Yeni bir araştırmaya göre, elektrik üretebilen kuvars, sismik sarsıntılarla gerildiğinde ve sıkıştırıldığında büyük altın parçalarını kendine çekiyor.
Elizabeth Gamillo
Çeviren: Elif Azra Özay
Depremler altın arayıcılarının altın bulmasına yardımcı olabilir: Bu sismik olaylar yerin derinliklerindeki kuvars damarlarını karıştırıp sıkıştırdığında, mineral, altın parçacıklarının kümelenerek devasa altın külçeleri oluşturduğu bir elektrik alanı yaratır.
Jeologlar depremlerin kuvars üzerinde altın parçaları üretebileceğini biliyorlardı. Ancak geçen hafta Nature Geoscience’da yayınlanan yeni bir çalışma, sismik dalgaların arzu edilen külçeleri nasıl oluşturduğunu ayrıntılı olarak açıklayarak, altının nasıl bir araya gelip büyük, değerli parçalara dönüşebildiğine dair uzun zamandır var olan bir gizemi çözmeye yardımcı oluyor.
Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nde jeolog olan baş yazar Chris Voisey, Live Science’dan Sascha Pare’ye “Kuvarsta her zaman altın oluşur,” diyor. “Tuhaf olan şey gerçekten, gerçekten büyük altın külçesi oluşumu. Bunun nasıl çalıştığını bilmiyorduk; büyük miktarda altını tek bir küçük, gizli yerde nasıl mineralleştiriyorsunuz.”
Kuvars, sıkıştırıldığında, gerildiğinde, basınç altında kaldığında veya titreştirildiğinde elektrik yükleri üretebilir ve kuvars saatlere güç vermesiyle bilinir. Üretilen yük türüne piezoelektrik denir ve çalışmaya göre kuvars, bunu oluşturan Dünya’da bolca bulunan tek mineraldir.
Makaleye göre, Dünya’da çıkarılan altının yaklaşık %75’i kuvars çatlaklarında bulunan tortulardan geliyor. Değerli metal, kuvarsta Dünya’nın kabuğundan gelen ve çözünmüş altın içeren hidrotermal sıvılar dolduğunda doğal olarak oluşur. Teoride, altın kuvarsı eşit şekilde örtmeli çünkü hidrotermal sıvılar yüzeyini kaplıyor. Ancak gerçekte, külçeler yalnızca yoğun alanlarda oluşuyor. Bu nedenle, Avustralya merkezli araştırmacılardan oluşan ekip bunun nedenini bulmak istedi.
Depremlerin altın külçelerinin oluşumuna nasıl yardımcı olduğunu incelemek için bilim insanları, altın açısından zengin sıvıya batırılmış kuvars levhalarla laboratuvar deneyleri gerçekleştirdi. Daha sonra levhaları depremin titrek hareketini simüle eden bir makineye yerleştirerek sismik dalgaları taklit ettiler. Daha sonra kuvarsı kontrol ettiler ve yüzeyinde altın buldular.
Voisey, National Geographic’ten Robin George Andrews’a, basitçe söylemek gerekirse “Kuvarsı sallarsanız elektrik üretir. Elektrik üretirseniz (Dünya kabuğundaki hidrotermal sıvıdan) altın çıkar,” diyor.
İşlem, kuvarsın bir yalıtkan, altının ise bir iletken olması nedeniyle gerçekleşir. Kristal üzerinde oluşan herhangi bir altın, kuvarstan gelen voltajı alır ve Dünya’nın hidrotermal sıvısındaki ilave altın parçacıkları için bir mıknatıs gibi davranır. Bu şekilde, önceden var olan altın taneciklerinin olduğu alanlarda çözeltiden daha fazla altın çekilir. Voisey, Newsweek’ten Tom Howarth’a “Özünde, kuvars doğal bir pil gibi davranır, elektrot olarak altın ise her sismik olayda yavaşça daha fazla altın biriktirir,” diyor.
Her geçen depremle külçe büyür. Orojenik altın yataklarındaki en büyük külçeler (dağ sıralarını oluşturmak için bir araya gelen tektonik plakalar arasında oluşanlar) yaklaşık 130 pound ağırlığındadır, diye bildiriyor Live Science. Doğada, altın külçeleri büyük ihtimalle tek bir depremle değil, birden fazla depremle oluşur.
Çalışmaya dahil olmayan danışman jeolog James Saunders, Scientific American’dan Kate Graham-Shaw’a “Bu önemli ‘orojenik’ altın külçesi yataklarının oluşumuna yardımcı olmakta epizodik depremlerin önemli olduğu kesin görünüyor,” diyor. Gelecekteki araştırmaların daha da spesifik olabileceğini ekliyor: Bir depremin altın külçesi oluşturması için tam olarak ne kadar sürmesi gerekir ve bu yataklar neden bir bölgenin kuvars damarlarının sadece bir kısmında oluşur?
“Bunun harika bir fikir/hipotez olduğunu düşünüyorum,” diye ekliyor yayına. “Daha ileri değerlendirmelerde ayakta kalırsa ilgileneceğim.”
Kaynak:
https://www.smithsonianmag.com/smart-news/how-large-gold-nuggets-form-in-quartz-crystals-during-earthquakes-180985014/
(son erişim tarihi: 23.10.2024)