Özellikle yer kabuğundaki hareketlerin zamanla nasıl biriktiği ve bunun jeolojik yapıları nasıl etkilediği, daha fazla araştırma gerektiren bir alan.
Michelle Starr
Çeviri: Buse Güler
Türkiye’nin Orta Anadolu Platosu’nda, Dünya’nın yüzeyini şekillendiren jeolojik süreçlerle ilgili ilginç bir keşif yapıldı. Jeofizikçi Julia Andersen ve ekibi, Konya Havzası’nın altında uydu ve sismik verileri kullanarak yer kabuğundan mantoya doğru akan bir sızıntı keşfetti.
Bu sızıntıya litosferik sızıntı adını koyan araştırmacılar sızıntıyı hala keşfediyorlar.”Uydu görüntülerine bakarak Konya havzası’nın çöktüğünü ve dairesel bir derinleşme olduğunu bulduk. Bu da bizi üst mantoda sismik anomali ve kalınlaşmış kabuk gördüğümüz yerin altındaki jeofizik verilerini daha detaylı şekilde incelemeye itti. Orada da yüksek yoğunluklu materyal ve olası bir manto litosfer sızısı olduğunu gördük.” diyor Toronto Ünivesitesi profesörü Julia Andersen.
Araştırmanın önemi
Yer kabuğunun dinamiklerinin ve manto etkileşimlerinin anlaşılması için bu araştırma çok önemli bir rol oynuyor. Kayalık kabuğun alt kısmındaki sıcaklık artışıyla başlayarak, malzemenin yapışkan hale gelmesi ve yavaşça hareket etmesi, yüzeydeki değişikliklerin temelini oluşturuyor. Damlamanın oluşumu ve bunun yüzey kabuğuna etkisi, özellikle çöküntü havzalarının ve dağların evrimi açısından büyük bir rol oynuyor. Arizaro Havzası’ndaki çalışmalar, bu sürecin nasıl işlediğini daha iyi anlamamıza yardımcı olurken, Orta Anadolu Platosu üzerindeki damlamanın varlığı, jeolojik tarih açısından ilginç bir buluş.Konya Havzası’nın aşağı doğru çökmesi, yüzeydeki yükselme ile çelişkili gibi görünse de, bu tür süreçler genellikle karmaşık olur ve bir bölgedeki farklı jeolojik güçlerin etkileşimleriyle şekillenir. Özellikle yer kabuğundaki hareketlerin zamanla nasıl biriktiği ve bunun jeolojik yapıları nasıl etkilediği, daha fazla araştırma gerektiren bir alan.
Litosferik damlama deneyinin aşamaları
Araştırmacılar, litosferik damlama modelini laboratuvar ortamında doğrulamak için bir deney gerçekleştirdiler. Bu deneyde, Dünya’nın yapışkan alt mantosunu temsil etmek amacıyla pleksiglas bir tank, polidimetilsiloksan adı verilen yüksek viskoziteli bir silikon polimer ile dolduruldu. Üst mantoyu simüle etmek için ise polidimetilsiloksan ve modelleme kilinin karışımı, kabuk katmanını temsil etmek için de seramik küreler ve silika kumu kullanıldı.Deneyin başlangıcında, üst manto katmanına bir “tohum” yerleştirilerek damlama süreci başlatıldı. İlk damla, 10 saat içinde düşmeye başladı ve yaklaşık 50 saat sonra ikincil bir damla düşmeye başladı. Her iki damla da yüzeyde yatay bir deformasyon yaratmadan, yalnızca dikey olarak hareket etti. Bu gözlemler, Konya Havzası ile örtüşen bulgular sundu.
Andersen, yüzeydeki kabukta yatay bir hareket olmamasına rağmen, ikincil damlanın zamanla kabuğu aşağı çekerek bir havza oluşturduğunu belirtti. Bu sonuçlar, büyük tektonik olayların birbiriyle bağlantılı olduğunu ve litosferik damlamanın gezegenin iç kısmında başka faaliyetleri tetikleyebileceğini ortaya koyuyor. Böylece, litosferik damlamanın çok aşamalı bir süreç olduğunu ve Orta Anadolu Platosu’ndaki eş zamanlı yükselme-alçalma hareketlerini de anlamış bulunuyoruz.
Kaynak:
https://www.sciencealert.com/strange-discovery-finds-earths-crust-dripping-into-the-planets-belly (son erişim tarihi: 23.10.2024)