GazeteBilim
Destek Ol
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Astronomi Dersleri
    • Davranış Nörolojisi Dersleri
    • Eğitimciler İçin Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı Dersleri
    • Epigenetik Dersleri
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Hegel Dersleri
    • Kapitalizmin Tarihsel Gelişimi ve İktisadi Düşünce Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörohukuk
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Öğrenilmiş Çaresizlik
    • Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
    • Zihin Dersleri
  • Biz Kimiz
  • İletişim
Okuyorsun: Arthur Schopenhauer neden müziğin en iyi sanat formu olduğunu düşünüyordu?
Paylaş
Aa
GazeteBilimGazeteBilim
Ara
  • Anasayfa
  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk
  • Etkinlikler
    • Astronomi Dersleri
    • Davranış Nörolojisi Dersleri
    • Eğitimciler İçin Yapay Zekâ Okur-Yazarlığı Dersleri
    • Epigenetik Dersleri
    • Evrim Dersleri
    • Bilim Tarihi Dersleri
    • Hegel Dersleri
    • Kapitalizmin Tarihsel Gelişimi ve İktisadi Düşünce Dersleri
    • Konuşmaktan Korkmuyorum
    • Nörobilim Dersleri
    • Nörohukuk
    • Nörofelsefe Dersleri
    • Öğrenilmiş Çaresizlik
    • Teizm, Deizm, Agnostisizm ve Ateizm Dersleri
    • Teoloji, Bilim ve Felsefe Tartışmaları
    • Zihin Dersleri
  • Biz Kimiz
  • İletişim
  • Destek Ol
Bizi Takip Edin
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
Copyright © 2023 Gazete Bilim - Bütün Hakları Saklıdır
GazeteBilim > Blog > Felsefe > Arthur Schopenhauer neden müziğin en iyi sanat formu olduğunu düşünüyordu?
Felsefe

Arthur Schopenhauer neden müziğin en iyi sanat formu olduğunu düşünüyordu?

Yazar: GazeteBilim Çeviri Yayın Tarihi: 15 Ağustos 2024 10 Dakikalık Okuma
Paylaş
arthur
Schopenhaur'ın müzikle ilgili analizlerinin içinde buluğu, her şeyi kapsayan ''İsteme ve Tasarım Olarak Dünya'' adlı kitabı duygulara değil mantığa dayalıydı. (Görsel: Pixabay).

Müzik genellikle evrensel bir dil olarak görülür ve filozof Arthur Schopenhauer’a göre bunun iyi bir nedeni vardır.

İçindekiler
Yaşama İsteğiSanatın Amacıİsteme ve TasarımMüzik Üzerine

Tim Brinkhof

Çeviren: Beyza Kaplan

Herhangi iki insanın müzik zevkleri epey farklı olabilmesine rağmen bu sanat formunun kendisine derinden dokunmayı başaramadığını iddia eden birini bulabilmek epeyce zordur. Klasik senfoni ya da hardcore tecno dinlemeyi tercih etmenizden bağımsız olarak müziğin son derece kişisel düzeyde yankı uyandıran bir yanı vardır. Müziğin gücünün neredeyse anında hissedilebilmesine rağmen hala nereden geldiğini tamamen açıklayamıyoruz.

Müzik insanlık kadar eski olabilir ve yüzyıllar boyunca çok sayıda filozof müzikle aramızdaki ilişkiyi açıklamaya çalıştı. Henry David Thoreau bir keresinde müziğin onu dayanıklı ve korkusuz yaptığını söylemişti. Napoleon Bonaparte ise ”müzik bize insan ırkının farkına vardığımızdan daha büyük olduğunu gösteren şeydir.” demişti. Klasik eğitim almış ve ilk bestelerini sadece 18 yaşındayken yapmış bir piyanist olan Friedrich Nietzche ”müziksiz yaşamın bir hata” olacağını düşündüğünü belirtmişti.

Bununla birlikte sadece birkaç kişi analizlerinde Arthur Schopenhauer kadar titiz davrandı. 1788’de şimdilerde Polonya’ya ait olan Gdansk şehrinde doğan Alman düşünür müziğin, sanat formlarının en asil, en iyi ve en önemlisi olduğunu savundu. Resim ve edebiyat gibi diğer mecraların üstüne çıkmakla kalmayıp Schopenhauer’ın dünyayı ve içindeki her şeyi yönettiğine inandığı yüce hakikati iletebilen tek araçtı.

Schopenhaur’ın müzikle ilgili analizlerinin içinde buluğu, her şeyi kapsayan ”İsteme ve Tasarım Olarak Dünya” adlı kitabı duygulara değil mantığa dayalıydı. Sanat formlarını kendi görüşlerine göre sıralamak yerine müziği felsefi bir dünya görüşüyle yargıladı. 1860 yılında ölümünden sonra teorileri birkaç kez tartışılmış olsa da neden müziğin insanoğlunun bildiği en iyi ifade etme formu olması konusunda hala ilginç ve mantıksal olarak tutarlı argümanlar sunuyor.

