcı sonuçlarını kaydetmek yoluyla, kendi zamanlarında geçerli olan olağan-bilimsel geleneğin temellerini açığa çıkarır. Bu işlevi görmek için bu temellerin başlangıçta nasıl atıldığı ve sonra ilgili meslek dalında nasıl benimsendiği konusunda doğru bilgileri sağlamak zorunda değillerdir. Hatta, en azından ders kitaplarının durumunda, temel sorunlarında sistematik şekilde yanıltıcı olmalarının kendine göre geçerli nedenleri vardır.”

Kuhn, bilimsel gelişmeyi doğrusal bir süreç olarak değil, paradigma değişimleri aracılığıyla gerçekleşen bir ilerleme olarak görmüştür.

Şu halde bilimsel bilgiyi ileten metinler kabaca beş grupta toplanabilir:

  1. Özgün kitaplar ve makaleler
  2. Ders kitapları
  3. Popüler kitaplar ve makaleler
  4. Bilim tarihleri ve felsefeleri
  5. Diğerleri [Yazılı ve Görsel Medya]

Bunlar arasında bilimin gelişmesini sağlayan metinler [Kuhn’a göre “devrimci metinler”], hiç şüphe yoktur ki özgün kitaplar ve makalelerdir. Diğer gruplardaki metinlerin işlevi ise esasen bu özgün metinlerle duyurulmuş ve epistemik cemaatin çoğunluğu tarafından onaylanmış bilgiyi toplumun muhtelif katmanlarına yaymak ve duyurmaktır.
Ancak bilim tarihi ve felsefesi ile ilgili metinler, farklı bir işleve daha sahiptir; bunlar, bir taraftan güncel bilginin doğuş serüvenini aydınlatarak ve diğer taraftan bilimsel bilginin üretimini sağlayan yöntem ve teknikleri sorgulayarak bilimin doğası konusunda sağlam bir fikir edinmemizi sağlar. Bu nedenle, bilimsel etkinliğin anlaşılması ve kavranması söz konusu olduğunda, muhtemelen ders kitapları ile popüler yayınlardan çok daha önemli bir vazife görürler.
Şimdi, bu serimlemenin ışığı altında şu soruyu sormak gerekecektir:

Bilimsel Bilgi’nin uluslararası aktarımında hangi metinler esas alınmalıdır?

İki asra yaklaşan “Osmanlı Deneyimi” bize göstermiştir ki Batı Bilimi’ni teşkil eden özgün kitaplar ve makalelerin yerine, ders kitapları ve popüler yayınların çevrilmesi iki temel sakınca yaratmıştır:

  1. Özgün bilginin kendi koşulları ve bağlamları içinde idrak edilmesini engellemiştir.
  2. Bilimsel Bilgi’nin yanılmazlığı ve kesinliği gibi bir inancın doğmasına zemin hazırlamıştır.
Kuhn’un paradigmalar ve bilimsel devrimler kavramı, yalnızca bilim felsefesi için değil; sosyal bilimler, kültürel çalışmalar ve diğer disiplinler için de etkili bir çerçeve sunmuştur.

Özgün metinler, malum olduğu üzere, çoğu kere eksikler ve yanlışlar içerir; çünkü büyük değişikliklerin gerçekleştiği anlarda Yeni Paradigma’nın kusursuz bir biçimde kurgulanması hemen neredeyse olanaksızdır; ancak bir defa kurgulandığında ve kendisini destekleyecek epistemik cemaati oluşturduğunda işler tamamen değişir; yapılacak yeni gözlemler ve deneyler ile Yeni Paradigma, imkânlar dâhilinde kusursuzlaştırılır ve mükemmelleştirilir.

Yeni Paradigma’nın kusursuz bir biçimde kurgulanması hemen neredeyse olanaksızdır; ancak bir defa kurgulandığında ve kendisini destekleyecek epistemik cemaati oluşturduğunda işler tamamen değişir.

