Merhaba Paleontoloji Severler, GazeteBilim olarak başlattığımız “Bülten Haberleri” adı altında üreteceğimiz bilim içeriklerinden biri olan Paleontoloji Bülteninin yeni yazısındasınız. Ben Emre Çevik, Hacettepe Üniversitesi/Biyoloji Bölümü öğrencisiyim. Bugün, Paleontolojik keşifler ve olaylara bakacağız. GazeteBilim tarafından yapılacak olan diğer bülten içeriklerine de bakmayı unutmayınız, bilimle kalınız.
Emre Çevik
Kambriyen Patlaması sandığımızdan çok daha önce başladı
Bilim insanları, evrimsel tarihin en önemli dönemlerinden biri olan “Kambriyen Patlaması”nın aslında daha da eskiye dayandığını ortaya koydu. Yapılan son araştırmalar, yaklaşık 545 milyon yıl öncesine tarihlenen ve Ediacaran Dönemi’ne ait olan iz fosillerinin, çok hücreli organizmaların karmaşık vücut yapıları ve yönlü hareket kabiliyetleriyle donanmış olduğunu gösteriyor. Bu keşif, hayvanların ani ve kısa süreli bir evrimsel sıçramayla değil, uzun bir süreç boyunca aşamalı olarak geliştiği fikrini destekliyor.
Antero-posterior (ön-arka) eksenine sahip vücut morfolojileri, hayvanların morfolojik çeşitlenmesinin ve sinirsel koordinasyon becerilerinin Kambriyen’den çok daha önce ortaya çıktığını düşündürüyor.
Araştırmacılar, bu döneme ait iz fosillerini mikrobik pas tabakaları içinde inceleyerek, vücut simetrisine sahip, kasla hareket eden ve çevresel uyaranlara tepki verebilen canlıların izlerini belirlediler. İzlerin yönlü ve bilinçli bir şekilde ilerlemesi, bu organizmaların rastgele sürüklenmek yerine çevresel koşullara göre aktif bir şekilde yön seçebildiğini ortaya koyuyor. Özellikle antero-posterior (ön-arka) eksenine sahip vücut morfolojileri, hayvanların morfolojik çeşitlenmesinin ve sinirsel koordinasyon becerilerinin Kambriyen’den çok daha önce ortaya çıktığını düşündürüyor.

Bu izlerin biçimsel analizi, erken dönemde yaşayan canlıların sadece basit yapılar değil, yön tayini yapabilen ve çevresel koşullara göre davranış geliştiren organizmalar olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla söz konusu iz fosilleri, sadece ayak izleri değil; evrimin ilk dinamik sahnelerinden birer sahne arkası görüntüsü olarak değerlendiriliyor. Bu da “Kambriyen Patlaması”nın evrimsel bir patlama olmaktan ziyade, Ediacaran Dönemi’nden itibaren kademeli olarak gelişen bir geçiş süreci olduğuna işaret ediyor.
Bu yeni bakış açısı, evrimsel tarihimizin başlangıcına dair ezberleri bozarken fosil kayıtlarının daha derin ve dikkatli incelenmesiyle gelecekte bu döneme ait daha fazla sır ortaya çıkarılabileceğini de gösteriyor.
143 milyon yıl önce yaşamış farklı bir memeli
2024 yılında Portsmouth Üniversitesi’nde lisans öğrencisi Benjamin Weston tarafından İngiltere’nin Durlston Bay (Dorset) bölgesinde bulunan, 1,65 cm uzunluğundaki küçük çene fosili, bilim dünyasını heyecanlandırdı. Paleontologlar, bu yeni fosilin Erken Kretase döneminde yaşamış ve Novaculadon mirabilis olarak adlandırdıkları yeni bir multitüberkul memeli türüne ait olduğunu söylediler.
Bu keşif, multitüberkulatların yalnızca çeşitlilik açısından değil, aynı zamanda beslenme stratejileri açısından da Mezozoik ortamlarında önemli roller üstlendiğini gösteriyor.
Multitüberkulatlar, fareden büyük, kunduz büyüklüğüne kadar boyut çeşitliliği gösteren, Mezozoik dönem boyunca çok başarılı bir memeli grubuydu ve Erken Oligosen’e kadar hayatta kalmayı başarmışlardı. Bunlardan biri olan Novaculadon mirabilis etobur olmayan, küçük omurgasızlarla (solucan, böcek vb.) beslenen omnivor bir canlıydı. Ön kesici dişleri sivri, premolarları (küçük azı) ise bıçak gibi keskin çıkıntılıydı ki bu özellik, onu modern sincap veya sıçanlardan ayıran bir beslenme gelişimini gösteriyor.
Fosil, Purbeck Grubu içindeki Lulworth Formasyonu’na ait tatlı su lagününde bulundu. Bu bölge, multitüberkul memeliler için şimdiye dek elde edilmiş en eksiksiz örneği temsil ediyor ve Novaculadon mirabilis aynı zamanda Flint Bed katmanından çıkarılan ilk memelidir.