Yaşama İsteği

Schopenhauer geçmiş, şimdi ve gelecekteki bütün olayların bir takım bağımsız metafiziksel kanunlar tarafından dikte edildiğini düşünen sistematik bir düşünürdü. Schopenhauer’ın müzik hakkındaki düşüncelerini tartışmak için önce onun gerçekliğin yorumunu anlamamız gerekiyor. Schopenhauer’ın felsefesi onun ”Wille zum Leben” ya da yaşama isteği diye bahsettiği kavram etrafında şekillenmişti.

Müzik insanlık kadar eski olabilir ve yüzyıllar boyunca çok sayıda filozof müzikle aramızdaki ilişkiyi açıklamaya çalıştı.

Schopenhauer kitabında isteği, hem organik hem de inorganik maddelere dikte eden aralıksız kör bir dürtü olarak tanımlamıştır. Bu istek insanlarda kendini arzu olarak göstermiştir. Bir çok kişi Schopenhauer’ın isteğini Charles Darwin tarafından özetlenen hayatta kalma mücadelesine benzetse de aslında ondan biraz daha karışık. Basitçe, istek en ilkel içgüdülerimizin nihai, tekil ve tanımlanamaz nesnesidir.

Tartışmanın amaçları doğrultusunda istek hakkında bilinmesi gereken şey ise isteğin doyumsuz olduğudur. Tıpkı açlıktan ölmek üzere olan Tantalus’un ulaşamayacağı bir yerde sallanan üzümleri arzulaması gibi bir istek bizi hiçbir zaman ulaşamayacağımız ama ona doğru ilerlemeye devam ettiğimiz bir hedefe yönlendirir. Schopenhauer bu ironinin bütün acıların kaynağı olduğunu söylemişti. Budist bir tarzda kendimizle tamamen barış içinde olmamız için istekle ve bizi insan yapan şeylerle bağlarımızı koparmamız gerektiğini savunuyordu.

Çilecilik (tüm içgüdü ve arzulardan süresiz feragat) bunu yapmanın en kolay ve en etkili yolu olsa da, herkes için uygun değildir. Neyse ki, hayatlarının geri kalanını keşiş olarak yaşamak istemeyenler yine de İrade’den ve onun doyumsuzluğundan doğan sürekli ıstıraptan geçici bir kurtuluş bulabilirler. Schopenhauer’a göre bu kurtuluş, yüksek sanatların tefekküründe bulunabilir.

Sanatın Amacı

Schopenhauer, İsteme ve Tasarım Olarak Dünya kitabında sanatın içimizde oluşturduğu yakalanması zor ve çoğu zaman melankolik hissiyatı, doğanın muhteşem bir özelliğiyle karşı karşıya geldiğimizde üzerimize çöken hisse benzetiyor. Yüksek bir dağa tırmanırken, geniş bir vadide gezerken hatta tatile giderken uçak penceresinden aşağı bakıldığında dünyanın bitmek bilmeyen ihtişamı, insanın kendi varoluşuna yeni bir bakış açısı kazandırıyor.

Bu hayranlık uyandıran manzara karşısında günlük mücadelelerimiz o kadar küçük ve önemsiz görünür ki, kaybolup gider. Schopenhauer şöyle yazmıştır: “Artık doğanın algısına kendini kaptırmış ve kaybolmuş olan kişi, dünyanın ve tüm nesnel varoluşun koşulu, destekçisi olduğunun doğrudan bilincine varır. Byron şöyle der: ‘Dağlar, dalgalar ve gökyüzü benim ve ruhumun bir parçası değil mi, ben de onların?”

Bu şekilde bir ego ölümü bazılarına göz korkutucu gelebilir ama Schopenhauer, insanların bunu hoş karşılamaları ve peşinden gitmeleri gerektiğine inanıyordu. Çünkü istek kişilik anlayışımızla sıkı sıkıya bağlıysa o zaman etrafımızdaki dünyayla bir olmak için bu benlik duygusunu kaybetmek hem isteği hem de yukarıda belirtilen acıları azaltır. Başka bir deyişle, kim olduğumuzu ne kadar çok unutabilirsek o kadar özgür oluruz.

Schopenhauer aynı sürecin; kişisel olanda evrenseli, çağdaş olanda zamansızı ve sonlu olanda sonsuzu bulmaya çalışan sanatla kolaylaştırılabileceğini savundu. Kendimizi güzel bir resme bakarken ya da iyi bir kitap okurken kaybetmenin, kendimizi doğada zaman geçirirken kaybetmemizden farkı yoktur. Schopenhauer ”gerçek sanat eseri bizi sadece bir kez var olan şeyden, sayısız tezahürlerle sürekli ve tekrar tekrar var olan şeye götürür.” diyor.

