Su ve oksijen gibi basit moleküllerin varlığı bir gezegende yaşam olduğunu kanıtlamaz.
Brian Koberlein
Çeviren: Berke Burhan
Uzak bir gezegende yaşam keşfetmemizin en olası yolu bir biyo-imza bulmaktır. Bu, sadece biyolojik süreçlerle yaratılabilecek bir molekülün spektral modelini keşfetmek için bir Dünya’nın atmosferik spektrumlarına bakılarak yapılabilir. Kulağa basit gibi gelse de öyle değildir. Su ve oksijen gibi basit moleküllerin varlığı bir gezegende yaşam olduğunu kanıtlamaz.
Dünya atmosferinin yaşam sayesinde oksijen bakımından zengin olduğu doğrudur, ancak jeolojik faaliyetler de büyük miktarda oksijen üretebilir. Yeni bir çalışmanın gösterdiği gibi, uzun zamandır biyolojik kökenli olduğunu düşündüğümüz bazı moleküller öyle olmayabilir. Gökbilimciler tercihen klorofil gibi gerçekten karmaşık bir molekülün kanıtını bulmayı çok isterler ancak bir atmosferde tonlarca klorofil olması muhtemel değildir, bu nedenle spektral desen silik olacaktır ve ayırt edilmesi zordur. Bu yüzden gökbilimciler genellikle daha basit ama benzersiz moleküllere odaklanırlar. Bu moleküllerden biri dimetil sülfür, (CH3)2S veya kısaca DMS’dir. Dünya’da sadece fitoplanktonlar tarafından üretilir, bu nedenle yaşamın güçlü bir göstergesi olabilir ya da biz öyle sanıyorduk. Bu yeni çalışmada ekip DMS ve diğer sülfür bazlı molekülleri laboratuvarda abiyotik olarak sentezlemeyi başardı. Bu, aynı sürecin vahşi doğada da gerçekleşebileceğini kanıtlamasa da, ekip DMS’nin kalın bir organik pusa sahip bir dünyada nasıl oluşabileceğini gösterdi.
Böyle gezegenlerin var olduğunu biliyoruz çünkü Satürn’ün uydusu Titan tam da böyle bir dünya. Örneğin Titan Güneş’e daha yakın olsaydı, ultraviyole radyasyon DMS oluşturmak için gerekli kimyasal reaksiyonları tetikleyecek kadar etkili olurdu. Eğer Titan Dünya’nın yörüngesinde olsaydı, uzaktaki bir uzaylı ırkı Güneş’in yaşanabilir bölgesindeki bir gezegenin atmosferinde DMS tespit ederdi. Bu bir başarı gibi görünebilirdi fakat Titan bildiğimiz anlamda yaşam için hala zehirli olurdu. Ancak Titan’da egzotik yaşamın varlığı söz konusu olabilir ki bu da bu çalışmanın bir başka sonucudur. Yazarlar DMS veya benzeri moleküllerin varlığının bir gezegende yaşam olduğunu kanıtlamayacağını belirtirken, bunun yaşam için güçlü bir potansiyele işaret edeceğini savunuyor. Temel olarak, atmosferinde bu tür zengin organik pus bulunan sıcak bir gezegen, yaşamın evrimleşmesi için ihtiyaç duyduğu türden karmaşık organik moleküllere mutlaka sahip olacaktır. Eğer bir gezegende DMS varsa, o zaman en azından yaşam potansiyeli var demektir. Bu çalışma, belirli molekülleri biyo-imza olarak değerlendirirken dikkatli olmamız gerektiğini gösterirken, astrobiyologların bir süredir bildiklerini de desteklemektedir. Başka bir gezegende yaşamın keşfedilmesi büyük olasılıkla tek bir büyük ”Evreka!” anı olarak gerçekleşmeyecektir. Daha olası olan, bir avuç gezegenin yaşam olasılığını destekleyen kimyasal işaretlere sahip olacağıdır. Zaman içinde atmosferlerinde daha fazla aday biyolojik belirteç buldukça yaşamın varlığından daha da emin olacağız.
Kaynak: https://www.sciencealert.com/search-for-alien-life-just-got-a-new-challenge-lab-discovery-suggests (son erişim tarihi: 20.10.2024)

