Bebek cildi biyolojik olarak yetişkin cildinden farklıdır: daha ince, daha emicidir ve hâlâ gelişmektedir. Belirli ürünlere maruz kalmak, tahriş veya alerjik reaksiyonlar gibi acil sorunlara yol açabilir ve bazı durumlarda hormon bozukluğu gibi uzun vadeli sağlık riskleri taşıyabilir.
Adam Taylor
Çeviri: Emine Akcaoğlu
Altı aylık bir bebeğe parfüm sürer misiniz? Minik tırnaklarını formaldehit içeren ojeyle boyar mısınız? Yanaklarına bronzlaştırıcı sürer misiniz? Times tarafından yapılan bir araştırma, bebeklerin ve küçük çocukların rutin olarak kokulu spreyler, oje ve hatta siyah kına dahil olmak üzere yetişkin kozmetik ürünlerine maruz kaldığını ortaya koydu. Bunlar zararsız hatta Instagram’da paylaşmaya uygun olsa da bilim daha endişe verici bir tablo çiziyor. Bebek cildi biyolojik olarak yetişkin cildinden farklıdır: daha ince, daha emicidir ve hala gelişmektedir. Belirli ürünlere maruz kalmak, tahriş veya alerjik reaksiyonlar gibi acil sorunlara yol açabilir ve bazı durumlarda hormon bozukluğu gibi uzun vadeli sağlık riskleri taşıyabilir.
Sağlık görevlileri yüzlerce kozmetikte yasaklı madde buldu
Bu yeni bir endişe değil. 2019’da yapılan bir çalışma, ABD’de her iki saatte bir çocuğun kozmetik ürünlere kazara maruz kalması nedeniyle hastaneye kaldırıldığını ortaya koydu. Yenidoğan cildi yetişkin cildiyle aynı sayıda katmana sahip olmasına rağmen, bu katmanlar %30’a kadar daha incedir. Bu ince bariyer, kimyasallar da dahil olmak üzere maddelerin daha derin dokulara ve kan dolaşımına nüfuz etmesini kolaylaştırır. Yenidoğan cildi ayrıca daha yüksek su içeriğine sahiptir ve daha az sebum (cildi koruyan ve nemlendiren doğal yağ) üretir.
Yenidoğan cildi yetişkin cildiyle aynı sayıda katmana sahip olmasına rağmen, bu katmanlar %30’a kadar daha incedir.
Bu durum, özellikle bebekler için formüle edilmemiş kokulara veya kremlere maruz kaldığında su kaybına, kuruluğa ve tahrişe daha yatkın hale getirir. Cildin faydalı mikroplardan oluşan koruyucu tabakası mikrobiyomunun gelişmesi de zaman alır. Üç yaşına kadar bir çocuğun cildi ilk mikrobiyomunu oluşturmayı tamamlar. Bundan önce, cilde uygulanan ürünler bu hassas dengeyi bozabilir. Ergenlik döneminde cildin yapısı ve mikrobiyomu tekrar değişerek ürünlere verdiği tepkiyi değiştirir. Araştırma, bronzlaştırıcılar ve ojelerin küçük çocuklarda kullanıldığını ortaya koydu.
Bu ürünler genellikle formaldehit, toluen ve dibutil fitalat gibi zararlı, hatta kanserojen kimyasallar içerir. Toluen bilinen bir nörotoksindir ve dibutil fitalat, hormon işlevine müdahale edebilen, potansiyel olarak büyüme, gelişme ve doğurganlığı etkileyebilen bir endokrin bozucu maddedir. Her iki madde de bebeklerin daha ince, daha geçirgen cildinden daha kolay geçebilir.Mobilya veya hava kirliliği gibi düşük seviyeli formaldehit maruziyeti bile çocuklarda daha yüksek alt solunum yolu enfeksiyonu oranlarıyla (yani akciğerleri, hava yollarını ve nefes borusunu etkileyen enfeksiyonlar) ilişkilendirilmiştir.

Tahriş edici içerikler
ABD’de her üç yetişkinden biri kokulu ürünlere maruz kaldıktan sonra cilt veya solunum semptomları yaşar. Yetişkinler tepki veriyorsa, gelişmekte olan bağışıklık sistemine sahip yenidoğanların ve çocukların daha da büyük risk altında olması şaşırtıcı değildir. Parfümler genellikle cildi kurutan, kızarıklığa, kaşıntıya ve rahatsızlığa yol açan alkol ve uçucu bileşikler içerir. Bazı cilt bakım bileşenleri de hormonları etkileme, alerjileri tetikleme veya uzun vadeli sağlık endişeleri oluşturma potansiyelleri açısından incelenmiştir:
- Alkilfenoller deterjanlarda ve kozmetiklerde kullanılır, hormon aktivitesini bozabilir.
- Antimikrobiyaller (triklosan gibi) tiroid hormonlarına müdahale edebilir ve antibiyotik direncine katkıda bulunabilir.
- Bisfenoller (ambalajlarda yaygın olarak kullanılan BPA) hormon bozukluğuyla ilişkilidir.
- Siklosiloksanlar (D4 ve D5) vücutta birikebilir ve hormonal dengeyi etkileyebilir.
- Etanolaminler diğer bileşenlerle reaksiyona girerek bazıları potansiyel kanserojen olan nitrozaminler oluşturabilir.
- Parabenler östrojeni taklit eden koruyuculardır, ancak bazı çalışmalar düşük dozlarda minimal risk taşıdığını öne sürmektedir.
- Fitalatlar kokularda ve plastiklerde kullanılır, özellikle erken yaşam maruziyetlerinde üreme toksisitesi ile ilişkilidir.
- Benzofenon birçok güneş kreminde bulunur ve bazı formları alerjen ve hormon bozucu olarak işlev görebilir.
Bu bileşenlerin çoğu düzenlenmiş konsantrasyonlarda izin verilse de bazı araştırmacılar “kokteyl etkisi” konusunda uyarıyor: özellikle genç, gelişmekte olan vücutlarda birden fazla kimyasala günlük maruz kalmanın kümülatif etkisi.
Geçici dövmeler
Geçici dövmeler, özellikle siyah kına, tatillerde popülerdir ancak her zaman güvenli değildir. Siyah kına, çocuklarda kontakt dermatitin yaygın bir nedenidir ve saç boyalarında kullanılması onaylanmış ancak doğrudan cilde uygulanması onaylanmamış bir kimyasal olan para-fenilendiamin (PPD) içerebilir.
PPD maruziyeti şiddetli alerjik reaksiyonlara ve nadir durumlarda kansere neden olabilir.
PPD maruziyeti şiddetli alerjik reaksiyonlara ve nadir durumlarda kansere neden olabilir. Çocuklarda rengin kaybolduğu soluk lekelere yani hipopigmentasyona veya yetişkinlerde aylarca sürebilen veya kalıcı hale gelebilen hiperpigmentasyon gelişebilir. Endişe verici bir şekilde, PPD’ye maruz kalan çocuklar, aynı bileşiği içeren saç boyalarını kullandıklarında yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde daha şiddetli reaksiyonlar yaşayabilirler. Bu bazen hastaneye yatışa ve hatta ölümcül anafilaksiye yol açabilir. Bu riskler nedeniyle Avrupa mevzuatı, PPD’nin doğrudan cilde, kaşlara veya kirpiklere uygulanmasını yasaklamaktadır.
Kaynak: https://www.sciencealert.com/putting-makeup-on-children-could-risk-their-health-study-shows (30.07.2025)