İsteme ve Tasarım

İlk bakışta Schopenhauer’ın dünya görüşü şüpheli bir şekilde Platon’unkine benziyor. Schopenhauer, Yunan filozofun da yaptığı gibi soyut ve tanımlanamaz olan (ki Schopenhauer bundan kendi içindeki şey olarak bahsetmişti) ve onun gerçek hayattaki temsili veya tasarımı arasında bir ayrım yaptı. Kitabın ismi de buradan geliyor: İsteme ve Tasarım Olarak Dünya. Schopenhauer bu kavramlar ve bu değerler hiyararşisi aracılığıyla neden müziğin en üstün sanat biçimi olduğunu tartışıyor.

Schopenhauer, İsteme ve Tasarım Olarak Dünya kitabında sanatın içimizde oluşturduğu yakalanması zor ve çoğu zaman melankolik hissiyatı, doğanın muhteşem bir özelliğiyle karşı karşıya geldiğimizde üzerimize çöken hisse benzetiyor.

Schopenhauer müzik için “Tek başına duruyor, yani diğer tüm sanatlardan tamamen kopuk. Müzikte dünyadaki hiçbir varoluş fikrinin kopyasını ya da tekrarını görmeyiz. Öylesine büyük ve son derece asil bir sanattır ve insanın en temel doğası üzerindeki etkisi öylesine güçlüdür ki, dünyanın kendisini bile aşan, tamamen evrensel olarak anlaşılabilen bir dildir.” diyor.

Schopenhauer diğer sanat formlarına baktığında, hepsinin olmasa da çoğunun kendinde-şey‘in uzantısı olmaktan ziyade yalnızca temsili olduğunu görmüştür. YouTuber Weltgeist’in bir videoda açıkladığı gibi, bir ressam bir eli resmetmeye çalıştığında, mükemmel el olarak algıladığı şeyi resmetmeye çalışır. Ancak, mükemmel el maddi dünyada mevcut değildir; sadece soyut dünyada, Platonik bir ideal şeklinde mevcuttur. Dolayısıyla ressamın yapabileceği tek şey bu ideaya öykünmektir.

Başka bir deyişle, çoğu sanatsal araçlar sanatçıların temsil etmek istedikleri şeyin yerine geçer. Ressamlar tuval üzerinde bir nesneyi tasvir eden boyalar kullanırlar. Heykeltıraşlar belirli bir şeye dönüştürüldüğünde kullanılan malzemeden farklı bir şeye benzeyen kil veya mermer kullanırlar. Yazarlar ise belirli bir düzene göre sıralandığında daha önce var olmayan anlam ve önem kazandıran kelimeler kullanırlar.

Müzik Üzerine

Müzik diğer tüm sanat formlarından farklıdır çünkü başka bir şeyden ziyade tek başına kendisinin ifadesidir. Notalar ve melodiler, cümleler ve renklerin aksine, herhangi bir şeyi temsil etmeye çalışmazlar, bunun yerine sadece oldukları gibi anlaşılır, duyumsanırlar. Schopenhauer, İradeyi gerçek dünyadaki tezahürlerinin tasvirleri gibi dolaylı yollarla temsil etmek yerine, müziğin İradenin kendisinin doğrudan bir tezahürü olduğuna inanıyordu.

Alman düşünür müziğin, sanat formlarının en asil, en iyi ve en önemlisi olduğunu savundu. (Görsel: Pixabay).

Dolayısıyla, müzik dinlediğimiz zaman gerçek her neyse sanki müzik vasıtasıyla anında daha yüksek bir gerçekle bağlantı kuruyormuş gibi hissediyoruz. Schopenhauer, “Müzik diğer sanatlara hiç benzemez, fikirlerin kopyası değil İradenin kendisinin kopyasıdır. Onun nesnelliği fikirlerdir. Tam olarak bu yüzden müziğin etkileri daha güçlü ve nüfuz edicidir. Çünkü diğer sanatlar şeyin gölgelerinden bahsederken müzik şeyin kendisinden bahseder.” diyor.

Müzik diğer tüm sanat formlarından farklıdır çünkü başka bir şeyden ziyade tek başına kendisinin ifadesidir.

Schopenhauer’in fikirleri yüzlerce yıllık olsa da bugün de geçerliliğini koruyor. Örneğin, filmlerin nispeten önemsiz bir parçası gibi görünen film müziklerinin izleyiciler üzerinde neden bu kadar büyük bir etkiye sahip olduğunu açıklıyor. Çoğu zaman; oyunculuk, kurgu ve sinematografi aslında film müziğinin uzantıları olarak hizmet eder, çünkü filmin ulaşmaya çalıştığı gerçek her ne ise onu yönlendiren müzik ve sadece müziktir.