Bu keşif, multitüberkulatların yalnızca çeşitlilik açısından değil, aynı zamanda beslenme stratejileri açısından da Mezozoik ortamlarında önemli roller üstlendiğini, memelilerin dinozorlar gibi baskın türlerle dolu bir dönemde de adaptasyon ve niş çeşitliliği geliştirdiğini gösteriyor.
Kayıp gergedan kuzenini fosil proteinleri ele verdi
Paleontologlar, Kanada’nın Yüksek Arktik bölgesindeki Haughton Krateri’nden çıkarılan 24–21 milyon yıllık bir Epiaceratherium gergedanı dişinde yer alan fosilleşmiş mine proteini dizilerini başarıyla analiz ettiler.
Bu, evrimsel analizlerde DNA’nın sınırlarını aşarak, gergedan gibi memeliler için daha derin evrimsel geçmişi aydınlatan yeni bir kapı aralıyor.
Mine içindeki bu protein dizileri, bu antik türün diğer gergedanlardan Orta Eosen–Oligosen döneminde (yaklaşık 41–25 Ma) ayrıldığını gösteriyor. Ayrıca, gergedan altsoyları olan Elasmotheriinae ile Rhinocerotinae arasındaki ayrımın da önceki tahminlerden daha geç – Oligosen döneminde, yaklaşık 34–22 Ma’da – gerçekleştiğini netleştiriyor.
Araştırmada kiral amino asit analizi ile proteinlerin orijinalliği doğrulandı ve nükleik aside kıyasla milyonlarca yıl boyunca dayanabilen proteinlerin paleoproteomik (fosil protein bilimi) için güçlü bir araç olduğu kanıtlandı. Bu, evrimsel analizlerde DNA’nın sınırlarını aşarak, gergedan gibi memeliler için daha derin evrimsel geçmişi aydınlatan yeni bir kapı aralıyor.

Proteomik veriler, kemik morfolojisine dayanan önceki hipotezlerin ötesine geçerek, moleküler düzeyde bir evrimsel ağacın yeniden şekillenmesine olanak sağlıyor. Ayrıca, proteomik verilerle gergedanların soy ağacının doğrulukla yapılandırılması, iklim değişikliklerine ve kitlesel yok oluşlara karşı tarihsel tepkilerini de anlamamıza yardımcı olabileceği düşünülüyor.
Kaynakça
Miguez Salas, O. & Wang, Z. (2025). Quantitative decoding of Ediacaran locomotory trace fossil morphologies: Evidence for the emergence of slender anterior–posterior body profiles. Geology. DOI: 10.1130/G53332.1
EurekAlert!, “Cambrian explosion may have occurred much earlier than previously thought,” 26 Haziran 2025.
Benjamin T. Weston ve arkadaşları (2025). A new multituberculate (Mammalia, Allotheria) from the Lulworth Formation (Cretaceous, Berriasian) of Dorset, England. Proceedings of the Geologists’ Association. DOI:10.1016/j.pgeola.2025.101128.
Paterson, R. S. ve ark., “Phylogenetically informative proteins from an Early Miocene rhinocerotid,” Nature, 2025
“Ancient proteins found in fossils up to 24 million years old,” Reuters, 9 Temmuz 2025.