Böylece Yeni Paradigma’yı kuran metinler ile duyuran metinler arasındaki fasılada [ki bu fasıla bazen çok uzun olabilir], küçümsenmeyecek değişimler yaşanır ve hatta bazı durumlarda yeni bir paradigma geçişi daha gerçekleşebilir; bu nedenle [XVIII. ve XIX. asırlarda Türkiye’de olduğu gibi sadece] ders kitapları veya popüler yayınlar çevrildiğinde, esasen nisbî olarak yerleşmiş ve eskimiş bilgiler aktarılmış olur.
Bu durum yanlış bir bilim imgesinin doğmasına yol açar; İşte Avrupa Epistemesi’ne yönelen Osmanlılar’ın başına gelen de tam olarak budur.

Acaba bu gelenek bugün de geçerli midir?

Etiketler: bilim felsefesi, bilimsel bilgi, ders kitapları, kuhn, paradigma
Remzi Demir 11 Aralık 2024
Bu Yazıyı Paylaş
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp E-Posta Linki Kopyala Yazdır
Yazar: Remzi Demir
Prof. Dr., Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Bilim Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı
Önceki Yazı Doğada bol miktarda bulunması (örneğin kumun ana bileşeni silikondur) ve kararlı bileşikler oluşturabilmesi, silisyumun hayat için potansiyel bir temel olabileceği fikrini doğurur. Silisyum temelli bir hayat mümkün mü?
Sonraki Yazı Felsefenin gerçekleşmesi, tüm insanlara kendi bireysel mesellerinde ve toplumu ve dünyayı ilgilendiren genel mesellerde ‘filozofun gözü’ ile bakma yeteneği kazandıracaktır. Felsefenin kurucu bir kavramı olarak barış

Popüler Yazılarımız

krematoryum fırını

Türkiye’de ölü yakma (kremasyon): Hukuken var, fiilen yok

BilimEtik
23 Kasım 2023
cehalet
Felsefe

“Cehalet mutluluktur” inancı üzerine

Eşitleştiren, özgürleştiren, mutlu kılan, bilgi midir yoksa cehalet mi? Mutlu kılan, cehalet mutluluktur sözünde ifade edildiği gibi, bilgisizlik ve cehalet…

12 Ağustos 2023
deontolojik etik
Felsefe

Deontolojik etik nedir?

Bir deontolog için hırsızlık her zaman kötü olabilir nitekim çalma eyleminin özünde bu eylemi (daima) kötü yapan bir şey vardır.

15 Ağustos 2024
kurt, köpek
Acaba Öyle midir?Zooloji

İddia: “Kurt evcilleşmeyen tek hayvandır!”

Tabii ki bu cümle baştan aşağı yanlıştır. Öncelikle kurt ilk ve en mükemmel evcilleşen hayvandır. İnsanın en yakın dostu köpek…

2 Şubat 2024

ÖNERİLEN YAZILAR

Simya, maden ve deney: Kimya felsefesi

Kimya felsefesi, kimyayı sadece bir bilimsel disiplin olarak değil, aynı zamanda insanlık ve doğa arasındaki ilişkiyi derinlemesine anlamaya yönelik felsefi…

Felsefe
1 Kasım 2024

Hücre bir fabrika gibi mi çalışır?

Bilim felsefecileri değerlerin bilim insanlarının sordukları sorulara, kurdukları hipotezlere ve sonuçları yorumlama biçimlerine rehberlik edebileceğine işaret etmişlerdir.

Bilim FelsefesiBiyoloji
17 Temmuz 2024

Muhafız olarak bilim insanı

“Bize çok ciddi bir sorunumuz olduğunu söylüyorsunuz ama sesiniz hiç endişeli gelmiyor. Hatta sesiniz üzgün bile gelmiyor!”

Bilim Felsefesi
25 Haziran 2024

Türkiye’de bilim karşıtlığının yükselişi (12 Eylül 1980 sonrası gelişmelere genel bir bakış)

1923-1938 yılları arasında egemen olan “yönetim anlayışı”, akıl ve bilim üzerine inşa edilmişti. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki süreçte, Batı Bloku…

Bilim TarihiCumhuriyet 100 Yaşında
29 Ekim 2023
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım İzinleri
  • İletişim
  • Reklam İçin İletişim

Takip Edin: 

GazeteBilim

E-Posta: gazetebilim@gmail.com

Copyright © 2023 GazeteBilim | Tasarım: ClickBrisk

  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk

Removed from reading list

Undo
Welcome Back!

Sign in to your account

Lost your password?