Schopenhauer’in en çok “mutlak” ya da “saf” müzik dediğimiz türle ilgilendiğini belirtmek gerekir. Filozofun akademik kariyerinin başında ortaya çıkan ve besteci Richard Wagner tarafından popülerleştirilen bu tür, hiçbir şey “hakkında” olmamak olarak tanımlanır. Sözlerden yoksun olan dinleyiciler, İradenin gerçekte ne olduğunu görebilirler. Yani metafiziksel olanın engelsiz bir ifadesini.

Kaynak:

https://bigthink.com/high-culture/schopenhauer-music-will (son erişim tarihi: 15.08.2024).

Etiketler: felsefe, müzik, sanat, schopenhauer
GazeteBilim Çeviri 15 Ağustos 2024
Bu Yazıyı Paylaş
Facebook Twitter Whatsapp Whatsapp E-Posta Linki Kopyala Yazdır
Yazar: GazeteBilim Çeviri
GazeteBilim Haber ve Çeviri Birimi gönüllü, kolektif bir topluluktur ve profesyonel nitelikte çeviri katkılarına açıktır. İletişim için gazetebilimceviri@gmail.com.
Önceki Yazı felsefe Bitkileri yeniden düşünmek: Bitki felsefesi
Sonraki Yazı naziler Hitler iktidara demokrasiyle değil şiddetle geldi

Popüler Yazılarımız

krematoryum fırını

Türkiye’de ölü yakma (kremasyon): Hukuken var, fiilen yok

BilimEtik
23 Kasım 2023
cehalet
Felsefe

“Cehalet mutluluktur” inancı üzerine

Eşitleştiren, özgürleştiren, mutlu kılan, bilgi midir yoksa cehalet mi? Mutlu kılan, cehalet mutluluktur sözünde ifade edildiği gibi, bilgisizlik ve cehalet…

12 Ağustos 2023
deontolojik etik
Felsefe

Deontolojik etik nedir?

Bir deontolog için hırsızlık her zaman kötü olabilir nitekim çalma eyleminin özünde bu eylemi (daima) kötü yapan bir şey vardır.

15 Ağustos 2024
kurt, köpek
Acaba Öyle midir?Zooloji

İddia: “Kurt evcilleşmeyen tek hayvandır!”

Tabii ki bu cümle baştan aşağı yanlıştır. Öncelikle kurt ilk ve en mükemmel evcilleşen hayvandır. İnsanın en yakın dostu köpek…

2 Şubat 2024

ÖNERİLEN YAZILAR

Müzelerde ve sanat galerilerinde sanat terapisi

Şimdi daha genel bir bakış ile müzelerde ve sanat galerilerindeki sanat terapisi uygulamalarının son dönemdeki yerinden bahsedeceğim.

PsikiyatriSanat
13 Eylül 2025

Peru’da ortaya çıkarılan 3000 Yıllık duvar resmi ‘eşsiz’ antik sanat tekniğini ortaya koyuyor!

Peru'daki arkeologlar, üç boyutlu tasarıma sahip, 3.000 yıldan daha eski bir duvar resmini ortaya çıkardılar; bu, bölgedeki İnka öncesi kültürler…

Arkeoloji
19 Ağustos 2025

Bu biyolojik görüntüler, elektronları sanata dönüştürüyor!

Steve Gschmeissner 20 yılı aşkın bir süre önce emekli oldu, fakat hâlâ Birleşik Krallık’ta elektron mikroskobu alanındaki eğitimini estetik bir…

BiyolojiSanat
17 Ağustos 2025

Karl Marx, ulusların özgür halklar olarak kuruluşu ve insanlığın kurtuluşu

Modern dünyada insanlık ulusları ortaya çıkarmış; bu, insanlığın nihai kurtuluşu yolunda zorunlu bir adımdır; fakat egemen devletler olarak örgütlenmiş uluslar…

Felsefe
19 Temmuz 2025
  • Biz Kimiz
  • Künye
  • Yayın Kurulu
  • Yürütme Kurulu
  • Gizlilik Politikası
  • Kullanım İzinleri
  • İletişim
  • Reklam İçin İletişim

Takip Edin: 

GazeteBilim

E-Posta: gazetebilim@gmail.com

Copyright © 2023 GazeteBilim | Tasarım: ClickBrisk

  • Bilim
  • Teknoloji
  • Felsefe
  • Kültür-Sanat
  • Gastronomi
  • Çocuk

Removed from reading list

Undo
Welcome Back!

Sign in to your account

Lost your password?