Darwin’in Türlerin Kökeni’ni yazdığı Down House’u restore edenler, bilim insanının Rönesans sanatına olan tutkusunu keşfetti. Darwin’in koleksiyonu, Tanrı’yı, doğayı ve kendisini nasıl gördüğüne ışık tutuyor.
Yazar: Jonathan Jones
Çeviren: Batuhan Akgündüz
Charles Darwin Türlerin Kökeni’ni yazarken Leonardo da Vinci Darwin’in omzunun üzerinden bakıyordu. Darwin de her şeyi değiştirecek o fikri oluşturmasını sağlayan; kuş kemikleri, midyeler ve HMS Beagle ile çıktığı dünya seyahatinin notlarından oluşan koleksiyonları arasında çalışmak için çalışma odasına girdiğinde her gün Leonardo’yu görüyordu.
Bugün Leonardo’nun portresi Darwin’in çalışmasının gölgesi altında kaldı ve kolayca gözden kaçtı. Ancak yine de bu sanat eserleri, sanatın Darwin’in düşünce tarzına etkisi bakımından şaşırtıcı ipuçları taşımaktadır.
Charles Darwin’in sanata olan düşkünlüğü, evrimi keşfeden adam hakkında en az bilinen şeylerden biridir. Darwin’in ailesini büyüttüğü ve fikirlerini ürettiği Kent’teki kır evi Down House’un küratörlüğünü yapan English Heritage’dan Sarah Moulden “Kimse bu konuda bir şey yazmadı” diyor. Moulden, odaya, Darwin ve eşi Emma’nın burada uyuduğu zamanki görünümünü yeniden kazandırmak istedi. Restorasyon sürecinde, Darwin’in sanat koleksiyonunu yeniden düzenleyerek bu önemli bilim insanının dünyaya nasıl baktığına dair yeni bir bakış açısı ortaya çıkardı.
Charles Darwin’in sanata olan düşkünlüğü, evrimi keşfeden adam hakkında en az bilinen şeylerden biridir.
Down House’daki odaların çoğu özellikle de bitkiler ve kuşlar arasındaki var olma mücadelesini incelediği bahçelere bakan odalar ve yatak odası, karanlık ve dağınık Viktoryen dönem odaları klişesinin tam tersi olarak aydınlık ve güneşlidir. Duvarlardaki sanat eserleri de Viktoryen döneme ait değildir: Darwin Rönesans sanatının baskılarını toplamıştır. Yatak odasında Rafael’in Parnassus ve Saka kuşu ile Madonna, Titian’ın Meryem’in Göğe Yükselişi ve Sebastiano del Piombo’nun Lazarus’un Dirilişi gibi başyapıtların güzel baskıları asılıdır.

Peki Darwin’in sanat zevki bizlere onun hakkında ne söylüyor? İlk akla gelen, bizim hayal ettiğimiz gibi seralarda dolaşan utangaç, sakallı, taşralı bir beyefendi kadar mütevazı olmadığıdır. Darwin’in yatak odasındaki Rafael tablolarından biri, çalışma odasındaki Leonardo da Vinci otoportresine eşlik etmesi için yapılmış bir başka otoportredir. Moulden, Darwin’in kendini “Leonardo ve Rafael gibi insanlarla özdeşleştirdiğini” düşünüyor. Başka bir deyişle, kendisini bir Rönesans insanı ve belki de bir dahi olarak görüyordu ki elbette öyleydi de.
Moulden, Darwin’in kendini “Leonardo ve Rafael gibi insanlarla özdeşleştirdiğini” düşünüyor.
Darwin’in çalışma odasında, Modern jeolojinin babası Charles Lyell’in ve Botanik Bahçesi adlı şiirinde evrimi öngören büyükbabası Erasmus’un portreleri asılıydı. Diğer büyük bilim insanlarının yanı sıra Leonardo da Vinci’yi de bir bilim kahramanı olarak görmesi Darwin’in şaşırtıcı bir sezgisiydi. Darwin’in sezgilerinin birçoğu 1500’lerin başında Leonardo tarafından zaten fark edilmişti: Leonardo fosil toplamış ve bunların eski yaratıkların izleri olduğunu anlamıştı ve ayrıca homo sapiens’i bir tür maymun olarak tanımlamıştı. Ancak not defterlerindeki bu gözlemler 1880’lere kadar İngilizceye çevrilip yayımlanmadı. Peki Darwin Leonardo’nun sanatçı olduğu kadar bilim insanı olduğunu nereden biliyordu? Vasari’nin, Leonardo’nun sırf onları serbest bırakabilmek için pazarlardan nasıl canlı kuşlar satın aldığını anlatan biyografisinden öğrenmiş olmalı.
Leonardo da Vinci’yi de bir bilim kahramanı olarak görmesi Darwin’in şaşırtıcı bir sezgisiydi.
Darwin’in Leonardo’yu nasıl ilham verici bulduğunu anlamak kolaydır. Her ikisi de doğal dünyanın olağanüstü gözlemcileri, zamanlarının ötesine sıçramış düşünürlerdir. Peki ama Darwin, Rafael ve Sebastiano gibi diğer eski ustaları neden seviyordu?
Darwin -Moulden’in kaynak olarak kullandığı- Cambridge’de geçirdiği döneme ilişkin anılarında bu eserlerin kendisi için anlamını ortaya koyuyor. Edinburgh Üniversitesi’nden oraya taşındıktan sonra kendini bilimsel olduğu kadar kültürel de olan her türlü uğraşın içine attı. Müzikle ilgilendi, böcek topladı ve Avrupa sanatına dair zengin koleksiyonuyla Fitzwilliam Müzesi’ni ziyaret etmeye başladı: “Resimlere ve iyi gravürlere karşı bir zevk duymaya başladım… Yaşlı küratörle tartıştığım bu en iyi tablolara kesinlikle hayranlık duyuyordum” diye ekler.
Genç Darwin, 15 yaşındayken Londra’nın 1824’te kurulan yeni Ulusal Galerisi’ni de ziyaret etti. Yaşlılığında hatırladığı üzere, galerideki resimlerin birçoğu “bana çok zevk verdi; Sebastiano del Piombo’nunki bende yücelik duygusu uyandırdı.” demişti.

Down House’u ziyaret edenler Darwin’in yatak odasındaki sanat eserlerinin Hıristiyanlıkla ilgisi karşısında şaşırabilirler: Ortaya koyduğu Evrim Kuramı ile teistik dine vurulmuş en büyük darbenin sahibi olan bu adam, Batı sanatının en yüce kutsal imgelerinden bazılarına bakmaktan zevk alıyordu. Emma Darwin inançlı biriydi ve belki de Madonna’nın baskıları Charles’ın Emma’nın dindarlığını kabul ettiğini yansıtıyordu. Yine de Sebastiano del Piombo’yu överken kullandığı en önemli sözcük “yücelik”tir: Ölü bir adamın hayata döndürülüşünü gösteren bu kasvetli resimde gördüğü şey yücelik, huşu ve dehşet duygusudur.
Darwin, bu manzarayı daha derin ve daha karanlık görürdü. Penceresinden dışarı baktığında katliamlar gördü.
Evrimden daha yüce bir şey yoktur. Down House’a gelen ziyaretçiler Darwin’in bahçe yollarını kır sükunetini soluyarak yürürler. Ancak Darwin, bu manzarayı daha derin ve daha karanlık görürdü. Penceresinden dışarı baktığında katliamlar gördü. Türlerin Kökeni’nde, şiddetli bir kış mevsiminde arazisindeki kuş ve küçük memeli popülasyonlarının neredeyse tamamının nasıl yok olduğunu anlatır. Darwin’e göre var olma mücadelesi o kadar aşırıdır ki ne kadar küçük olursa olsun her yararlı adaptasyon, bir türün kendi aldatıcı güzellikteki bahçesinde tanık olduğu Malthusçu kan banyosundan sağ çıkmasına yardımcı olabilir.
Bu gösteriden Sebastiano’nun sanatının ihtişamına bakması mantıklıdır ve belki de, bir insanın sahip olabileceği en cüretkâr fikirleri düşünürken, büyük sanatın ihtişamı ona bir tür teselli veriyordu.
Kaynak
https://www.theguardian.com/artanddesign/2016/jul/01/darwin-charles-art-down-house-leonardo-da-vinci-renaissance (son erişim tarihi: 26.05.2023).